Aslında Jane Austen hakkında söylemek istediğim pek çok şey var. Bir gün roman için de bir gönderi girerim belki. Ama şimdi müsaadenizle bu mini diziyi övmeye geldim. Jane Austen kitapları üzerine pek fazla uyarlama çekilmiş, İngilteresinden Hindistanına, Amerikasına kadar ekmeği…devamıAslında Jane Austen hakkında söylemek istediğim pek çok şey var. Bir gün roman için de bir gönderi girerim belki. Ama şimdi müsaadenizle bu mini diziyi övmeye geldim.
Jane Austen kitapları üzerine pek fazla uyarlama çekilmiş, İngilteresinden Hindistanına, Amerikasına kadar ekmeği epeyce yenmiş, hatta cılkını çıkarıp afedersiniz hikayeleri hiç(:)) edilmiş. Ah tüketim endüstrisi, ah iflah olmaz romantik insanlık... Ama durun durun, bu başka konu. Bu dizi, iyiki yapılmış kategorisinde, gaza gelmeyeyim.
Ne diyordum? Heh, Gurur ve Önyargı. Aslında bir şeyleri karşılaştırmayı genelde sevmem, ama bin tane uyarlaması olunca insan kendini tutamıyor. BBC yapımı bu dizi benim gözümde en iyi uyarlamasıdır kitabın, çünkü kitaptaki karakterlerin ve olayların dışına çıkmıyor, uzun uzun anlatılması gereken karakter gelişimlerini bir çırpıda anlatıp hikâyenin romantizminin altında yatan gerçekçiliğini es geçmiyor. Keira Knightley'in oynadığı film versiyonu genel olarak en bilineni. Fakat orda, herhangi bir roman uyarlaması filmde de hep gördüğüm şey oluyor, hikaye ve dönüşümler kesik kesik bir hale geliyor. Romandaki hissiyatı almak zorunda elbette değiliz, sonuçta bu romandan farklı bir eser diyebilirsiniz fakat ben bunun romana ve karakterlere, hatta yazara bir çeşit ihanet olduğunu düşünüyorum. Bu belki kitabı mı filmi mi sorusuna 'kesinlikle kitabı' cevabı verdiğimdendir. Ki, bu da apayrı bir konu. Ben bugün uzaklaşıyorum sürekli konudan Allah Allah.
Velhasıl, film de güzel fakat gerçekten o döneme gitmek ve kitaptaki hikayeyi apaçık görmek istiyorsanız diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Çünkü bu versiyonunda, kitaptan bol bol cümleler duyabilirsiniz. Hele ki Colin Firth'ün "Invain I have struggled, it will not do, my feelings will not be repressed" dediği yerde takılı kalabilirsiniz. (Evet, artık nasıl bir Jane Austen fanı olduğumu anladınız). Bu dizi zamanında Colin Firth için resmen bir dönüm noktası olmuş. Yıllarca Mr Darcy olarak anılmış, hatta kadınlar kulüpler kurup adama -Darcy'e- mektuplar yollamışlar, ilanı aşk etmişler. Romantizmin toplum üzerindeki etkisine, tüketim toplumunun şu düştüğü hâle... Neyse neyse. Colin Firth hatta Bridget Jones'un Günlüğü'nde Darcy isminde bir karakteri oynar (size güzel ekmeğini yiyorlar demiştim :)). Dizinin etkisi işte bu kadar büyükmüş.
İlk izleyişimin üzerinden yıllar geçse de hâlâ, dönüp dönüp izliyorum. Romandaki itici karakterlerin hepsini de nasıl bu kadar itici yapabilmişler, her seferinde hayret ederim. Diziyi izleyecek iflah olmaz romantiklere -ben gibi- tabii ki ilk önce romanı okumalarını, hatta spesifik olarak İş Bankası Yayınlarından çıkan Hamdi Koç çevirisini naçizane tavsiye ederim. Tabii romanın arkasında geçen dönem eleştirisi, kadın-erkek analizlerini göz ardı etmeden, sevgili Jane Austen'a hakkını vererek okumalarını da...
Esen kalın efem.