Yanlışım varsa düzeltin lütfen. Dogme 95 (Dogma 95) Lars von Trier ve Thomas Vinterberg tarafından başlatılmış yenilikçi bir film hareketi. İsminden de anlaşılacağı üzere 95 yılında ortaya çıkıyor fakat ilk örneği 98 yapımlı Festen (The Celebration) isimli filmle ortaya konuluyor.…devamıYanlışım varsa düzeltin lütfen.
Dogme 95 (Dogma 95) Lars von Trier ve Thomas Vinterberg tarafından başlatılmış yenilikçi bir film hareketi. İsminden de anlaşılacağı üzere 95 yılında ortaya çıkıyor fakat ilk örneği 98 yapımlı Festen (The Celebration) isimli filmle ortaya konuluyor. Peki bu hareket, Trier’le Vinterberg neyi savunuyor?
Dogma 95 tarafından belirlenen kurallar:
1. Çekimler stüdyo dışında yapılmalıdır. Sahne donanımı ve setler içeri taşınmamalıdır. (Hikaye özel bir sahne donanımı gerektiriyorsa, stüdyo dışında bu donanıma uygun bir mekân
seçilmelidir.)
2. Ses, kesinlikle görüntülerden ayrı olarak üretilmemelidir ya da tersi. (Sahne içinde üretiliyor olmadığı sürece müzik kullanılmamalıdır.)
3. Kamera, elde taşınıyor olmalıdır. Elde taşınan kamera ile elde edilecek hareketlilik ya da hareketsizlikler serbesttir. (Film, kameranın durduğu yerde çekilmemeli; kamera filmin olduğu yerde olmalıdır.)
4. Film, renkli olmalıdır. Özel ışıklandırma kullanılamaz. (Eğer çekilecek olan sahnede filmin pozlandırması için çok az bir ışık söz konusuysa, sahne kesilmeli ya da tek bir lamba kameraya iliştirilmelidir.)
5. Optik numaralar ve filtreler kesinlikle yasaktır.
6. Film, gelişigüzel aksiyon içermemelidir. (Öldürme, silahlar, vs. bulunmamalıdır.)
7. Zamansal ve coğrafi yabancılaştırmalar yasaktır. (Kısaca film, şimdi ve burada geçmelidir.)
8. Tür filmleri kabul edilemez.
9. Film formatı 35 mm (Academy standardı) olmalıdır.
10. Yönetmen, jenerikte belirtilmemelidir.
“Ayrıca yönetmen, kişisel adlardan sakınacağına, artık sanatçı olmadığına, anları bütünden daha önemli gördüğü gibi, bir 'iş' yaratmaktan kaçınacağına, en büyük hedefinin karakterlerinden ve ortamdan
gerçegi açığa çıkarmak olacağına ve bunu elinden geldiğince iyi tadlarla estetik faktörler pahasına yapacağına and içer.”
(Kuralları ve bu paragrafı internetten aldım.)
İlk yarım saati kameranın elden ele taşınması, dönmesi, çok alışık olmadığımız şekillerdeki hareketleri ve çekim açıları sebebiyle film sizi adeta dışarı itiyor. Fakat konusu bakımındansa içine çekiyor. Sonrasında ise bu kamera hareketlerine alışıyoruz ve adeta “normal” ya da alışık olduğumuz şekilleri unutuyoruz.
İskandinavlar genellikle olayları serinkanlılıkla ele almalarıyla bilinirler. Dolayısıyla filmin ilk yarım saatindeki karmaşa ve kavga (her anlamda) beni biraz şaşırttı ve yer yer rahatsız etti. Çünkü daha soğuk ve mesafeli bir yaklaşım beklemiştim. Fakat daha sonra film ilerledikçe beklediğim şey gerçekleşti ve ortaya çıkan iğrenç aile “sırrı”na rağmen hep birlikte sofralara oturup şarkılar söyleyip danslar edip birbirlerinin yüzlerine bakabiliyor olmaları “Tamam,” dedirtti. “İşte şimdi oldu.”
Festen 98 yılında Cannes’da Jüri Özel Ödülü’nü kazanmış. Ve Vinterberg film ve hareket için şunları söylemiş:
“Dogme'nin birçok insana ilham verdiğini ve dijital bir hareket başlattığını düşünüyorum. Kişisel olarak, her zaman Dogme filmleri yapmanın fantastik olduğuna ve bunun çok iyi hissettirdiğine inanıyorum ama 'Kutlama'yı (Festen) çektiğimde tamamlandığımı hissettim. Benim için Dogme yolunun sonu gibiydi, gidebileceğim kadar uzağa gitmiştim onunla."
Sonlara doğru çakmak ışığında çekilmiş kısımları estetik açıdan çok beğendim. Totalde 35 tane film gördüm bu akımdan. Bakmaya çalışacağım diğerlerine de. Genel olarak filme puanımsa (haddimse) 7.5 / 10