Sevgili, sayın Raf ailesi. Sizlere bugün okuduğum ve bir saat bile olmadan bitirdiğim "Benjamin Button'un tuhaf hikayesi" adlı kitaptan bahsetmek istiyorum. Yazarı Fitzgerald, zaten böylesine çekici bir muhteşemliği ancak Fitzgerald yaratabilirdi. Eminim içinizden bazıları kitabın filmini izlemiştir, öncelikle kitapla filmin…devamıSevgili, sayın Raf ailesi. Sizlere bugün okuduğum ve bir saat bile olmadan bitirdiğim "Benjamin Button'un tuhaf hikayesi" adlı kitaptan bahsetmek istiyorum. Yazarı Fitzgerald, zaten böylesine çekici bir muhteşemliği ancak Fitzgerald yaratabilirdi. Eminim içinizden bazıları kitabın filmini izlemiştir, öncelikle kitapla filmin neredeyse hiç alakası olmayan iki farklı anlatım tarzında işlenen yapıtlar olduğunu belirtmek istiyorum, eğer kitabı okuyacaksanız kesinlikle filmi kafanızdan silin ve bu kitapla bağdaştırmaya çalışmayın. İnanın kitapta filmi aramak büyük hata olur. Mesela bariz bir ayrım söyleyecek olursam filmde babası bebeği bırakıyordu ama kitapta babası bebeği bırakmıyor. Aralarındaki tek ortak nokta ise Benjamin'in yaşlı biri olarak doğup zaman içinde bedenen gençleşerek bebek kundağında ölümüydü. Bu spoiler değil çünkü film açıklamasında, kitabın arka kapak yazısında, dağda da taşta da, suyun üstüne bile yazılmış olarak bunu görebilirsiniz. Kısacası film bambaşka bir başyapıt apayrı bir hikaye, kitap ise çok daha başka. Filmini de izlemenizi tavsiye ederim. Brad Pitt'in usta oyunculuğuyla ayrı bir tat verilmişti.
Kitap hakkında genel bir özet yazmak bile mümkün değil sanırım çünkü kitap o kadar ince ve olaylar o kadar netki bunu özetleyemezsiniz yani söyleyeceğim her şey kitaptaki olayların aynen aktarımı olur. Ama esere genel bir giriş yazacak olursam: Button ailesi prestijli bir ailedir ve bay ile bayan Button bir bebek beklemektedir. Ancak doğan çocuk bir bebek değil yetmiş yaşında ihtiyar biridir. Sonrası tamamiyle Fitzgerald'ın muhteşem yaratıcılığını bezeyerek anlatması. Çok uzun ve dolu dolu olaylar beklemeyin burada kastettiğim yazarın ortaya koyduğu fikrin inanılmaz bir şekilde olağan işleyişi. Yani çok doğaldı, hiç yadırgamadım "amaan canım olur öyle şeyler" diyesim geldi. Kitapta asıl önemli olan Benjamin'in göründüğü yaşı yaşaması, mesela yetmiş yaşında doğdu tamam ama dersin ki daha yeni dünyaya geldi oysaki baktığınızda Benjamin'in ansiklopediler okuyup çocuk oyunları ve oyuncaklarıyla hiç ilgilenmediğini görüyorsunuz. Aynı zamanda dış görünüşü beş yaşlarındayken göründüğü yaşın zevklerine sahipti. Genel işleniş ve tüm bu süreçte insan psikolojisine bir inceleme de getirilmiş.
Yalnızca ortaya konan fikir ve o akıcı anlatım için bile okunur. Fitzgerald muhteşem bir yazardı, elinize geçen kitaplarına kıymet verip tekrar tekrar okumanızı tavsiye ederim. Dili bazı kitaplarında ağır gelebilir, çok süslü, fazla betimleyici, sürekli renkli filmi kitaba aktarmaya çalışmış gibi gelebilir ama okudukça tarzına, anlatışına, kendi dünyasına, renkli bakışlarına, her şeyine alışıyorsunuz. Hatta hayatınız da o anlatımın doygunluğunda bir bakış açısı kazanıyorsunuz. Ben kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, mutlaka tavsiye ediyorum, zaten kısacık ve akıcı. Benim anlatışım karmaşık ve kopuk kopuk oldu ama çok güzeldi, bu güzelliği sizinde keşfetmenizi isterim. Umarım keyif aldığınız bir kitap olur.
-------------------------------------------------------------
- Son olarak; İnsanlar yalnızca görmek istediklerini görür, öyle çok görürlerki senin aslında orada olmadığının farkına bile varamazlar.