Yıllardır adından övgüyle söz edildiğini gördüğüm halde izlemeye fırsat bulamadığım bir diziydi. HBO dizilerinde ön plana çıkan bir özellik olarak bu dizide de karakter dizaynına oldukça önem verilmiş. Farklı din ve kültürden suçluların yer aldığı hapishanede geçen dizide her bölüm…devamıYıllardır adından övgüyle söz edildiğini gördüğüm halde izlemeye fırsat bulamadığım bir diziydi. HBO dizilerinde ön plana çıkan bir özellik olarak bu dizide de karakter dizaynına oldukça önem verilmiş. Farklı din ve kültürden suçluların yer aldığı hapishanede geçen dizide her bölüm birbirinden sürükleyici. Realiteyi doruklara çıkaran ve izleyiciyi etkileyen bir senaryoya sahip.
"Türk çocuğu, atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kudret bulacaktır.” -Mustafa Kemal Atatürk Mete Han'dan Fatih'e, Attila'dan Atatürk'e uzanan geniş bir tarihi yelpazeyi ele alan kitapta, her Türk büyüğünün hikayesi ayrı bir bölümde kronolojik bir biçimde inceleniyor. Bu…devamı"Türk çocuğu, atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kudret bulacaktır.”
-Mustafa Kemal Atatürk
Mete Han'dan Fatih'e, Attila'dan Atatürk'e uzanan geniş bir tarihi yelpazeyi ele alan kitapta, her Türk büyüğünün hikayesi ayrı bir bölümde kronolojik bir biçimde inceleniyor. Bu da akıcı bir okuma deneyimi sağlıyor. Yazarlar, sadece komutanların değil, tarihçilerin, akademisyenlerin ve diğer uzmanların da bakış açılarını sunarak anlatıma farklı bir boyut kazandırıyor. Atalarımızın, Dünya tarihinin her bölümüne nasıl adını yazdırdığını okurların bu kitabı okuyarak detaylıca özümseyeceği kanaatindeyim.
"Hayatlarımızı bazen yakaladığımız fırsatlar belirler. Bazen de kaçırdığımız." Benjamin'in hikayesi, bir nehrin ters akışı gibi. Yaşlı bir adam olarak doğup, zamanla bebekliğe ve çocukluğa geri dönmesi, bize hayatın ne kadar kırılgan ve öngörülemez olduğunu hatırlatıyor. Yaşadığı her deneyim, ona farklı…devamı"Hayatlarımızı bazen yakaladığımız fırsatlar belirler. Bazen de kaçırdığımız."
Benjamin'in hikayesi, bir nehrin ters akışı gibi. Yaşlı bir adam olarak doğup, zamanla bebekliğe ve çocukluğa geri dönmesi, bize hayatın ne kadar kırılgan ve öngörülemez olduğunu hatırlatıyor. Yaşadığı her deneyim, ona farklı bir bakış açısı kazandırıyor ve Benjamin, her yaş döneminin güzelliğini ve zorluğunu deneyimleme şansı yakalıyor.
Filmin görselliği de oldukça etkileyici. Özellikle Benjamin'in farklı yaş dönemlerindeki makyaj ve kostümleri, kusursuz bir şekilde yapılmış. Filmin müzikleri de hikayenin duygusal etkisini artırıyor.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi, kusursuz bir film olmasa da, izleyiciyi derinden etkileyen ve unutulmaz bir film deneyimi yaşatıyor. En az kitabı kadar merak uyandıran filmi, herkesin hayatında en az bir kez izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Trajedisi ile derinden etkileyen, savaşın çok boyutlu yıkıcı etkilerini özgün bir bakış açısıyla aktaran, yayınlandığı yıl düşünüldüğünde oldukça başarılı sayılabilecek bir yapım...
Michael Corleone'nin gösterdiği dönüşüm, izleyiciyi adeta bir yolculuğa çıkarıyor. Bir yandan babasının izinden gitmeye çalışırken, diğer yandan kendi kimliğini bulma mücadelesi veriyor. 1972 yapımı olmasına rağmen kesinlikle zamanının ötesinde bir eser. Filmi izlerken, günümüzde yayınlanan suç temalı dizilerde bu filmin…devamıMichael Corleone'nin gösterdiği dönüşüm, izleyiciyi adeta bir yolculuğa çıkarıyor. Bir yandan babasının izinden gitmeye çalışırken, diğer yandan kendi kimliğini bulma mücadelesi veriyor. 1972 yapımı olmasına rağmen kesinlikle zamanının ötesinde bir eser. Filmi izlerken, günümüzde yayınlanan suç temalı dizilerde bu filmin esintilerinin bulunduğunu fark etmek mümkün.
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Altıncı Koğuş - Anton Çehov
Aynı şekilde onlar, düşlerini anlatanlara da kızıyorlardı. Çünkü düşler, onların gerçeklik duygularına aykırıydı. İşin kötüsü onlar, kendi gerçeklik duygularına gerçeğin ta kendisi diye bakıyorlar, aşina oldukları ve şaşırtıcı bulmadıkları her şeye gerçek diyorlardı. Oysa bu, gerçekdışı olanın tanımının ta kendisiydi.…devamıAynı şekilde onlar, düşlerini anlatanlara da kızıyorlardı. Çünkü düşler, onların gerçeklik duygularına aykırıydı. İşin kötüsü onlar, kendi gerçeklik duygularına gerçeğin ta kendisi diye bakıyorlar, aşina oldukları ve şaşırtıcı bulmadıkları her şeye gerçek diyorlardı. Oysa bu, gerçekdışı olanın tanımının ta kendisiydi.
Kitab-ül Hiyel - İhsan Oktay Anar