Selamlar. Bu değerlendirmemde biraz Birleşik Krallık ve ünlü yönetmen Ken Loach’tan bahsetmek istiyorum. Aynı zamanda Ken Loach’ın dünya görüşü ve bu görüşünün sinemaya yansıması da dahil. Britanya’nın neredeyse kendine özgün bir sineması olmadı. Britanya’nın tamamen Hollywood filmleri ve bazı özgün…devamıSelamlar. Bu değerlendirmemde biraz Birleşik Krallık ve ünlü yönetmen Ken Loach’tan bahsetmek istiyorum. Aynı zamanda Ken Loach’ın dünya görüşü ve bu görüşünün sinemaya yansıması da dahil.
Britanya’nın neredeyse kendine özgün bir sineması olmadı. Britanya’nın tamamen Hollywood filmleri ve bazı özgün yönetmenlerin farklılık göstererek kendilerini kanıtlamaya çalıştığı bir sinema tarihi, film endüstrisi var. Tabii ki bunda Amerikan emperyalizmi ve kapitalizmin oldukça büyük bir etkisi var. Çoğu İngiliz yönetmen Hollywood film endüstrisi çıkışlı ve yapımcıların da bunun büyük bir payı var. Britanya’da çoğu film yapımcısı Amerika kökenlidir. Amerikan emperyalizminin uygulanmasının en mümkün olduğu ülkeler arasında tabii ki farklı kültürden insanların bir arada yaşadığı bir ülke olması çok normal. Britanya’da yaşayıp gerçek İngiliz olan insanların sayısı göçmen sayısıyla çatışma halinde. Burada da olaya siyaset ve uygulanan politikalar giriyor. Tam burada da konu sanatın en etkili olduğu alanlardan birisi olan ‘sinema’ giriyor.
*Buradan sonrası film ve yönetmenin üzerine bir değerlendirme olacak.
Ken Loach, filmlerinde tamamen kendi milleti üzerine araştırmalar yapmadan tüm krallığın toplumu üzerine çok güzel değerlendirmeler yapıp analiz eden iyi bir sosyolog ve sinemacı diye düşünüyorum. Kendi dünya görüşü de sosyalizmdir. Filmlerinde genel olarak toplumsal olayların bahsedildiğini söylemek çok olağan. Değerlendirmenin başında Britanya’nın içinde bulunduğu durumu ve sinemasından bahsetme sebebim buydu. Ken Loach gerçekten sinematografisini kendi perspektifine uygun olarak kullanabilen ve bunu başarabilen çok nadir yönetmenlerden biridir. Bu yüzden Ken Loach’a saygım sonsuzdur. Bir düşününce, kendi ülkemde de aynı durumun olduğunu ve bunun çok çirkin bir şekilde uygulandığını gördüğümüzde ,kendi kültürüne önem veren yönetmenlerin ne kadar büyük, saygın ve başarılı oldukları her şeyi ortaya koyuyor. Ülkemizde özgün sanat yapabilen yönetmen sayısı gerçekten çok az. Sinemamız neredeyse Amerikan filmleri ve taklitlerini oluşturan bir konumda. Günümüzde 3 tür sinema anlayışı vardır. Amerikan türü yapımlar(Birinci Dünya), Yeni dalga akımları(İkinci Dünya) ve Üçüncü dünya ülkelerinden oluşan türler.
Kerkenez filmi tamamıyla İkinci Dünya Sinema akımları içerisinde, İngiliz Yeni Dalga akımına bağlı bir başyapıt. Ken Loach, günümüzde varlığını sürdüremeyen akımlarını hala ayakta tutmaya çalışıyor. Kerkenez filmindeki tüm metaforlar Britanya’nın içinde buluğu durumu anlatan iyi bir film. Buradaki Kerkenez kuşu Britanya’yı temsil ediyor. Ve bu kuşa sahip çıkmaya çalışan, onunla ilgilenen çok zeki bir çocuk da yeni nesilin temsili. Filmde de zaten karşılaşılan zorluklar başarılı bir şekilde aktarılmış. Özellikle filmin son sahnesi tamamen siyasi bir metafor. Kannımca Ken Loach bu üstün yeteneğini sürdürebilen ender insanlardan birisidir. Kerkenez filmi de dünya görüşünü açıkça belirttiği en ünlü eserlerinden birisidir. Bu film bana biraz ‘Malena filmini hatırlattı’ ya da ‘Herhangi Bir Kadın’ filmi.. Tabii bu filmler soradan yayınlandı.
İlginçtir ki İngiliz Yeni Dalga akımı çok kısa süreli olmuştur. Fakat Ken Loach’ın kendi çizgisini hala bozmaması ve bu akımı hala savunması çok güzel bir şey. Ben bir bilgenin savunduğu felsefeyi hiçbir zaman değiştirmeyeceğine inanıyorum. Ona isterseniz dünyaları verin, o yine kendi bildiğini okur. Çünkü dünyaları vermek sadece materyal bir şeydir. Düşünceleri yaşatmak ise ruhsal bir şeydir. Bu yüzden sanatın fiziksel yönüne hiçbir zaman zihinsel önemine verdiğim değeri vermedim. Düşüncelere hitap etmek büyük başarıdır. Ama bir bilgenin ya da filozofun gözünde başarı denen kavram yoktur. Gerçekler vardır. Son sözümü de gerçeklerin her zaman var olduğunu, sadece görmezden gelmek istediğimizi yaparak geçiştirdiğimizi düşünerek hareket ettiğimizi söylemek isterim. Sevgiler...
*Uzun zamandır gönderi paylaşmıyordum. Bunun sebebini iki şey ile açıklayabilirim: Uygulamada 5.000 karakter kullanımının yeterli olmaması, bu yüzden yorumlarımı yazıp sürekli silmem ve oyunculuk üzerine yaptığım araştırmalar. Beklettiğim kişilerden özür diliyorum ve sizlere bir şeyler sunabilmek için çabaladığımı bilmenizi istiyorum. Mesaj atan, güzel dileklerde bulunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum efendim🌺