Yurt
Yurt, 90’lı yılların seküler ve islama uygun olarak yaşamayı seçen iki zıt kutbu barındıran siyasi bir Türk ikliminde geçiyor. Nehir Tuna’nın izlediğim ilk filmi olan Yurt filminin onu tanımama vesile olması beni çok mutlu etti. Yurt, dini istismarı ve…devamıYurt
Yurt, 90’lı yılların seküler ve islama uygun olarak yaşamayı seçen iki zıt kutbu barındıran siyasi bir Türk ikliminde geçiyor. Nehir Tuna’nın izlediğim ilk filmi olan Yurt filminin onu tanımama vesile olması beni çok mutlu etti. Yurt, dini istismarı ve aile baskısını kendine toplumda yer bulamayan Ahmet ile Hakan karakterleri üzerinden ergenlik dönemlerinin geçtiği 90’lı yılları izlettiriyor. İki kutbun zorlayıcı baskısını çocuklar üzerinden gösteren ve özgün tarzıyla bütünleşen senaryo ve sinematografisi ile film gerçekten de harikaydı.
Din, bastırılmış ve azınlık olarak çoğalan ve içlerindeki kirli ve baskıcı duyguları ortaya koyan ve 90’lı yıllardan sonra artan kötü insanların eline geçmiş bir durumdur. Din göreceli bir kavramdır ve ailelerin çocuklarını zorlamadan göstermesi ve anlatması gerekir. Din, hangi ülkenin, kitabın ya da insanın olursa olsun karşısındakine zorlama yapmaması gerekiyor. 90’lı yılların çocuklarının kaçınılmaz ikilemini gösteren Yurt, baskıcı siyasi durumları, dini kavramları, bastırılmış duyguları ve yaşantıları 17 yaşındaki Ahmet ile gözler önüne seriyor.
Özel okulda modern bir insan olma çabasını gösteren ama Yurt’da da dini kitapların içinde kaybolan Ahmet, babası ve annesi ile birlikte büyük bir mücadele içine giriyor. Siyah ve beyaz perde kullanımı ile sohbetleri, senaryo yapısını sağlam bir şekilde gösteren Nehir Tuna bence yerinde bir şekilde kimsenin hassas damarlarına değmeden büyük bir ülke problemine imza atıyor. 1990’lı yılları anlatan ve büyük ölçüde çocukların evrimlerine değinen Yurt, ‘Kafana göre bir şeyler yapma Ahmet, biz sana ne veriyorsak onunla yetin.’ alıntısı ile modern toplumdan uzakta olan ve dini kötü amaçla kullanan insanların zorlayıcı baskısını gözler önüne sermektedir.
17 yaşındaki çocuklara bunları anlatmak ve hissettirmek onları zorlayıcı psikolojik bozukluklara itiyor. Psikolojik baskının da dillendirildiği bu film her şeyi ile tam bir gerçekliğe sahip. Şarkıları ve oyunculukları yerinde ve metni sağlam olan filmde Doğa Karakaş, Can Bartu Aslan, Tansu Biçer, Didem Ellialtı ve Ozan Bilen gibi güçlü oyuncularla harika bir konuyu gün yüzüne çıkarıyor. Film belki daha iyi olabilirdi düşüncesi ile detayları fazla olmasından yorulsam da bir anne ve çocuk draması altında toplanan ve bence 90’lı yılların en kötü zamanına denk gelen ergenlikle birlikte büyük bir değişimin başlangıcını gösteren bu filmi kesinlikle bu şekilde kabullenip izleyin diyorum.
Dini taciz ve istismar anlatımını ve çocuk zorbalıklarını gösteren aynı zamanda da Türk siyasetinin ne kadar zorlayıcı olduğunu gözler önüne seren Yurt, arkadaş bağlarının temelini, başlangıçta üstünkörü gösterse de film ilerledikçe bağların temelerine gitgide daha derin bir anlam kazandırmıştı. Batı coğrafyasında tepkilere ve sorulara yol açtığını dile getiren yönetmen, soru cevaplarındaki sadeliği ve modernlikle bütünleştirdiği 90’lı yıllara güzel bir perde aralayıp insanların içindeki birikmişlikleri aktarması harikaydı. Zamanı olanın kaçırmadan izlemesini öneririm. Keyifli izlemeler.