(@) - Raf

Bir yıl boyunca uyumayan daha doğrusu uyuyamayan bir adam. Travor Reznik yalnız, uykusuz ve kafasında soru işaretleriyle yaşayan biri. Kendi halinde evden işe işten eve yaşamını sürdürüyor. Ama bişey var (ki olmasa zaten film olmaz). Kafasında sürekli soru işaretleri,kim olduğunu…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Kim Şarkı Söylüyor Orada

Slobodan Sijan

2 Gönderi

Belli bir yere gitmekte olan bir otobüs Sahibi gergin ve düzenbaz Direksiyona oturttuğu kişi oğlu Oğlu ise saf ve aptal Övüyor oğlunu her fırsatta Yolcular inanmasa da Tek çareleri aksini söylemekte Ve bu otobüs her zaman bir sorunla karşılaşıyor Yolculardan…devamı

yavuzkenan 3 years ago

İyi Adamlar

Shane Black

26 Gönderi

Overrated = Kıymeti abartılmış, gereğinden fazla değer verilmiş = The Nice Guys Dedektifimsi, sakar, çocuksu ve çılgın bir adamla, daha ağırbaşlı, güçlü ve yalnız bir adamın ilginç şekilde tanışmalarını ve kesiştikleri olayı birlikte çözmeye çalışmalarını konu alan bir film. Bi…devamı

yavuzkenan 3 years ago

New York Yanılsamaları

Charlie Kaufman

7 Gönderi

Hayatımda izlediğim en ağır ve en vurucu film olabilir Son zamanlarda Charlie Kaufman'a takığım. Onun varoluşsal sancılarını sinemaya dönüştürme şekline bayıldım. Kendisi sürekli ölümü düşünen ve hayatta anlam aramakta olan biri, en azından yapımlarından bunu çıkarıyorum. Synecdoche New York'da da…devamıHayatımda izlediğim en ağır ve en vurucu film olabilir Son zamanlarda Charlie Kaufman'a takığım. Onun varoluşsal sancılarını sinemaya dönüştürme şekline bayıldım. Kendisi sürekli ölümü düşünen ve hayatta anlam aramakta olan biri, en azından yapımlarından bunu çıkarıyorum. Synecdoche New York'da da bunu damarlarımıza kadar hissettiriyor. Kendisi yönetmenliğinin yanı sıra çok iyi bir senarist. Being John Malkovich ve Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ın senaristliğini yapmış. Hatta Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Evet üşenmeden iki defa yazdım) ile Oscar almıştır. Ve neredeyse her filminde karakterlerin ömrünü uzatma arayışını görüyoruz. Bu adam her hangi biri olsa ve sohbet etsek kesinlikle onu anlayamayız, olur ya hani deli bile deriz. Belki de o da böyle düşündüğünden böyle bir yol seçmiştir. Filme gelelim. İlk 5 dakika "Galiba sıradan bir film izleyeceğim" Sonraki 5 dakika "Haa tamam finalde şok etmek için şimdiden bişeyler yerleştiriliyor dikkatli izlemeliyim" İlk yarım saat "Allah Allah... Neyse devam" İlk bir saat "Noluyor lan!?" İlk bir bucuk saat " Lan olum noluyo Aloo!" Son yarım saat " Öyle bir zaman kırılmasına girdim ki, bu film sanki bir kara delik gibi zamanı büküyor. Ve galiba bu film bitmeyecek" Evet aynen de öyle bu filmin ilk bir saatini bitirdikten sonra zaman kavramını unutun bence. Bunu sıkıldım baydı anlamında söylemiyorum. Cidden size de olur mu bilmiyorum ama ben filme o kadar gömüldüm ki dışarıdaki hayatı unuttum. Dram yönü ise gerçekten içinize bir ağırlık oturuyor. Bak bu öyle gördüğümüz sıradan dram filmlerindeki gibi değil. Sizi ağlatmaz ama aşırı rahatsız eder. Sanki filmi göğsümde bir kaldırım taşı ile izledim. Gelelim metaforlara. Şimdiye kadar bir çok kişiyle tartıştım, nedeni ise bazı filmlerdeki metafor yerleştirmelerinin verdiği fikir ve anlamının basit olmasıydı. Bu filmde ise ağır ağır içimize salınmış bir virüs gibiydi. Verdiği mesajlar o kadar sert ve rahatsız edici ki ciddi anlamda intihar etmeyi düşünebilirsiniz. İzledikten ve anladıktan sonra insan büyük bir buhrana düşüyor. Nedenler arayıp duruyor, anlam vermeye çalışıyor ama hepsi boşa. Yeri gelmişken şunu ileteyim Darren Aronofsky, Charlie Kaufman'nın yanında Çizgi film yönetmeni gibi kalıyor. Spoilera geçmeden önce. Bunu ilk defa söylüyorum, abi bu filmi izleyin şiddetle tavsiye ediyorum. Ama öyle herkes de izlemesin çünkü çoğunluk sıkılabilir. Buradaki gurme kullanıcılara sağlam bir önerim bu film. Spoilera geçtikten sonra - - - - - - - - Yemin ediyorum benim aklıma gelmişti snjzxkxks Gülüyorum ama ben de, kendi hayatını film yapmak isteyen birinin, filmde de kendi hayatını film yapmak isteyen birinin hikayesini yapma (yandı dimi) fikrini düşünmüştüm. (Ama unutmayın fikir hiçbir şeydir) Filmin başından itibaren zaman çakışmalarının nedeni, zaten filmin başının da tiyatro da olması. Yani film boyunca kendisini oynaması için birini arayan ana karakterimiz aslında Caden değil. Caden'ı en baştan beri oynayan adam. Gerçek Caden'ı biz hiç görmedik (Belki de gerçek Caden o sırada yönetmen koltuğunda oturan Charlie Kaufman'dır) Bunu ise hem Caden'ı 20 yıldır izleyen adamdan(bu gerçek olabilecek bişey değil çünkü) , hem de filmin başındaki tarih hatalarından anlayabiliyoruz. Bir diğer değinmek istediğim konu ise Caden ve Kadınlar. O kadar çaresiz, yaşlı, obez olmak üzere, kelleşmeye başlayan ve züğürt birini öyle her kadın beğenmez aga. Yani dünya nüfusu 8 milyarsa 2 veya 3 kadın beğenir onu. Ama filmde ne kadar güzel kadın varsa (İlk karısı hariç) Caden'ı arzuluyor. İlk karısı ise bu durumu kısaca özetlemişti. "Bir insanı ne kadar tanıyorsan o kadar uzaklaşmaya başlıyorsun " bu maalesef böyle... Peki neden bütün kadınlar Caden'ı istiyor? Bunun sebebi Caden kurduğu kendi dünyasının neredeyse bir tanrısı gibi olması ve her kadın bu oyunda başrol olmak istiyor bunun yolu da Caden'dan geçiyor. Bu da filmin sonunda Caden'ın ağzından duyduğumuz "Dünyada yaklaşık 13 milyon insan var ve bunlardan hiçbiri fazlalık değil" sözüyle desteklenmiş oluyor. Hatta bu sözü söyledikten sonra Caden oyuna başkalarının da hayatlarını dahil ediyor. Ve filmin sonu. Herkes herkes gibidir,aslında ne kadar basit gibi dursa da bence çok rahatsız edici ama doğru bir laf. Caden'ın ölüme yakınlaştığındaki sekans o kadar etkiledi ki beni,kadın öl dediğinde ben de ölecektim sanki. Cidden böyle bir filme ancak böyle muhteşem ve anlamlı bir final yakışırdı. İçimdeki burukluk o an sanki çürüttü beni. Spoiler bittikten sonra - - - - - - - - - - 2008de çekilmiş ve son yıllarda neredeyse hiç konuşulmayan çürümeye yüz tutmuş bu filmi, derin kuyulardan çıkarıp izlediğim için çok memnunum. Filme Puanım : Çölde susuz kalınan bir sürenin ardından içilen buz gibi su Son olarak Kaufman'nın bir sözünü ekleyeyim. "Hayatta başarısız olmak gerçek başarıdır" Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Sessiz Bir Yer 2

John Krasinski

73 Gönderi

Dünyanın güneşin etrafında bir tur atmasından sonra sonunda sinemaya gidebildim. Ve izlediğim film de bu oldu. Öncelikle ben filmleri bana farklı bir deneyim sunduğu için izlerim ve severim. 1 bucuk 2 saat sizi başka bir karaktere, başka bir hayata hatta…devamıDünyanın güneşin etrafında bir tur atmasından sonra sonunda sinemaya gidebildim. Ve izlediğim film de bu oldu. Öncelikle ben filmleri bana farklı bir deneyim sunduğu için izlerim ve severim. 1 bucuk 2 saat sizi başka bir karaktere, başka bir hayata hatta başka bir evrene sokar. Bu film de bana bu deneyimi yaşattı hem de gayet başarılı bir şekilde. Filmin türü gerilim ve bir gerilim filmi genellikle sizi çok düşündürmez ve duygulara oynar. (The Shining hariç) Bu filmi izlerken de ilk dakikadan itibaren gerilimi güzel işlediğini düşünüyorum. Kendi dünyasında karakterlere sorun yaratıp sonra bu sorunları çözme kısır döngüsü çok etkileyici değildi ama yerinde yapılmış. Burda asıl etkileyici olan ve filmin artısı da "sessizlik". Bazı sahnelerinde hiç ses yoktu ve bu sahneler aksiyonla da birleşince bana bam başka bir deneyim yaşattı. Aslında çok akıllıca bir trickleri var o da bazen bize sağır olan karakterin bakış açısından göstermek. Ve insan bunu yaşayınca, aslında ne kadar zor ve çaresiz olduğunu anlıyor , dolayısıyla da etkileniyor. Ama şunun kesinlikle farkındayım, ben bu filmi evde izlesem kesinlikle basit bir film olmaktan öteye gidemezdi. Çünkü belli abi yani senaryosuyla öne çıkan bir film değil. Ellerindeki tek bir kozu başarılı şekilde oynamışlar ama bu yetmez. Ve evet genellikle serilerin 2.filmleri kötü olur ama abi sen filmin finalini sırf üçüncü film için görmezden gelemezsin. Ne biliyim bu bişey izlerken araya reklam girmesi gibi bişey oldu. O yüzden de tam bir gişe filmi ve evet gişe filmleri sıradan olur. Bu arada Emily Blunt sen başka bir boyutsun ya! İnsan görür görmez büyüleniyor. Sinema salonunda başlarda cips yiyen ama sonradan filmden ötürü bunun kötü bir tercih olduğunu düşünüp, sessizce oturan çifti de tebrik ediyorum. Ülkenin aydınlık değil ama hani böyle griden beyaza yeni geçen yüzü sizsiniz. Filme Puanım : Pastörize Yoğurt Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Yaşamın Kıyısında

Kenneth Lonergan

125 Gönderi

Hayattan değil hayatın ta kendisi Bu filmi merak edip izlememin tek sebebi bir sahnesini görüp etkilenmemdi. İzlerken ise bazı yerlerinde sevdim bazı yerlerinde sıkıldım bazı yerlerinde üzüldüm, rahatsız oldum ve merak ettim. Hiçbir zaman daha sonrasında ne olacağını tahmin edemedim.…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Loki

Kate Herron

119 Gönderi

Yüce Odin bu diziyi kutsasın! Ve kaliteli yapımlara hasret kalan bireylerin, gece kulaklarına bu diziyi fısıldasın. Amen Sinematik evrenlerde solo filmleri olmasa dahi çok fazla sevilen karakterler olur. Yapım şirketleri bu sevgi karşılığında da o karaktere dizi veya film çeker.…devamıYüce Odin bu diziyi kutsasın! Ve kaliteli yapımlara hasret kalan bireylerin, gece kulaklarına bu diziyi fısıldasın. Amen Sinematik evrenlerde solo filmleri olmasa dahi çok fazla sevilen karakterler olur. Yapım şirketleri bu sevgi karşılığında da o karaktere dizi veya film çeker. "Aaa ne kadar da seyircisini seven ona önem veren bir davranış değil mi? " değil. çünkü işin uçunda para var :) İşte tam bu noktada benim beklentim çok da fazla olmuyor. Çünkü hali hazırda zaten alıcısı var. Kaliteli bir ürün olsun diye çok da kasmalarına gerek yok. Nitekim çoğu örneklerini geçmiş de gördük. Ama bu dizi onlardan biri mi? Hayır !!! Bu dizi; üzerinde hayvan gibi kafa patlatılmış, neredeyse her bölüm için ayrı bir evren oluşturulmuş ve sadece aksiyon olarak değil diyaloglarıyla da etkileyen bir yapım olmuş. -----------------SPOİLER----------------- Öncelikle, Loki'nin Yine Loki'ye (Sylvie) aşık olma fikrini kim buldu? Cidden bu kadar narsist bir tanrıya ancak bu yakışırdı tebrik ediyorum. Sonralıkla TVA (Zaman bilmem neleri koruyucuları) ilk bölümü izledikten sonra bişey farkettim. Şimdiye kadar izlediğimiz Marvel yapımlarında (Taam tam inandık inandık taam) diye izledim çünkü gerçek olması imkansız. Ama TVA diye bişey olabilir lan! Birileri bizim zamanımızla oynuyor ya da onu düzene sokmak için uğraşıyor olabilir. Bizim haberimiz bile olmadan. -Ama sen hiç kendi zaman çizginden çıkmadın ki. + Ya çıkmışsam ve hafızam silinip tekrar gönderilmişsem? -Hmm 🤔 İşte bundan bahsediyorum bu kanıtlanamaz bişey olduğu için baya korkutucu geldi bana. Ama sonra düşündüm, evimde oturup Masterchef izleyip beyaz peynir kemiren bana kim niye bulaşsın ? Marvel sinematik evreninin hain, hınzır ve kurnaz çocuğunun olgunlaşmasını izledik. Tamam belki o kadar da olgunlaşmadı ama söz konusu Loki işte. Mesela burda aklımı kurcalayan bişey var. Filmlerden tanıdığımız Lokiyi izlesek daha eğlenceli olmaz mıydı? Bu açığı da 5.bölümde bize Loki'nin bir sürü çeşidini göstererek kapatmışlar. Cidden en beğendiğim bölümdü favorim ise Timsah Loki. Son olarak sezon finalinde Sylvie'nın zamanı kontrol eden abimizi öldürmesiyle olaylar daha da büyüyecek ve bence bu olay sinema filmlerine de yansıyacak. Son sahnede TVA'deki ortamın değişmesi Mobius'un Loki'yi tanımaması ve o heykel aklımı çok kurcalıyor. Oyunculuklara girmek istemiyorum çünkü hikaye ve geçtiği evren ne kadar iyi işlenmiş ve merak uyandırıcı olunca timsah bile oynuyor abi. Diziye Puanım : Maldivlere gitmiş olsam bile oturur bu diziyi izlerdim. Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Cinnet

Stanley Kubrick

154 Gönderi

Directed by Stanley Kubrick ! Anlamadık. Görüşmek üzere 🖐️ Grubumuzun 53.filmi The Shining peki neden 50, 100 değil de 53.filmi söyledim çünkü bu benim 53.gönderim 😉 geliyorum Mr. Kubrick bi saniye Anlamadık demiştim ordan devam edeyim. Filmin genel olay örgüsü…devamıDirected by Stanley Kubrick ! Anlamadık. Görüşmek üzere 🖐️ Grubumuzun 53.filmi The Shining peki neden 50, 100 değil de 53.filmi söyledim çünkü bu benim 53.gönderim 😉 geliyorum Mr. Kubrick bi saniye Anlamadık demiştim ordan devam edeyim. Filmin genel olay örgüsü çok da marjinal olmayan bir hikaye. Stephen King'in romanından uyarlanan bir senaryo. (Bu arada bu film hakkındaki bilgiler çok bilindik olduğundan hiç o topa girmiyorum) Evet genel hikaye normal dedik ve neyi anlamadık? Biz Kubrick'i anlamadık. Kubrick benim açık ara en saygı duyduğum yönetmen. Ve kusursuzluğuyla ünlü bir yönetmen. Spielberg ve Scorsese'nin "Teknik açıdan o bir numara" demesi de zaten her şeyi açıklıyor. Tüm bunları göze aldığımızda filmdeki bazı mantık hatalarına "hata yapılmış" ya da "saçma "demiyoruz da" Kubrick acaba ne yapmaya çalışmış" diyoruz. Spielberg bu filmi ilk izlediğinde beğenmemiş defalarca izledikten sonra The Shining artık onun favori filmi olmuş. Sanırım bizim de bi 10 kere daha izlememiz gerekiyor. Film hakkında çok fazla komplo teorisi var Bu filme Kubrick Nasa'nın sırlarını mı açıkladı diye bir başlık bile gördüm. Anladığım kadarıyla filmi izleyen herkes kendince yorumlamış ve kendince anlamlar çıkarmış. Bu bile aslında filmin başarılı olduğunun bir kanıtı (ve çok post modern nsjzjxkx) Benim teorime gelmeden önce size şunu söylemeliyim. Arkadaşlar bu sizin sandığınız gibi bir korku filmi değil bu aslında bir gerilim filmidir! Spoiler $$$$$$$$ €€€€€€€€€€ Ben filmi izledikten sonra üstüne düşünce şunu çıkardım. Son sahnede oteldeki tabloda Jack'i görüyoruz bu da bana Jack'in aslında var olmadığını ve aslında otelin hayaleti olduğunu düşündürttü. Bu teorim hakkındaki argümanım ise şu : Filmin başında anne ve çocuk konuşurken Jack'in hiç ismi geçmezken diyaloglardan sanki bu anne oğul bir otelde tatil yapacaklarmış gibi düşünüyoruz. Oteldeyken Jack hiç otel işleriyle ilgilenmiyor hep kadın uğraşıyor. Hep anne ve oğul birlikte oyun oynuyorlar veya aktivite yapıyorlar. Jack ile hep gergin zamanlarda muhatap oluyorlar. (Oteldeyken) Ve evet o deponun kalın mı kalın kapısını Jack nasıl oldu da açabildi? Tüm bunlar bana Jack'in hayalet olduğunu düşündürüyor. Aksini kanıtlamak isterseniz zevkle dinlerim. Spoiler bitti $$$$$$$$ €€€€€€€€€€ Film her şeyden önce vaadini yerine getiriyor ben gerim gerim gerildim izlerken. Oyunculara çok girmeyi düşünmüyorum sadece filmin atmosferine uygun ve başarılı performans gösterilmiş. Filme Puanım : Markete giren 10 milyonuncu müşteri olarak, Bodrumda 7 gün 3 gece tatil kazanmak Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Tabutta Rövaşata

Derviş Zaim

57 Gönderi

Filmin yapılış süreci aslında filmin kendisi Öncelikle film hakkındaki görüşlerime geçmeden, filmin yapılış hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikayeyi de çok sevdiğim kurgucu Mustafa Presheva'dan duymuştum. Yönetmen Derviş Zaim bu filmi annesinin emeklilik ikramiyesiyle çekmeye başlamış. Öncesinde, o sıralar reklam yönetmenliği…devamıFilmin yapılış süreci aslında filmin kendisi Öncelikle film hakkındaki görüşlerime geçmeden, filmin yapılış hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikayeyi de çok sevdiğim kurgucu Mustafa Presheva'dan duymuştum. Yönetmen Derviş Zaim bu filmi annesinin emeklilik ikramiyesiyle çekmeye başlamış. Öncesinde, o sıralar reklam yönetmenliği yapan Ezel Akay'a çok ısrar etmiş " birlikte çekelim" diye fakat Akay kabul etmemiş. Film toplam 1 saat 17 dakika ve ilginç olanı filmin ham kayıtları 3 saati bulmuyor. Bu da şu demek oluyor, oyuncu oynuyor ve tekrarı alınmadan kesilip başka sahneye geçiliyor neredeyse tüm sahnelerin birer teki var. Ve bu çok zor bişey. Orda da tabi devreye Mustafa Uğurlu'nun muhteşem performansı giriyor. Sonra devreye Ezel Akay giriyor Mustafa Presheva'yla birlikte ve görüntü ve ses olarak büyük katkı sağlıyorlar filme. Hatta izleyenler farketmiştir film başlarında görüntü olarak çok kötü ve ışık yetersizdi ortalarından sonra farkı anlayabiliyorsunuz. Unutmadan film dublaj. Film kaba montajından sonra Cannes'a gönderilmiş Cannes'dan prodüktöre gelen cevap ise şu "Sen kafayı mı yedin?" bu olaydan sonra prodüktör rejiden ismini sildirmeye çalışmış sbzjzıxjs Sonrasında Mustafa Presheva'nın kısıtlı imkanlarla büyük iş başarmasının ardından film Altın Portakal'da "En iyi film" "En iyi oyuncu" ve "En iyi kurgu" ödülü alıyor. Sonrasında ise bu filmde ismi emeği geçen herkes sektörde bir yerlere geliyor. Aysen Aydemir hariç kendisi filmden 3 yıl sonra vefat ediyor. Benim film hakkındaki görüşüm tüm bu olanların etkisinde kalmayarak şunu söyleyebilirim denenmiş ve yapılmış. Yeşilçam etkisinden çıkıp kendince özgün ve cesur bir film olmuş. Filmin başlarındaki o mistik hava çok hoşuma gitti. Başrolün kim ve nasıl biri olduğunu bilmeden yaşadıklarıyla onu tanımamız güzeldi. Mustafa Uğur ise hayatının bir bölümünde sanki bu hayatı deneyimlemiş gibi ustaca ve oldukça doğal oynamış. Film boyunca nahoş ilerleyen hikayenin sonu da yine nahoş bir şekilde bitmiş. Görüntü ve sesin kötü, yan rollerin acayip kötü oynamasına rağmen tek bir adamın başından geçen bu filmi izlerken hiç sıkılmadım. Aksine keyif aldım. Filme Puanım : Yaz ortasında bulutlu serin bir gün Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Saklambaç

Matt Bettinelli-Olpin

174 Gönderi

Ready or Not Ya da Türkçe ismiyle "Saklambaç" ki bana göre Türkçe ismi daha makul geldi. Altında derin anlamlar olan, metaforlarla dolu ve güzel bir altmet... Şaka şaka hahahsjsdj Tabi ki de öyle bir film değil açıp üç dört tane…devamıReady or Not Ya da Türkçe ismiyle "Saklambaç" ki bana göre Türkçe ismi daha makul geldi. Altında derin anlamlar olan, metaforlarla dolu ve güzel bir altmet... Şaka şaka hahahsjsdj Tabi ki de öyle bir film değil açıp üç dört tane bira içip hafif kafanız çakır olduğunda açın izleyin eğlenirsiniz. ( Ki bunun bile garantisi yok) Demek istediğim şey izlerken beyninizi alın bir köşeye koyun (hem o sırada biraz hava almış olur o da iyi olur) ve öyle izleyin. Bir dengesiz aile var çok zenginler ve aileye dışarıdan katılan aile adayıyla oyun oynuyorlar.(Yeterince paranız varsa her türlü fantezinizi yapabiliyorsunuz) Bu oyun rastgele seçiliyor kimisi sıradan oyun olsa da kimisi ölümcül olabiliyor. Vee aileye yeni bir gelin geliyor film başlıyor. Damat bey bunu gelin hanıma daha önce anlamamış. Mevzu bahisi geçtiğinde ise "Ben seninle evlenmeseydim sen benden ayrılırdın" nasıl mantık ama pırıl pırıl. Aynı kişi sonra kelepçeli olduğu yatağın ahşap eklentisinden kelepçeyi sürterek kaçmaya çalışıyor ve daha da kötüsü başarılı oluyor. Gelin durumun farkına varınca gidiyor, cephaneleri omzuna atıyor, tüfeği eline alıyor ve afiş için güzel bir poz verdikten sonra alıp tekrar yerine usulca koyuyor :) Koca hanedan gibi aile büyük büyük babalarının verdiği söz üzerine cinayeti bir mecburiyet olarak görüyor ve kızı öldürmezlerse ailenin öleceğini düşünüyor ( İşte bu da kapitalist sistemin aslında karanlık yüzünü yine şaka ya yok öyle bişey snxkoxzo) Daha çok anlatmak isterim ama dostlarım spoiler işte. Gerçi bu filmi açtığınız anda biliyorsunuz ne olacağını ama... -Hiç iyi yönü yok mu bu filmin? Var. Ara ara durum komedisi güldürüyor bi de bazen o kadar saçma şeyler görüyoruz ki şahsen ben bazı yerlerde fena kahkaha attım. Bir de baş rol kız güzel işte. Oyunculuklara gelecek olursak, bir yerde kız cesetlerin olduğu bir yere düşüyor orda ki çürümüş ceset gayet başarılı oynamış beğendim. Filme Puanım : 12'den sonra müzik yasağının olması. ( Saçma ) Esenlikle Kalın 🖐️