Ahmet Şerif İzgören'den devam ettim yine okumaya. Geçenki kitap alışverişimde görmüştüm ancak alamamıştım ve aklımda kalmıştı. Sonra dayanamayıp geri gittim ve aldım.
Kitabın kapağı, rengi, tasarımı ve en önemlisi "dünyada ilk kez kitap iade garantisi" yazısının olması beni etkileyen ilk…devamıAhmet Şerif İzgören'den devam ettim yine okumaya. Geçenki kitap alışverişimde görmüştüm ancak alamamıştım ve aklımda kalmıştı. Sonra dayanamayıp geri gittim ve aldım.
Kitabın kapağı, rengi, tasarımı ve en önemlisi "dünyada ilk kez kitap iade garantisi" yazısının olması beni etkileyen ilk şeylerdi. Niye bir kitapta iade garantisi olsun ki?
Şöyle bir içini açıp karıştırıp üstten okuduğumda anlattığı hemen her konuda görsellerle desteklendiğini de gördüm.
❗️Verdiği bilgilerin yanısıra çokça ülke eleştirisi de içermesi bazılarını hoşnut etmeyebilir tabii ❗️
Beden diliyle ilgili okuduğum en iyi kitaptı net bir şekilde. Yabancı yazarların aksine ülkemizi baz alarak yazılmış olması en önemli özelliklerinden diyebilirim. Yazarın başka ülkelerdeki durumlardan verdiği örnekler de oldukça hoşuma gitti.
Unutuldukça tazelenmesi gereken kitaplardan.
Önemli gördüğüm yerler:
~Sayın Aslı Özyürek'in İstanbul'da yaptığı bir araştırma, Türkiye'de batı bölgelerinde yetişenlerin beden dillerini daha az kullanırken, güney kökenli olanların çok daha fazla kullandığını gösteriyor. Aynı şekilde kültür düzeyi arttıkça beden dili kullanımının azaldığı görülür. Prens Charles, Kraliçe Elizabeth gibi soyluların konuşurken ellerini ve vücutlarını hiç kullanmadıklarını görürsünüz. İngiltere'de Eton College gibi okullarda öğrencilerin koltuk altlarına kitaplar yerleştirip topluluk karşısında öyle konuşmaları sağlanır. Bir süre sonra öğrenciler kollarını hareket ettirmemeyi öğrenirler.
~ Hırsızları fırsatlar yaratır, dürüst insan dediklerinizin birçoğu önüne fırsat çıkmamış olanlardır.
~ Elinize bir kalem alın ve dinleyici kitlesine tutun, bir anda insanların kaleme kitlendiklerini göreceksiniz. Yukarı kaldırın, herkes kaleme bakar. Hipnoz yapmak istiyorsanız, yani mesajınızı insanların bilinçaltına yerleştirmek amacındaysanız bir cisme bakmalarını sağlarsınız, özellikle de parlak bir kalem seçersiniz ve şartlı hipnozun ilk aşamasını başlatırsınız.
~ Üçleme etkiyi hep arttırır.
~ Giyiminiz ve aksesuarlarınızla karşınızdakine kim olduğunuzu ve kurumunuzu anlatırsınız. İnsanlar sizi "giysilerinizle" karşılar, "düşüncelerinizle" uğurlarlar ama düşüncelerinize giysileriniz ve aksesuarlarınız değer katar.
~ Satıcılara ve konuşmacılara insanların aklında kalmaları için üzerlerinde farklı bir aksesuar bulundurmaları tavsiye edilir, iş görüşmesinde bunu takın derler. O kadar adayın arasında bir farklılığınız, akılda kalıcılığınız olsun.
~ Topluluk karşısında konuşurken hareket edin, beyninizin de hareketlendiğini hissedeceksiniz.
~ Asıl önemli olan ise beynin iki lobunu birden çalışır halde tutmak ve geçişli çalışmayı yapabilmek. Bunun için önerilen yöntemler arasında telefonla konuşurken devamlı aynı kulağı kullanmamak bile var.
~ Bugün rahmetli Sakıp Sabancı yaşasaydı tüm maddi varlığını alıp cebinde beş parasız sokağa aynı nitelikleriyle bıraksanız, on senede ciddi bir iş başarısını yakalardı. Kişisel niteliklerinizi yükseltmeniz hayat kalitenizi de arttırır. Çetin Altan'ın bir sözü var: "Güneydoğu'daki bir toprak ağasının milyarları ıstakozun tadına bakmaya yetmez."
~ Türkiye'de her alan öyle bakir ki hemen uzman olabilirsiniz. İki haftada spor yazarı, üç ayda genel müdür, bir günde bakan olursunuz.