┗(•ˇ_ˇ•)―→ I'll be there for you~ Girişe en çok bu yakışırdı bence. Klasik durum komedilerinden friendsle ilgili biraz konuşmadan olmaz hemen başlıyorum. Öncelikle yemek yerken canım sıkkınken izleyip zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir diziydi. Uzun zaman oldu bitireli ama anca…devamı┗(•ˇ_ˇ•)―→ I'll be there for you~
Girişe en çok bu yakışırdı bence. Klasik durum komedilerinden friendsle ilgili biraz konuşmadan olmaz hemen başlıyorum.
Öncelikle yemek yerken canım sıkkınken izleyip zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir diziydi. Uzun zaman oldu bitireli ama anca vakit bulabildim rafa girip gönderi atmaya, yani pek ayrıntılı hatırladığım söylenemez. Yine de elimden geldiğince konuşacağım.
Öncelikle izlemeyenler için biraz bahsedeyim sonra izleyenlerin anlayabileceği esprilerle dolu kısma geçeyim :)
Konusunu atlıyorum çoğu yerde bulabilirsiniz izlemeyenlere demek istediğim şey varsa ön yargılarınızı kırın ve bir şans verin. Çünkü Friends sadece bir dizi değil; karakterlerini kendinizle özdeşleştirebileceğiniz, depresyondan sizi tek tuşla çıkarabilecek, kafanızı dağıtabilecek, dostluk kavramının anlamını genişletebilecek bir dizi. Yeri geldi ağladım izlerken yeri geldi güldüm tabi daha çok güldüm :D Nefret edebileceğiniz bir karakter olabileceğini sanmıyorum (Janice hariç wwkxnwkdjsjdj) izleyip onaylayabilirsiniz parantez içini :) Şimdi fazla spoiler içermeyen bölüme geçiyorum hayatta olmaz en ufak bilgiyi izlemeden öğrenmek istemem diyenlerin devam etmemesi önerilir 🫶🏻
Çoğu karakterle ilgili ufak ufak düşüncelerimi belirticem siz de favorinizi yorumlara yazabilirsiniz.
🪽 Chandlerla başlayalım mesleğini bilen varsa aydınlatsın lütfen wksmwksmksdqjd Joeyle dostlukları o kadar güzeldi ki.. Onlar sarılıp ağladığında ben de çaktırmadan ağlıyordum 🥹 Monica’ya duyduğu sonsuz sevgi ve kapsama, Ross ile kurduğu empati, Joey ile olan eşsiz dostluğu, Pheobe’ye olan şefkati… Chandler Bing, nikah basılacak adamsın wkxkwldkwldlwkd Chandlerın iki sözünü bırakayım geçmeden:
“Hi, I’m Chandler. I make jokes when I’m uncomfortable.”
- Selam, ben Chandler. Gergin olduğum zamanlarda espri yaparım.
“I’m hopeless and awkward and desperate for love!”
- Ümitsizim, tuhafım, ve aşka açım!
🥪 How you doin? Joey Joey çoğumuzun kalbini çalan Joey. Tek ortak noktamız yemek galiba kendisiyle. Tabi bir de şey var "Joey doesnt share his food!!" Chandlerdan sonra ikinci favorim olur kendisi bir türlü karar veremedim belki bir sonraki izleyişimde kesinleşir.
🦕 Dinazordan anlaşılacağı üzere sıra Rossta wkxnwkdmsxh başlarda ısınamamıştım biraz donuk olduğu için sonralardan ısındım. Rachella kavuşmalarını beklerken yaşlandım yahu wknwomddndh büyük soru geliyor sizce kim haklıydı, ben hiç derinlemesine düşünmedim ama birine oy vericek olsam Rachela verirdim 🫣
“I grew up in a house with Monica, okay. If you didn’t eat fast, you didn’t eat.”
- Ben Monica’yla aynı evde büyüdüm, tamam mı? Orada hızlı yemezsen, aç kalırdın! (Ah be Monica ne çektin şu zorba abinden)
🛍️ Rachel şımarık bir kız çocuğu profilini gayet iyi yansıttı bence. Küçükken zorba olması da kaçınılmazdı galiba. Alışveriş manyağı olması birçok kadınla ortak yönüydü :) ve karakter gelişimi açısından en çok ilerleyenin o olduğunu düşünüyorum.
“Well, maybe I don’t need your money. Wait, wait, I said maybe!”
- Belki de parana ihtiyacım yoktur… Bekle, bekle, belki dedim!
“I don’t want my baby’s first words to be ‘How You Doing?''
-Bebeğimin ilk kelimesinin “Naber?” olmasını istemiyorum! (burada, Joey’nin sıklıkla kullandığı “naber” lafından bahsediyor.)
🧼 Monicaa temizlik manyağı ya wkxnwkdmsxh bazen yok artık diyordum Chandler evlenince sayısız kez demiştir wksxwkxmsjdjj
Ailesi tarafından ihmal edlimesi beni en çok üzen şeylerdendi tabi bir de kocaman olmuş arkadaşlarının hâlâ eski kilosuyla dalga geçmeleri..
“They don’t know that we know that they know!”
-Bildiklerini bildiğimizi bilmiyorlar!
“Welcome to the real world. It sucks. You’re gonna love it.”
-Gerçek dünyaya hoş geldin. Rezalet bir yerdir; bayılacaksın!
🎸 Geldik Phoebe'ye ben derim Phoebe siz duyarsınız 'Smelly cat smelly cat what are they feeding you.' Egzotik bir karakteri(annesinin ruhunun kedinin içinde olduğunu düşünüyordu) tipi olan Phoebe bence dizinin en renkli karakteriydi. Aynı zamanda bir ton travmayı atlatıp renkli bir o kadar da güçlü olmayı başarabilendi.
“I wish I could, but I don’t want to.”
- Keşke yapabilseydim, ama canım istemiyor.
''Oh my eyes, my eyes!!!
Kadıköydeki Friends Cafe'ye gitmiştim geçen sene oldukça hoş bir havası vardı. Dizideymiş gibi hissettiriyordu. Menüler çok iyiydi Chandler ve Rachel'ın çaldığı cheesecake mi dersiniz, Phoebe'nin büyükannesinin kurabiyesi mi dersiniz çok tatlıydı her şey 🥹. Evet sona geldik yazarken çok eğlendim. Bahsettiğim sahnelerin birkaçını açıp izledim çok iyi geldi. Bence 10 üzerinden 10du ya hiçbir bölümde sıkılmadım keyifle devam ettim. Friends kalitesi hiçbir zaman eskimez her zaman izlenir.
Kendinize iyi bakın bir sonraki gönderide görüşmek üzere 🫶🏻