(@) - Raf

Tür komedi, dili Türkçe, oyuncular Türk, senarist yönetmen Türk ve konum Türkiye ama dizi feci şekilde iyi !!! Genellikle ön yargılı biriyimdir ama çoğu zaman ön yargılarımın tersine giderim ve olumlu bir durum söz konusu olduğunda ise ekstradan mutlu olurum.…devamıTür komedi, dili Türkçe, oyuncular Türk, senarist yönetmen Türk ve konum Türkiye ama dizi feci şekilde iyi !!! Genellikle ön yargılı biriyimdir ama çoğu zaman ön yargılarımın tersine giderim ve olumlu bir durum söz konusu olduğunda ise ekstradan mutlu olurum. ( Bu beni yine de ön yargılı yapar mı? 🤔) Diziye olan tavrım da net bu şekildeydi. Feyyaz Yiğit'in abartıldığını düşünüyorum ve yayınlandığı plartformu da beğenmiyordum. Fakat bu dizi, içinde bulunduğu karanlıkta adeta bir inci "gibi". Abartıldığını düşündüğüm Feyyaz Yiğit o kadar sade ve doğal oynamış ki Kıvanç Kılınç'la birlikte yeni tanıştığım iki arkadaşımla vakit geçiyormuş gibi hissettim. Kabul edelim bir kaç bölüm anlamsız ve kötüydü ama sonradan farkettim ki bu ikili ne yapsa zevkle izlerim. O muhteşem boyalı duvarın önünde oturup sudoku çözseler bile izleyebilirdim (Yine de söz vermeyeyim) Genel olarak bölümlerin temel özelliğini ise kısaca şöyle anlatayım "sıradanlığın içindeki egzantrik hikayeler " En sevdiğim bölümler ise : Karanlık Güç - ( Karanlık güce inanmayıp bi kaç bölüm sonra büyü yaptıran Yılmaz :) Vatka- ( Toplumun tabularına karşı haklı bir direniş) Badana - ( İşin kürdan yapmak olsa bile sanatını konuşturacaksın kardeşim) Yılmaz Bey Banyo - (Özellikle buradaki amcaları çok samimi tatlı buldum ve ben de onlarla eğlendim) Her gün yatmadan önce bana yoldaş olup günün sıkıntısını stresini unutmamı sağlayıp uykuya dalmamda yardımcı olan bu güzelim tatlı otantik diziye teşekkür ediyorum. ( İzlediğim site yüzünden son bölümünü hala izleyemedim. Onu da artık kötü günler için saklıyorum) Diziye Puanım : Yaz sıcağında eve gelip klima altında serinlemek. Veee evet tam 50.gönderi . 50 gönderi boyunca izlediğim yapımlara saydırdım, şikayet ettim, baya baya yerlere gömdüm, yeri geldi övdüm, sonra yine saydırdım bazılarıyla tartıştım ve kendi çapımda yorumladım. Bunu hem yazarken kendimi iyi hissettiğim için hem de bu ortamı sevdiğim için yapabildim. Teşekkürler. (Ve hayır nice 50 gönderilere demiycem) Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Zindan Adası

Martin Scorsese

407 Gönderi

Nasıl başlayacağımı bilemiyorum o yüzden bir kitaptan alıntı şu sözle giriş yapayım "Etrafımızdaki hapishane duvarlarını yıkıp özgürlüğe koştuğumuzda aslında daha büyük bir hapishanenin geniş bahçesine doğru koşuyoruz" Bence bu söz bu filme çok yakışıyor. Bir nevi deliler hapishanesine dönen küçük…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Whiplash

Damien Chazelle

149 Gönderi

Ver bana Motivasyon yapma lan acıtasyon ! Bu söz böyle miydi bilmiyorum ama filmdeki kel amcamızı gördükten sonra bana bir zamanlar ünlü olan başka bir keli hatırlattı ( O değil ) rapçi olanı ya da rap yaptığını zanneden rapçi olanı.…devamıVer bana Motivasyon yapma lan acıtasyon ! Bu söz böyle miydi bilmiyorum ama filmdeki kel amcamızı gördükten sonra bana bir zamanlar ünlü olan başka bir keli hatırlattı ( O değil ) rapçi olanı ya da rap yaptığını zanneden rapçi olanı. Neyse bu bir rap eleştiri yazısı değil kendimize gelelim. Bir gencimiz var hayalleri ve idealleri olan bir genç. ( O sırada hayal bile kuramayan Türk genci...) Bu genç nispeten daha küçük bir grupta daha yetersiz bir öğretmenin altında yedek baterist. Kendi kendine çok çalışıyor ama o cevher bulunduğu ortamda görülemiyor. Sonra işini çok iyi bilen bana göre dahi bir adam tarafından keşfediliyor bundan sonrası ise... Çünkü bu öğretmenin, öğretme ve yeteneği dışa vurma yöntemi çok sert hatta kimilerine göre zalimce. Filmin sohbetini yaparken özellikle bu konuda çok tartıştık. Arkadaşlarım bunun doğru olmadığını dile getirirken, ben ise bazı sıradışı yeteneklerin ortaya çıkması için bu yöntemin gerekli olduğunu söyledim. Çünkü bu işler kolay değil dünyada 8 milyara yakın insan var ve senin "Efsane" olabilmen için yetenek dışında hırsın, azmin ve fedakarlığın da olması gerekiyor. ( Haydaa bu sefer kişisel gelişim yazısı gibi oldu) Adam açıkça belli ediyor "Zayıflara Yer Yok!!" yaptığı metod kimilerinde psikolojik çöküntülere hatta intihara bile yol açabiliyor ama bu konuda dayanıksızsan eğer, burdan çıkmak çok kolay. Peki ya dayanıklıysan... O zaman içindeki cevheri maximum derecede kullanabiliyorsun. Adam bazen birilerinin maximuma ulaşması için çekinmeden başka insanları kullanabiliyor. Ben abimize saygı duyuyorum ve yaptığı işe kendini adamasına da hayran kaldım. Tabi aynı şekilde gencimizin de bu yolda ne olursa olsun devam etmesine. Film bittikten sonra acayip gaza gelip sizde bi kulvarda başarılı olmak için çabalamak istiyorsunuz ama merak etmeyin daha sonra geçiyor :) Senaryo kurgusu ve kamera teknikleri yönünden başarılı, oyunculuk açısından ise şahane bir yapım zaten bu performansla J.K Simmons abimiz Oscar kazanmıştır. ( Tobey abinin Spider Man'ninde gazete müdürü olan Simmons abimize dönüp bi tekrar bakın Vaaay be!) Açın izleyin gaza gelin ama aklınızda kalan baterininin üstündeki "İstanbul" yazısı olsun. :) Filme Puanım : Canlı müzik olan mekanda sevdiğin şarkının çalınması Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Ayak İşleri

Caner Özyurtlu

55 Gönderi

Konfor alanımdan çıkıp bu diziyi izlemeye karar verdim. Bölüm sayısı ve bölümlerin süresi açısından gayet cazip geldi. En fazla ne olabilir ki diyerek başladığım bu diziyi üzülerek söylüyorum ki 7.bölümü izledikten sonra dayanamayacağımı farkedip kapattım. Caner Özyurtlu'yu az çok tanıdığımı…devamıKonfor alanımdan çıkıp bu diziyi izlemeye karar verdim. Bölüm sayısı ve bölümlerin süresi açısından gayet cazip geldi. En fazla ne olabilir ki diyerek başladığım bu diziyi üzülerek söylüyorum ki 7.bölümü izledikten sonra dayanamayacağımı farkedip kapattım. Caner Özyurtlu'yu az çok tanıdığımı düşünüyorum eskilerde Tv'de, son zamanlarda ise YouTube'dan takip ettiğim, kafa yapısını sevdiğim bir oyuncu ve sunucu. Ama bence yönetmen değil. Dedim ya kafa yapısını seviyorum buna mizahı da dahil ama bunu ekrana yansıtamıyor. Keşke yapabilse ama olmuyor be. İlk bölümü gayet güzel geldi bana ama ufak ufak ilerleyen bölümlerde bozabileceğini de sezmiştim ki bozdu. En çok sinirlendiğim ve dayanamadığım bölümü anlatayım 6.bölümü. 15 dakika bundan Crediti çıkarırsak 12 dakika kalıyor ve bölümün çoğunda arabayla kovalamaca var. O KADAR SIKICIYDI Kİ. O KADAR SAÇMAYDI Kİ. Üşenmeyip anlatıcam. Arkada araba bunları kovalıyor bunlar da durum üzerinden komedi yapıyor (Güyaaa) konu ne zaman tıkansa arkadaki arkadaşlar "İki el sıkalım da şaka yapsınlar" diyip sıkıyorlar. Arabayı kullanan adam "Lan" diyor kadın "Aaa lan mı dedin?" diyor. Sonra F1 konuşmaya başlıyorlar. Bu sırada Çağlar Çorumlu sürekli bağırıyor. 5 bölüm boyunca silahını belinde taşıyan adam "Aaa silah bagajda kalmış diyor" İki araba da o kadar yavaş gidiyor ki yanda koşu yapan biri olsa onları geçerdi. Ki hani çok sırıtmasın diye adam "ya bunlar niye bu kadar yavaş gidiyor" diyor. Sebep "YOK" hızlı giderlerse o muhabbet olmaz çünkü :) Anlıyorum absürt komedi yapmaya çalışıyorsunuz da bunu hiçbir temele dayandırmadan "Hmm o da öyle olsun bari" diyemezsiniz. Ya 7.bölümünde apartman toplantısındaki herkes silah çekiyor Eee bunun nedeni ne? Ya da adamlar neden bu silahı yanında taşıyor? Yok hiçbir sebep yok. Caner veya Volkan öyle istedi. Misal "Karabela" diye sevdiğim bir Türk komedi filminde bir yerde adamın biri ışın kılıcı çıkarıyor siz o anki atmosferle onu görmezden geliyorsunuz çünkü filmin ambiansı ve mizahı öyle, VE GÜLDÜRÜYOR en azından. Arkadaşlar Çağlar Çorumlu iyi bir oyuncu ama çok kötü oynamış. Güven Murat baya baya oynamış ona laf yok. Diğer yan karakterler ise sanki son dakika sete çağrılmış gibi ne olduğundan haberleri yok gibi aşırı amatör duruyorlar. (İstisna (Sarp). Apak +Akkaya ) Yapılmak isteneni anlıyorum ama olmamış. Durum komedisi en sevdiğim komedi tarzı hele ki absürtlükle birleştirilince izlemeye doyamazsınız. Ama yapması gerçekten zordur dozu çok önemli. İlk bölüm hariç dozu bi hayli kaçmış fazla zorlanmış. Bu aşırılıklar olmasa ortaya şahane sıcak samimi bir dizi çıkabilirmiş ama... Olmamış maalesef ve buna üzüldüm. Diziye Puanım : Çok konuşan geveze bir arkadaşla uzun yola çıkmak. Esenlikle Kalın 🖐️ (Biliyorum kalınmıyor ama deneyim be! )

yavuzkenan 3 years ago

Can Dostum

Gus Van Sant

115 Gönderi

Bir filmin sizin için ayrı bir anlamı varsa o filmin "mükemmel " olması gerekmiyor. Eğer içinde duygusal olarak sizi bir yerden yakalıyorsa, geri kalan kriterler (çekim tekniği, diyaloglar, oyunculuklar ve kurgusu vs vs) sizin için önemsiz kalıyor. Ki bence tek…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Kayıp Kız

David Fincher

213 Gönderi

Eğer birine karşı nefret duymak istiyorsanız açın bu filmi izleyin. Aslında filmin konusu basit adam hata yapar kadın da intikam almaya çalışır. Ama bu klişe konunun içine önemli şeyler eklenerek, ters köşe yaparak, sonra o köşeyi dönerken yine ters köşe…devamıEğer birine karşı nefret duymak istiyorsanız açın bu filmi izleyin. Aslında filmin konusu basit adam hata yapar kadın da intikam almaya çalışır. Ama bu klişe konunun içine önemli şeyler eklenerek, ters köşe yaparak, sonra o köşeyi dönerken yine ters köşe yaparak ve duygu karmaşası yaşatarak güzel anlatılmış. Duygu karmaşası diyorum çünkü başlarda birine acırken sonra nefret edebiliyorsunuz ama finalde tek bir duygu hissedeceksiniz... Günümüzde "Kadına Şiddet" başlıklı bir çok kötü haberle karşılaşıyoruz. Peki hepsi gerçekten medyanın söylediği gibi mi? Eğer cevabınız "Evet"se Nick abiye geçmiş olsun. Spoilersız anlatmaya çalışıcam bakalım. Otobüste giderken yanınızdaki kadın bir anda bağırıyor "Puu sapık var bu adam taciz etti ey alali hele bakın buraya" diyor ve hatta üstünü falan yırtıyor. Sonra diğer insanlar bir anda üstünüze doğru geliyor. Hatta bir amca "Gel bakim buraya ağzına dışkıladığım, para karşılığı ilişkiye girenin çocuğu seni" diyip ağzınıza vuruyor, dalıyor. Ne yapardınız abi? Daha doğrusu yapacak bir şeyiniz var mı? Yok. O kadar fazla bu tarz haberler okuyoruz, görüyoruz ki artık insanların bu olay karşısında tahammülü yok ki normal böyle olması . Ve bazı kadınlar bu olayı kendi lehine çok rahat kullanabilir. ( Tanrı bizi o kadınlardan korusun) İşte bu tarz bi olayı çok sıradışı bir şekilde göstermiş bize Bay David Fincher. Biraz abartı mıydı evet. Mantık hataları var mıydı evet. Ama sonuçta iyi bir filmdir hatta ilk defa Ben Affleck'i izlerken keyif aldım. Yalnız o son olmamış birader. Tamam belki benim istediğim şekilde bitse klişe ve sıradan olabilirdi ama onun acı çekmesini istedim yaptıkları yanına kar kalamazdı. (Kaldı) Hatta bi tane daha var yine sarışın, anlamadan dinlemeden kendi başına işler yapıyor, cazlıyor falan onun da yaptıklarının yanına kar kalmaması lazımdı (Kaldı) Puuu Ben bu filmi Pazar günü izledim ama nefretim hala taze. Filme Puanım : Nefret ettiğim birine yumruk atmak. Linç yeme oranı : %75 Linç edecek kitle :Feminist olmayan feministler Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Öfke

David Ayer

64 Gönderi

Daha önce hiç savaş tebrübesi olmayan orduya yazıcı olarak katılan birinin, yıllarca aynı tank içinde savaşmış tecrübeli bir tank müreddebatına katılmasını anlatan II.Dünya savaşı filmidir. Kadrosunda Brad pitt, Shia LaBeouf, Logan Lerman ve Jon Bernthal yer almaktadır. Ve bence en…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi

Céline Sciamma

66 Gönderi

Piyanist bir arkadaşımı görmek için yola çıkmıştım. Uzun ve sancılı bir yolculuktan sonra nihayet yanına varmıştım. Beni ilk gördüğünde "Kral naber ya" demişti (Arkadaşım Genellikle Kral diye seslenir) biraz hasret giderdikten sonra bana" ayran içer misin? " diye sordu. Ayrana…devamıPiyanist bir arkadaşımı görmek için yola çıkmıştım. Uzun ve sancılı bir yolculuktan sonra nihayet yanına varmıştım. Beni ilk gördüğünde "Kral naber ya" demişti (Arkadaşım Genellikle Kral diye seslenir) biraz hasret giderdikten sonra bana" ayran içer misin? " diye sordu. Ayrana bayılırdım ve hayır diyemezdim. Birer kadeh ayran aldıktan sonra sobanın yanına oturduk. Arkadaşım sobanın üstüne mandalina kabukları koymuştu ve içeriye mayhoş kokusu yayılmıştı. Sonra bana yeni yaptığı besteden bahsetti ve beethoven hakkında biraz lafladık. Yeni bestesinin tıpkı lahmacun arasındaki közlenmiş patlıcana benzettiğini söyledi. Çok hoşuma gitmişti bu benzetme, zira közlenmiş patlıcana da bayılırdım. Sonra yanan sobanın yanında ayranımızı yudumlarken bana bestesini dinletti. Şimdiye kadar hiç böyle hissetmemiştim galiba ona aşık oluyordum, ama yapamazdım yasak aşktı bu yine de kendime hakim olamadım. Bu olayın ardından yıllar sonra onu "Meşhur lahmacuncu Hüseyin usta"da görmüştüm ama yanına gitmeye cesaret edemedim.Lokantadan ayrıldığını gördüm, sonra ise farkettim ki lahmacunun arasındaki közlenmiş patlıcanla adımın baş harfini yazmıştı... Evet bu hikayeyi okurken ne kadar sıkıldıysanız ben de filmi izlerken sıkıldım. ÇÜNKÜ ÇOK KLİŞEE! En baştan itibaren olayın nasıl gelişeceği ve nasıl sonlanıcağı bariz belliydi. Kendi adıma konuşuyorum hiçbir karakterle bağdaşamadım duygu yansıması olmadı. E böyle olunca da ne oluyor... İşkence! İçine sanatsal bazı metaryeller koyarak insanları etkilemeye çalışılmış. "Tablolar koyalım biraz da Vivaldi oh basit ve klişe bir konuyu bu şekilde süsleyelim, hem sanat filmi olmuş olur hem de Cannes'de en iyi senaeyo ödülünü alırız" abahsjxjxs Kavrulduk ya!! En son ekrana "bit artık lan bitt" diye bağırdığımı hatırlıyorum. Ama yine de filmde o tabloları ve yapılış sürecini görmek güzeldi. Mekanlar da güzeldi özellikle o sahile falezlere bayıldım. ( Ulan filmde dağı taşı övüyoruz ya snskxoxs o derece baydı) ve son sahne güzeldi hanımefendinin ordaki duygusallığı etkileyiciydi ve arka fonda Vivaldi. (tek duygu yansıması olan sahneydi bana göre) Bu arada ressam hanımın eski çalıştığım yerdeki müdürün ikizi olması da bana ayrıca işkence oldu. Filme Puanım : Şöyle düşünün okulda en az 10 kere gördüğünüz konuyu biri gelip uzun uzun tekrar anlatıyor. Esenlik İçinde Kalın 🖐️ ( Tabi mümkünse)

yavuzkenan 3 years ago

Yedinci Mühür

Ingmar Bergman

106 Gönderi

Aman Allahım bu film ne böyle! 1957'de çıkmış ve Ölümle satranç oynayan bir şövalyeyi anlatıyor. Şimdi önce filmi izlemeden önceki fikirlerimi sunayım. Film boyunca sadece şövalyeyle Ölümün satranç oynarken diyaloglarını izleyeceğimi düşünmüştüm ama bu sırada altı anlamlarla dolu diyaloglar olacağını…devamıAman Allahım bu film ne böyle! 1957'de çıkmış ve Ölümle satranç oynayan bir şövalyeyi anlatıyor. Şimdi önce filmi izlemeden önceki fikirlerimi sunayım. Film boyunca sadece şövalyeyle Ölümün satranç oynarken diyaloglarını izleyeceğimi düşünmüştüm ama bu sırada altı anlamlarla dolu diyaloglar olacağını düşünüp izlemeye değer olduğunu düşünmüştüm. Ve gelelim izleyince ne gördüğüme. Mükemmel cidden Mükemmel ya. Bence "Mm 1957de mi çekilmiş? Ben izleyemem. Görsel efektler olmadan yapamam mmm" demesin kimse. (Ya da bazıları desin ya ne yapalım) Filmde komedi var, kara mizah var, ölüm üzerinde derin konuşmalar var, felsefe var, geçim kaygısı var, suç var, arkadaşlık dostluk var. Var oğlu var ya!! Silahtarın olduğu komedi sahneleri o kadar hoşuma gitti ki bitsin istemedim adama bayıldım. Sert görünüşlü kaba bir adam gibi dursa da kadınları çok iyi tanıyor ehehehh. Hem dürüst namuslu hem de her ortama uyum sağlayabiliyor. Adam gibi adam! Şövalye ise duygusal biraz daha makul ve sakin biri. Ama birader Ölümle karşılaştığında da bu kadar soğuk kanlı olmazsın be helal olsun. Gerçi sonradan ortaya çıkıyor neden bu kadar soğuk kanlı olduğu. Kısacası Silahtar eğlenilecek Şövalye evlenilecek bir adam. Gelelim diğer karakterlere "oyunculara" . O çift ne öyle ya! Adamın eğlenceli, duygusal ve hassas biri olması karısının da onu çok sevdiğinden ötürü ona anlayışlı davranışları ve o tatlı bebeğin halleri "gugugu" demesi... İzlerken ağzınızda şerbet tadı bırakıyor. Toparlayacak olursak evet eski bir film evet görsel eksiklikler çok ama diyalogları karakterleri oyunculukları ve alt metniyle mükemmel bir film. Üzücü olan 1957de çıkmış bu filme yerli olarak hala bir filmin yaklaşamaması... İçindeki tiyatral havalar bazılarının hoşuna gitmeyebilir şahsen benim hoşuma gitti. Ve biliyorum hepiniz dublaj seyretmiyorsunuz ama bu filmde de yine orijinal dilinden izleyin gerçekten kulağa hoş gelen bir dil İsveççe. İngmar Bergman'a bu eserinden dolayı teşekkür ediyorum. Filme Puanım : Hiç çalışmadığın sınavın dersinden "Aa" ile geçmek. (Bak işte buna kimse hayır demez😉) Esenlik içinde kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Istakoz

Yorgos Lanthimos

100 Gönderi

Değişik bir distopya Kısaca anlatmak gerekirse şöyle bir dünya düşünün EVLENMEYENLER HAYVANA DÖNÜŞÜYOR bu başlıklı bir film görseniz ilginizi çeker ve izlersiniz. Benimki tam böyle olmasada filmin bu başlığı gerçekten ilgi çekici. Filmde bir otel var buraya tek yaşayan insanlar…devamı