Babalar ölmez, sadece fenikir. 🐴 Uzun süre yazmaya üşendim. Ama baktım okuduğum, ettiğim karışmaya başlıyor, bi iki tane yazalım. “Sene milattan sonra 42.000ler ben o zaman yine şarab içiyorum…” -High Marshall Kenan Yanmış, yıkılmış bir dünya arasında son hayatta kalanlar…devamıBabalar ölmez, sadece fenikir. 🐴
Uzun süre yazmaya üşendim. Ama baktım okuduğum, ettiğim karışmaya başlıyor, bi iki tane yazalım.
“Sene milattan sonra 42.000ler ben o zaman yine şarab içiyorum…”
-High Marshall Kenan
Yanmış, yıkılmış bir dünya arasında son hayatta kalanlar içinde Danica Hemşire (bacıyan-ı harp) ve bir muhafız, solmuş göklerine bakarken, atmosferden düşen bir gemiye gözleri takılır. Danica, Şehit Hanımımız tarikatından olup. Son derece dindardır, namazını kılar, yanındaki muhafız ablayla yola koyulur. Gitmese ne yapacaktır?
-(Daha önce Azize Celestine, ve Katherine gibi yiğitlerden bahsetmiştik. Bacılar içerisinde en büyük tarikat Şehit Hanımımızdır)-
“Neden saçların beyazlaşmış, arkadaş?
Sana da benim gibi çektiren mi var?
Yaşamaya küstürüp içtiren mi var?”
Diyerek bin yıllar önce imparatoru gördükten sonra saçları ağaran Alicia Dominca hatrına beyaza boyadığı saçlarıyla yola koyulur. Ancak bir gariplik vardır. Sağ kalanlar walking dead usulü gördüğüne atlamaya başlamıştır. Zaten “inancımız yeterli değildi, gezegeni savunamadık” kafasıyla bacıların ortalamsı zaten yüksek olan sinir katsayısına ekleyen Danica ver ha yanındaki muhafız ablayla kavga etmektedir. Yolda arkasına siviller katmış bir melek ile karşılaşırlar. Melek dediysek imparatorun şanındandır, kendisi Salamanderlere bağlı bir astartestir. (Brother Sa’kan of the Salamanders 3rd)
Sanki Danicayı çıldırtmak için özellikle denk gelmiş gibi Astartesler arasında çok alışılmadık bir şekilde insan canlısı olan Salamandera denk gelmiştir. Zahit Danica sağ kalanlara dahi öfkeli ve cerrahpaşalı halit gibi “ silahında kurşunu olupda ölenin yedi sülalesini” kafasındayken, Sa’kan ise çoluk çocuğu peşine takmış Anadolu türküleri söylemektedir. Danica her ne kadar sıyırmış olsa da durum, sivillere İmparatorun Merhametini vermeyi (infaz) çokta mantıksız kılmaz.( Burası 40k böyle şeyler çok olur.)
Bir ara kafiledeki rahip ile dini bir kavga sonucu zıvanadan çıkan Danica “imparator affedici bir tanrı değildir” diyerek rahibi infaz edecekken aslında şizofrenisi olan muhafız abla araya girer, inadından öldürttüğü muhafız ile dalaşmaya giren Danica kendini toparlar ve kendileri kaçabilsin diye geride kalan Sa’kan olmadan dövüşe girer. Kazanması mümkün olmayan bu vsden çıkamaz.
Son sözleri “bir melek duyuyorum”dur,duyduğu melek bir kolu ve bir kalbi devre dışı kalmış Sa’kandır.
Her ne kadar perişan olsa da Sa’kan, “imparatorun fethettiği galaksiye mirasıdır”.
Kafilenin bizimle batıya gel diye darladığı Sa’kan, kendisini avlayan necron lordunun peşine düşmek için gruptan ayrılır. Danica şehit, Sa’kan gazi, gezegen niyazidir. Hem serideki tecrübem hem şahsıma münhasır flashbacklerim itibariyle özellikle muhafız ablanın aslında Danicanın ızdırabı oluşu klişe ancak güzel işlenmişti, onaylıyorum.
Erecek murat, çıkacak kerevet bulunmayan bir Warhammer hikayesi ile daha karşınızdaydık. Gelelim işin teknik kısmına. Wh+ bu işleri pek becerememesine rağmen şanındaki kapalı kapitalizmiyle kendisi yapmaya çalışmakta. Animasyon çok iyi değil, seslendirmeler iyi ancak adını koyamadığım bir gariplik var. Henry Cavill ile de böyle yapacaklarsa işimiz var.
Sonuç olarak zaten sevenine yarayacak, evren içerisinde çokça bulunan olayların olduğu, olmazsa olmaz bir hikaye değil ama gideri var.
Son sözlerim şehit bacım Danica için;
“Karanfil eken bilir,
Bu aşkı çeken bilir”
-Brother-Chaplain Konahrik