Spoiler içeriyor
"Nasıl da içimizdeki en büyük iyilikler bizi hep belaya götürüyor, bilemiyorum. Ama bu böyle. Bunu şu bulutların ötesinde cennetin olduğunu bildiğim gibi biliyorum." p171
"Şöminelerimizin karşısında oturmuş, ateşimizin sönmesini izlerken, yüreğimin yükü daha hafif olacaktır." p330
Charles Dickens, Christmas Carol…devamı"Nasıl da içimizdeki en büyük iyilikler bizi hep belaya götürüyor, bilemiyorum. Ama bu böyle. Bunu şu bulutların ötesinde cennetin olduğunu bildiğim gibi biliyorum." p171
"Şöminelerimizin karşısında oturmuş, ateşimizin sönmesini izlerken, yüreğimin yükü daha hafif olacaktır." p330
Charles Dickens, Christmas Carol kitabının da yazarı olan Victoria döneminin en ünlü yazarlarından birisidir. Zor Yıllar kitabında, yaşadığı İngiliz toplumunun sosyal ve ekonomik eleştirisini yapar. Bunu yapmak için kendine farklı tiplerde karakterler belirlemiş.
Bir tanesi insanı hesap makinesi olarak gören, her türlü hayal gücünden yoksun olan ve sürekli karşımıza çıkacak olan iki ana karakterdir. Bunlar yaşamı matematik ve formüller üzerine değerlendirirler. Diğer yandan bu insanlara tamamıyla akılcı diyemeyiz. Çünkü aslında duygudan yoksun ve mantık doğrultusunda hareket eden bireyler değiller. Bunu kendi çıkarları adına aldıkları kararları okurken de görebilirsiniz.
Ufak bir örnek verecek olursam belki de torunu yaşındaki bir kız bir kızla evlenmek istemesini söyleyebilirim. Çünkü mantıklı bir birey, o kadar genç yaştaki bir kızın kendi olgunluğuna denk olamayacağını, zaman zaman hatalar yaparak mantığın dışına çıkacağını öngörebilir.
Bir diğer tür ise bu karakterlerden birinin ailesine dâhil olan çocuklardır. Çocuklar hesap makinesi olan ailelerinin ve kendi çocuksu hayal güçlerinin arasında kalmışlardır. Ikisi arasinda taraf seçemedikleri için bocalayıp dururlar ve sonunda ruhlarını bir anlamda kaybederler.
Üçüncü tip insanlar ise bir sirkte/fabrikalarda çalışan ve tamamıyla insani duygularıyla yaşamlarını sürdüren kişilerdir. Elbette bunları okurken de göreceğiniz gibi alt sınıfa aitlerdir.
Sanırım yazarın burada vermek istediği mesaj, döneminin Ingiltere'sinde insani duygularıyla yaşamaya çalışan birinin para kazanamayacağı ve ekonomik anlamda hep daha aşağıda kalacağıdır. Onların aksine insanları hesap makineleri olarak gören, kendi ailelerine karşı bile hiçbir sempati beslemeyen acımasız diyebileceğimiz insanlar ise ekonomik anlamda yönetici konumundadır.
Charles dickens'tan çok bilinen iki şehrin hikayesi kitabı yerine bu kitabı seçtiğim için memnunum. Diğer kitap, henüz okumasam da bu kitap kadar akıcı olmayacak izlenimi veriyor. Yazarı da bu kitapla tanıdığım için mutlu olduğunu söyleyebilirim. Eleştirilerinin yanı sıra kitaptaki kurguyu vermek istediği mesajla güzel bir şekilde bağdaştırmış. Önümüzdeki aylarda diğer iki kitabını da okumak isterim.
Keyifli okumalar/izlemeler diliyorum hepinize.