Bunu okuyanlar arasında illa ki malumatfuruş müptezeller şifa kabul etmez keşler ve entelektüel kaygıları olan ve aynı zamanda bi tık da nihilizme eğilimli torbacılar mevcuttur…belki aranızda kanser hastası olduktan sonra metamfetamin üretimine başlamış yüksek işlevli kimya hocaları da vardır…kim bilir…sonuçta…devamıBunu okuyanlar arasında illa ki malumatfuruş müptezeller şifa kabul etmez keşler ve entelektüel kaygıları olan ve aynı zamanda bi tık da nihilizme eğilimli torbacılar mevcuttur…belki aranızda kanser hastası olduktan sonra metamfetamin üretimine başlamış yüksek işlevli kimya hocaları da vardır…kim bilir…sonuçta uyuşturucu sektörü öngörülemez bir şekilde birçok kesimden insanı ortak paydada buluşturabilen değişik bir sektör…
Misal dünya barışı gibi ortak bir amaç için bu kadar insanı bir araya toplamanız gerekseydi… emin olun insanları ikna edebilmek için çıplak bir şekilde yaş bir battaniyeye sarıp cinsel organlarına elektrik verseniz … aynı anda gözlerinin önünde ailesinden en az 3 kişiyi vurmakla ve babaannelerini bileklerinden herhangi bir arabanın arkasına bağlayıp kilometrelerce sürüklemekle tehdit etseniz…ve tekrar ediyorum bunu dünya barışı gibi kendinizle çelişmenin sınırlarına tur bindirdiğiniz bir amaç için yapıyor olsanız…bu kadar fazla insanın bir araya toplandığı bir ekosistemi elde edemezsiniz…yani kısaca bu uyuşturucu bağımlılığı denen illet dünya üzerindeki en sıkıntılı mevzulardan biri…
Filmimizde de her kesimden insanın içine düşebileceği bu lanet bağımlılığa iyi aile çocuğu sayılabilecek başarılı ve yetenekli bir gencimiz yakalanıyor…ülke istatistiklerine göre bu yorumu okuyan her 5 kişiden birinin evlenmeleri dahilinde boşanacakları gerçeği gibi gencimizin anne babası boşanmış…küçüklüğünden beri bir annesinde bi babasında kalıyor…özellikle babası da bu durumun oğlunun yaşamını olumsuz etkilememesi adına her konuda onun yanında olmaya ve onun hayatının içine dahil olmaya ayrı bir önem veriyor… ona arkadaşıymış gibi yaklaşmaya çalışıyor…lakin uyuşturucu bağımlısı olacağına hiç ihtimal vermediği için oğlundaki değişimi fark etmekte geç kalıyor…durumu fark ettiğinde de ise yavaş yavaş oğlunun her daim gözetimi altında büyümüş…hayatını ve ilgilerini iyi bildiğini sandığı masum başarılı ve yetenekli çocuktan çok daha farklı bir hayatın içinde olduğunun farkına varıyor…
Filmimiz bunun yanında bağımlılığın bütün süreçlerini de enine boyuna gözler önüne seriyor… gencimizin uyuşturucu kullanmaya başlamasından bu bağımlıkla hayatında değişen bütün dengelere… bağımlılığın ileri evrelerde gencimizi fiziksel ve psikolojik olarak nasıl sefil ve iğrenç bir duruma sürüklediğine…süreç içerisindeki psikolojinin nasıl hatalara yol açtığına…bağımlılıktan kurtulma süreçlerinin hem kendisi hem de ailesi için ne kadar zor ve acılı bir sürece dönüştüğüne… bu sürecin yıllarca devam edebildiğine ve bir arpa boyu yol alınamadığına şahit olurken… bir yandan da aile desteğinin bu süreçteki önemini kavrıyoruz…
Bir baba ve oğlun gerçek hayattaki anılarından oluşan bir kitaptan sinemaya aktarılan filmimizde oyunculuklar da bir hayli muazzam…özellikle bağımlı gencimizi oynayan Timothée Chalamet anksiyetelerinizi azdıracak bir performans sergiliyor…
Herkese tavsiyemdir… hayatınızın herhangi bir bölümünde uyuşturucuya düşmek gibi bir planınız varsa.. istasyon yapmak ve çiftli yapıştırmak gibi söz öbeklerine ayrı bir aşinaysanız… özellikle içinizde bi yerlerde Tony Montana benzeri bir yaratık yatıyorsa… bu film bu eğilimleri ortadan kaldırmaya yetecektir diye düşünüyorum…
Belki de etrafınızda “bu mahallede uyuşturucu sattırmayacaz kardeş laağğğn…kimyasala düşme kardeş erkekliğin gider laağğğn…gençleri uyuşturucuya alıştıran ne kadar gevşek varsa hepsinin kafasına sıkarız laağğğn ”diyen abileriniz de olsa aynı etkiyi alırdınız…belki de o zaman böyle filmleri izlemekle vakit kaybetmezdiniz…hatta hiçbir şey okuyup izlemenize gerek kalmazdı…çünkü her konuda her şeyi biliyor olurdunuz…