Tarım toplumu olmak ne demek? 1-) Çok sayıda çalışacak insana ihtiyaç olduğu için, kalabalık olmalı aileniz. 2-) Çok küçük yaşlardan itibaren geçim derdinde olmalısınız. İlk madde yüzünden çok fazla çocuk yapabilirsiniz. Örneğin dedelerinizi düşünün. Aranızda dedesi evin tek çocuğu olan…devamıTarım toplumu olmak ne demek?
1-) Çok sayıda çalışacak insana ihtiyaç olduğu için, kalabalık olmalı aileniz.
2-) Çok küçük yaşlardan itibaren geçim derdinde olmalısınız.
İlk madde yüzünden çok fazla çocuk yapabilirsiniz. Örneğin dedelerinizi düşünün. Aranızda dedesi evin tek çocuğu olan var mı? Varsa da çok az bir yüzdeliğe girmişsiniz demektir.
Ama çok fazla çocuk yapmak, ortalama 8,9 çocuk yapılıyorsa ; bir kadının yirmi yılını verimsiz geçirmesine ve aynı zamanda eğitim gibi kendini geliştirecek şeylerden de oldukça uzak kalmasını sağlıyor. Hal böyleyken tarım toplumunda "bebek yapma fabrikası " gibi görülen kadın tabiki de evi ve ailesi dışında diğer dünyadan kopuk yaşıyor. Evde bakacağı dört çocuk varken, gideyim de şu kaymakamla köyün su işini konuşayım demiyor.
Ama kadınlar sadece böyle değil. Tarım toplumu genel olarak iş gücüne dayalı olduğu için erkekler de tarlada çalıştırılan bir öküz kadar değerli. Kadına göre de daha değerli çünkü kadının yarın vereceği fayda (bu fayda çocuk yapması ve haneyi çoğaltmasıdır) başkasına olacaktır, başkası ile evlenip "elin kızı" olacaktır. O yüzden erkek çocuk, doğduktan beş altı yıl sonra bile tarlada çalışmaya başlayabilir. Aileden hiç ayrılmaz hatta onun sayesinde aileye yeni bireyler eklenir. Ama işte kız çocuğu, onun kadar tarım toplumunda kısa süreli iş yapmıyordur. Çocuk yapması bile onun büyüyüp 14,15 yaşına gelmesini bulacaktır. O yüzden erkek daha önemli. Ama erkeklerin de bir kısmı önemli, diğerleri ağanın köpeklerinden farksız. Ağa onlara geberin dese geberecek kadar aciz bırakılmışlardır.
Yok ataerkil sistem de yok kadınlar niye erkekler kadar duşarıdaki hayatta yok falan tartışmaları için buraya bakılmalı yani.
Ve her toplum mutlaka tarım toplumu olmaktan geçip, sonradan sanayileşme ile birlikte daha farklı bir düzene ayak uydurmuştur. Tabi bazı toplumların sanayileşmesi ya da halklarının bir kısmınım tarım toplumu olmaktan çıkması daha erken olmuştur ; İngiltere, Amerika ve Fransa'dan bahsediyorsak bunlar öyle düşündüğümüz gibi havalı adamlar, çalışmışlar, dinle Devleti ayırmışlar, reform yapmışlar, gittikleri yerlere kültürlerini yaymışlar fistan değil.
Çok güzel sömürmüşler öne geçmek için. Coğrafi keşifler de 30 milyon insanın katledildiğini biliyor musunuz? Ya da mesela İngilizler Hindistan'a girmeden önce dünya ticaretinin yüzde 25 i onlara aitken İngilizlerden sonra yüzde 4 kadar sadece kazanç elde ettiklerini biliyor musunuz? Ve dahası hindistan kilim dokuyarak çoğu kazancını sağlıyordu ve sırf hintliler sermaye üzerinde söz sahibi olmasın diye binlerce insanın baş parmaklarını kestiler ki bir daha halı dokuyamasınlar. Ya da Kongo da milyonlarca insanın eli bu sebeplerden kesildi. Ve dahası Amerikalılar bütün yerlilerini katledip dünyadan sildi ki, geriye kalan elde ettiği işe yarar yerlilerden bedava asker ve köle elde edip onları 2.dünya savaşında bol bol kendi için savaştırsın. Ve afedersiniz ama kıç kadar olan Belçika kendi nüfusu ve insanları daha iyi şartlara sahip olsun diye 10 milyon insana kıydı. Yüzyıllar boyu yerlerini coğrafi keşif diye işgal edip her şeylerini alıp köle olarak kullandılar, asker olarak kullandılar, geriye kalanları ya öldürdüler ya da sermayeleri olmasın diye uzuvlarını kesip bıraktılar.
Ve işte hoş geldin ; medeniyetin, sanayinin, teknolojinin hep daha önde olduğu muazzam Avrupa ve Amerika?
Tarım toplumu bu vahşetlerinden dolayı onlarda, istedikleri kısımlarda olmuştur ve kendi üst tabaka diye gördükleri halkları asla tarım toplumu gibi olmamıştır. O yüzden sizin babanneniz tarlada babanızı doğururken, İngilteredeki sizinle yaşıt arkadaşın babaannesi yerlilerin katli ile onun yerine savaşanları yöneticileri coğrafi keşiflerde hazırladığı için, onun yerine tarlada çalışan savaşta ölen vardı. O yüzden o Cambridge de matematik dersi alırken sizin babanneniz geçim derdindeydi.
Kibar feyzo, Türkiyenin tarım toplumu dönemlerini iyi anlatan ve içinde bel altı sahneler olmasa herkesin de izlemesi gereken filmdir. Tabi filmi izlerken şu yularıda dediklerimle beraber düşünürseniz daha da bilinçli izlenmiş olur.