Hani şey olur ya, kitaplarda öyle iyi öyle iyi karakterler olur ki başkarakter ne zaman onun iyiliğini vurgulasa "kesin bu adamın altından bir şey çıkar, bu kız kesin bir şeylerin peşinde" falan denir ya. Hah. Bu animede o karakterler vardı…devamıHani şey olur ya, kitaplarda öyle iyi öyle iyi karakterler olur ki başkarakter ne zaman onun iyiliğini vurgulasa "kesin bu adamın altından bir şey çıkar, bu kız kesin bir şeylerin peşinde" falan denir ya. Hah. Bu animede o karakterler vardı ama art niyetsiz versiyonuydu.
Ve şüphelenmemize bile izin vermiyordu, hani bu animede böyle olurdu, bu güveni veriyordu. (Anime hakkındaki değerlendirmem en sonda, izlemediyseniz direkt sona geçebilirsiniz)
Ne bilim, öyle bir animeydi işte. Öyle bir romantizm vardı. Hatta o kadar pürüzsüz, o kadar direkt ilerlediler ki gerçeküstü kategorisine de girer bence.
Kız ilk karşılaşmada beğendi, gitti numarasını aldı, adam dünyana girmeme izin ver yuki dedi numarasını aldığında, gerginlerdi falan ama (çoğul lafın gelişi, gergin olan bir tek Yuki'ydi) direkt yürüdüler ya, "smooth" bir şekilde sevgililiğe kaydı bunlar.
Yine de çok minnoşlardı ya. Minnoş romantizm animesi izlemek gibisi yok.
Yan karakterleri de güzeldi. İkinci çift olan Rin'le Kyouya zaten çok hoştu, bence biraz harcandılar gerçi, Kyouya mesela neden aşk meşk işlerine o kadar uzak kalmış merak ettim, Shin'in platonikliği de çok hoştu. Normalde bu acılı yavrular favorim olmaz ama Shin animedeki favorim gibiydi.
Emma'nın platonikliği hiç çekilmiyordu ama. Cidden aşığım diyerek gururunu ayakları altına alan insanlar hiç hoşuma gitmiyor. Onlardan biri olmam inşallah.
Oushi'ye gram sempati beslemedim. Çocukluk arkadaşından hoşlanmış yıllarca ama söylemeye korkmuş, sonra kızın sevgilisi olunca kıskançlık krizlerine girmeye falan başladı. Ya madem sevgine sahip çıkamayacak kadar korkaksın, ödleksin, yüreksizsin, o zaman kıskançlık krizine girmeye de hakkın olmamalı değil mi, işte buna çok kızıyorum ben ya.
Bu arada Itsuomi'nin ikinci erkek sempatisine çok güldüm agsjsjshsjssh nerede bir ikinci erkek var hemen gidip kol kanat geriyor resmen adam. Shin en iyi arkadaşı, Oushi'yi de ayarttı.
Rin'in ona yürüyen iş arkadaşından haberi olsa onu da bi içmeye çıkarırdı eminim. Rockin Robin'in kuruluşuna dair teorim var ama şu an bahsetmeye üşeniyorum. Bir ara yorum olarak atarım herhalde.
Genel olarak güzeldi ya, sağır bir kızla kocaman bir dünyası olan bir erkeğin birlikte nasıl geçinebileceklerini, o birbirlerine verdikleri değeri bence çok güzel anlatmış. Çizimleri falan zaten aşırı iyiydi, yemek yerken izlemeye sırf çizimlerini çok beğendiğim için kıyamadım. Bazı yerler cidden olmayacak şeylerdi (gerçek hayatta bir adam tanımadığı bir kızın kafasını okşadığında kız ona aşık olmak yerine polisi arar mesela, en azından türkiyede) ama güzeldi 🫠
Japonca işaret dilinden birkaç şey kaptım bile, hatta bu gazla yazın çalışırım diye aldığım işaret dili kursuna bile başlayabilirim ahdjsjsjsj
Not: Itsuomi'nin sesine aşık oldum. Sesini alsak ayrı bir karakter olarak oynatsak izlerdim. Seslendirmeni de çok tatlıymış. Karakteri de bi beğendim. Bence benim olsun