(@) - Raf

Taxi driverda Robert De Niro'yu, Joker'de Joaquın Phoenix'i gördük ama bu filmde bir de Christian Bale'i izleyin. Patrick Bateman zengin, bakımlı, yakışıklı ve güzel bir nişanlısı olan bir abimiz. Ne güzel dimi? Çoğunluğumuz belki de bu hayata sahip olmak için…devamıTaxi driverda Robert De Niro'yu, Joker'de Joaquın Phoenix'i gördük ama bu filmde bir de Christian Bale'i izleyin. Patrick Bateman zengin, bakımlı, yakışıklı ve güzel bir nişanlısı olan bir abimiz. Ne güzel dimi? Çoğunluğumuz belki de bu hayata sahip olmak için çalışıyor sınavlara giriyor stres oluyoruz. Ama işte o kadar eforun ardından yine de Patrick Bateman'ın hayatı o kadar da kolay veya ışıltılı değil!! İçinde bulunduğu ortamlardan ve statüden kopmamak dışlanmamak için olmadığı biri gibi olmaya çalışan ve bunu yaptıkça kendi içinde daha da kötü sonuçlara yol açan biri Patrick Bateman Filmin başında görüyoruz yüz bakımları, egzersizler ve solaryum yaparken görüyoruz bence bunları yapmaktan o da hoşlanmıyor. Ve malum kart sahnesi birbirine çok benzeyen "plaza" abilerinin kartvizitlerini birbirlerine göstererek hava atmasını izliyoruz bunda tuhaf olan şey ise bütün kartşarın aynı olması. Patrick Bateman'ın Yaşadığı bu baskının dışa vurumu ise cinayet işleyerek oluyor hem de canice,hatta bi noktadan sonra yakalanma arzusuyla yaptığını bile görüyoruz . Zaman zaman filmi izlerken abimizin bir narsist olduğunu düşünsem filmin sonuyla birlikte aslında yaşadığı çevreye uyum sağlamaya çalışan biri olduğunu anladım. Joker ile kıyaslayacak olursak sinematografik açıdan Joker daha üstte diyebilirim ama hikaye işlenişi, bazı cesur sahneler ve daha karanlık bir film olmasından ötürü American Psyco'yu tercih ederim. Tabi bir de Christian Bale efekt var benim en sevdiğim oyuncudur ve kimse kusura bakmasın Joker'deki Joaquın Phoenix'den daha iyi oynamış (Bana göre) Ve o günlerde daha klişeleşmemiş bir finalle bitiyor ki bu bizi hem sonunu tahmin etme zahmetinden kurtarıyor hem de tüm hikayeyi mantıklı bir temele oturtuyor. İçinde bulundurduğu unsurlarla adeta 20 yıl öncesinden günümüzü anlatan bu Filme Puanım : Avrupa'da çalışma izni almak Videosu var. Hani merak edersin "Yahu bu çocuk ne yaptı acaba" falan dersen :) Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Düşman

Denis Villeneuve

59 Gönderi

Ben artık bu ve bunun gibi filmlere çok sinirleniyorum. Elinizde güzel bir fikir var ve birazda metoforik anlam. Peki neden bu şekilde anlatmayı pardon anlatmamayı seçiyorsunuz. Bazı fularlı gözlüklü kişilerin "Hmm demek bunu göstererek bunu anlatmak istedi hmm ne kadar…devamıBen artık bu ve bunun gibi filmlere çok sinirleniyorum. Elinizde güzel bir fikir var ve birazda metoforik anlam. Peki neden bu şekilde anlatmayı pardon anlatmamayı seçiyorsunuz. Bazı fularlı gözlüklü kişilerin "Hmm demek bunu göstererek bunu anlatmak istedi hmm ne kadar entelektüel bir adamım" demesini çok mu seviyorsunuz. İlk açılış sekansında bize bir takım şeyler gösteriyor ve buradaki anlam ve verilmek istenen mesaja saygım var. Ama abi başta onu gösterip filmin devamında buna ters gidecek şeyler yapmak nasıl bi tezatlık? Rutin hayatı olan bir tarih öğretmeninin yaşamını görürken birden abimiz izlediği filmde şans eseri ikizini görüyor. Tam burda soruyorum siz ne yapardınız? Ben bi 10 dakika şaşırır şok geçirir sonrasında ise sevinirdim ve o adamla tanışmak isterdim. Ama bizim abimiz ne yapıyor sanki bir yakının ölüm haberini almış ya da evi arabayı satıp yaptığı kupon 90+5 de yatmış gibi triplerden triplere giriyor. Neyse diyip devam ederken adam ilerleyen sahnelerde tribin dozunu daha da arttırıyor. Bunu çok saçma buldum. Genel olarak bahsedecek olursak abi bize bir takım sıkıcı sahneler gösterip sonra da "Metaforu var abi Waoww" dememizi mi bekliyorsunuz?!! Şu an yorumlarda bana giydirecek kişileri tahmin ederek söylüyorum ki 2 tane inceleme izledim ne anlattığını neyin ne olduğunu biliyorum. Ana bir hikaye anlatarak bu hikayede bazı ipuçları bırakıp metaforlarını bizim gözümüze gözümüze sokmayan filmler, gerçek filmlerdir!! Bu değil. Bu film tam olarak duvara muzu bantlayıp bunun sanat olduğunu ve altında anlamlar olduğunu iddia etmek gibi. Filmin atmosferini renk paletini ve saygıdeğer abimiz Jake Gyllenhaal'ın oyunculuğu güzeldi. Bir üstüne Sarah Gadon'u görmek sevindirdi ama bu kadar yani benim için sadece bir kaç artısı. Bi de abi Güzelim Sadie'yi ( Sarah Gadon) neye çevirdiniz öyle puuuu Son olarak bazı izleyicileri anlamıyorum Filmi sevdiklerini söylüyorlar ama herhangi bir dayanak noktaları yok. Tek bildikleri sevdim demek. Argümanlarla konuşup beğenmediğini söyleyenlere de hiçbir argüman sunmadan eleştiri yapıyorlar. Nice Hocam 👌 Filme Puanım : Rafta "Maalesef izledim butonu" olsa basmaktan kırardım Esenlikle Kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Soysuzlar Çetesi

Quentin Tarantino

102 Gönderi

Beni bu kadar heyecanlandıran ve "ulan ne olucak lan sonunda" diye söyleten çok az film olmuştur Partlar halinde gösterilen bir film . En baştan itibaren hem olayların gelişini hem de karakterleri tanımamız ve karakter gelişimi yönünden mükemmel işlenmiş. Paralel şekilde…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Yıldızlararası

Christopher Nolan

469 Gönderi

Uzay, izafiyet, kara delik, ışık hızı vs vs Hepsini konu alan ve bunu gerçekten de hem "masaya anlatır" gibi hem de akıcı ve mistik şekilde anlatmayı başarıyor bu film. Bunların dışında ben filmin dram kısmına, Baba kız ilişkisini konu almak…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Para Avcısı

Martin Scorsese

102 Gönderi

Bir biyografi filmi olan The Wolf Of wall Street Jordan Belfort'un Zevk-ü sefa dolu hayatını anlatıyor bize. Yaşadığımız şu günler de bu hayatı izlerken insan "Biz dünyaya sadece izlemek için gelmişiz" diyor. İlk başta sıradan bir borsacı olarak evden işe…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Başlangıç

Christopher Nolan

349 Gönderi

Christopher Nolan'ın bir harika eseri daha Filmi nerden ele alsam, nereyi vurgulasam bilemiyorum komple başlı başına dahiane bir eser. İnsan bazen "Bu filmse bizim ülkemizdeki senaristler, yönetmenler ve yapımcılar ne çekiyor acaba "diye düşünüyor. Konusuyla, temasıyla, çekiliş tarzıyla ve sonuyla…devamıChristopher Nolan'ın bir harika eseri daha Filmi nerden ele alsam, nereyi vurgulasam bilemiyorum komple başlı başına dahiane bir eser. İnsan bazen "Bu filmse bizim ülkemizdeki senaristler, yönetmenler ve yapımcılar ne çekiyor acaba "diye düşünüyor. Konusuyla, temasıyla, çekiliş tarzıyla ve sonuyla hepimizin aradan 11 yıl geçse bile konuştuğu ve hala izlerken etkilendiğimiz bir film. Konusu, Rüyalar aleminde yaşayan ve karısının ölümü sonrasında sınır dışı edilmiş ve çocuklarını bir türlü göremeyen Cobb abinin, bir gün çocuklarını görme fırsatı yakalamasıyla rüyalar içinde rüyalarda yaşadığı macerayı anlatıyor. Tabi konu rüya olunca da her türlü şeyle karşılaşabiliyorsunuz Mesela bir anda caddeye tren girmesi, şehri büküp çift kat yapması, otel koridorunun bir anda 360° dönmesi ve patlamalar fantastikler... Her an ne olacağını kestiremediğiniz için zevkle ve hayranlıkla izliyorsunuz olanları. Çekiliş yöntemine gelirsek. Nolan yine " ben green screen anlamam" diyip sırf o koridor sahnesi için bir dönen bir platform yaptırmıştır. Platformun yapılış süresinde bizim yapımcılar 3 tane film çeker be "Eeyyy Nolan Sen Kimsin!?" Sonuyla ise, film bitmesine rağmen hatta aylar geçmesine rağmen hatta yıllar geçmesine rağmen "Ulan rüya mıydı gerçek miydi?" dedik. Neyse ki sonunu açıkladılar ve artık biliyoruz. Keşke sona doğru aksiyon filmine dönüşmeseydi tek olumsuz görüşüm bu olabilir filmle alakalı. İlk izlediğimde uyumaktan korktum. "Ya uykumda arafta kalırsam " diye şüphelenip korktuğum için o gün sabaha kadar uyumamıştım o kadar etkilemişti Leonardo Dicaprio, Tom hardy, Michael Caine ve Joseph Gordon gibi sevdiğim isimler var. Ama benim saydıklarım dışında daha bir çok usta oyuncunun olduğu efsanevi bir film. Filme Puanım : Tam kapanmadan sonra Covid'in bitmesiyle, dostlarla toplanılıp içilmiş soğuk bir bira ( Güzel bir rüya :)) Son olarak En dirençli parazit hangisidir? Bakteri? Virüs? Bağırsak solucanı? FİKİR!!! Bir kere beyne yerleşti mi söküp atmak neredeyse imkansız! O kadar doğru bir söz ki... Ve videosu için link bioda Esenlikle kalın 🖐️

yavuzkenan 3 years ago

Joker

Todd Phillips

380 Gönderi

Joker Bu film neden bu kadar tuttu ve sevildi? Bence insanın içindeki o yalnızlığına dokunan bir film olduğu için. Hepimizin her ne kadar çevresinde dostları, akrabaları ve sevdiği insanlar olsa da yine de biz yalnız hayvanlarız. Tam olarak düşüncelerimizi ve…devamı

yavuzkenan 3 years ago

Tenet

Christopher Nolan

210 Gönderi

Anlamadık, "Şimdi noluyor lan!! " dedik ama bu filmi çok sevdik. Sinemanın dahi çocuğu Christopher Nolan'dan bir efsane daha. Kimisine göre bu film Nolan'ın diğer filmleri kadar efsane değil. Belki bunun sebebi fazla aksiyon dolu olması veya kimsenin ilk izlemede…devamıAnlamadık, "Şimdi noluyor lan!! " dedik ama bu filmi çok sevdik. Sinemanın dahi çocuğu Christopher Nolan'dan bir efsane daha. Kimisine göre bu film Nolan'ın diğer filmleri kadar efsane değil. Belki bunun sebebi fazla aksiyon dolu olması veya kimsenin ilk izlemede neler olup bittiğini anlamamasıdır. Belki de Nolan " Kimsenin ilk izlemede bişey anlamayacağı ama güzel vakit geçireceği bir film çekelim nasıl olsa ilk izlemede kimse anlamayacağı için tekrar gelirler eheheh" demiştir. Demiş midir? Yok ya dememiştir. Nolan'ın böyle bir kaygısının olacağını sanmıyorum. Zira şimdiye kadar çektiği filmlerin toplam gişe hasılatı 5 Milyar $mış Ufff! . Belki şöyle yazsam daha etkileyici olur 5.000.000.000$. O zaman lafı açılmışken soruyorum 128 Milyar $ nerde?... Filme dönecek olursak Nolan bu filmi çekerken : ➡️ Koca bir uçağı ama kocaman yani, bir Airport'a çarptırtmıştır ( Ve bunu gerçekten yaptığı için ikinci şansları yoktu) ➡️Uçağın arkasında duran 3 palet külçe altın gerçek altınmış ( Pandemiden önce aldığı için muhtelemen sonrasında satıp kar etmiştir hshzjxzs) ➡️ Otoban sahnesi için koca otobanı tam 14 gün kapattırmış ve bazı arabalar ters giderken bazıları düz şekilde eş zamanlı çekimini yapmıştır. Bunlar iyi hoş bilgiler ama filmde ne var derseniz Filmin aksiyonu yerinde çok abartıya kaçılmadan ve tempoyu hep üstte tutarak filmden alacağınız zevki arttırıyor. Ayrıca aksiyon sahnelerinde kullanılan müzikler harika hep görmeye alışkın olduğumuz Hans Zimmer yerine Ludwig Goransson vardı ve bence aratmadı Hans Zimmer'ı. Konusu yine zaman ama bu sefer nesnelerin zamanı olarak konsepti yapılmış. Filmi dediğim gibi tam anlamıyorsunuz (Ki ilk izleme de herşeyi anlayan cinlidir) ama aksiyonun içinde kaybolurken film bittikten sonra açıklama videosu izleyip "Haaa anladım" demek de ayrı bir zevkti. Oyunculuklar da güzeldi. Pattinson abiyi ilk kez severek izledim. Washington abi de özellikle aksiyon sahnelerinde baya iyiydi Genel olarak sevdiğim bir filmdi Filme Puanım : Sinemada 4. Kere izlememek için kendimi ikna etmek (Sinemanın açık olduğu zamanlardı 🚬) Filmle ilgili yaptığım video İnstagram kanalında. Peki İnstagram kanalı nerde? Linkteki Bioda :)

yavuzkenan 3 years ago

Dövüş Kulübü

David Fincher

329 Gönderi

Çoğunluğun bu filmi anladığını düşünmüyorum Bu film dövüş filmi ya da Brad Pitt'in karizmatik bir şekilde hareketler yaptığı bir film değil. Bana göre kapitalist dünyada olmak istediğimiz kişi yerine toplumun bize biçtiği karakter veya rolün etkisi altında yaşamımızı sürdürmemiz ve…devamıÇoğunluğun bu filmi anladığını düşünmüyorum Bu film dövüş filmi ya da Brad Pitt'in karizmatik bir şekilde hareketler yaptığı bir film değil. Bana göre kapitalist dünyada olmak istediğimiz kişi yerine toplumun bize biçtiği karakter veya rolün etkisi altında yaşamımızı sürdürmemiz ve aslında olmak istediğimiz kişiyi hep bir şekilde düzenin baskısından korktuğumuz için bastırmamızı konu alıyor. Bence Tyler Durden şizofren değil !! bana göre tüm bu yaşananlar onun hayaliydi. Filmde buna göre bir ipucu bırakılmış aslında. Filmin başında adamımızı sürekli mobilya vb. ev eşyaları alırken görüyoruz ve bence filmin sonunda sadece kredi kartı binalarını patlaması aslında o harcamaları yaparken bankalara olan borcundan dolayı yapması gerekenin bu olduğunu sanması. Marla'yı katıldığı programlarda görüyor ve ilgisini çekiyor hep konuşmak istese de provasını yapsa da hiçbir zaman buna cesaret etmiyor. Hayalinde ise bir birliktelik yaşıyorlar. Yalnız acınası bir adam cinsel performansının bu denli iyi olması da yine hayal olduğu düşüncesini bana gösteriyor. Marla'ya ne kadar dengesiz iki yüzlü bir tavır sergilese de Marla onu asla bırakmıyor (filmin sonuna kadar, ki sonunda onu bırakıp gitmesinin sebebi Tyler'ın şizofren olduğunu öğrenmesi ve asıl karakterine dönmesi) Dövüş Kulübünde olan elamanların hiçbir zaman onun bu dengesiz halinden şüphelenmemesi ve ne yaparsa yapsın sadık kalmaları da hayal olduğuna bir örnek olabilir. Başlarda ne yaparsa yapsın işten kovulmaması da bir örnek olabilir Ve bana göre en çarpıcı olay filmin sonunda silahı ağızına dayayıp ateş etmesine rağmen ölmemesi ve aslında ıskaladığını göstermesi da bu tez için ayrı bir ipucu. Hayalinde olmak istediği anarşist yanını Tyler Durden'a yüklemesi ve kapitalist rejime içinde bulunan öfkeyi çıkarması aslında gerçekte yapması ne kadar zor olsa da bunu hayalinde kolay bir şekilde yapması... Hem makro yönden bir sistem karşıtlığı hem de mikro yönden bir insanın kendi içindeki zıtlığını konu alan ve bunu anlatırken bazılarını sıkmaması için içine Dövüş ve Brad Pitt karizması gibi materyaller koyup herkesin filmden zevk almasını başarmış çok değerli ve çok güzel bir kült yapım. Yine de bazıları "Offf be Tyler Durden adamım" ya da "Dövüş kulubü birinci kural ehehehe" demeye devam edebilirler :) Filme Puanım : Sabahında sınav olan gecemde bile izlerdim

yavuzkenan 3 years ago

Prestij

Christopher Nolan

335 Gönderi

Evet beyler bayanlar o an geldi! Benim için çok özel, anlamlı ve en sevdiğim filmi yazıya dökücem bugün sizler için. (Tam olarak duygularımı açıklayabilir miyim emin değilim) İki ilizyonistimiz var biri hayatını bu mesleğine adamış diğeri ise yaşadığı trajik olaydan…devamıEvet beyler bayanlar o an geldi! Benim için çok özel, anlamlı ve en sevdiğim filmi yazıya dökücem bugün sizler için. (Tam olarak duygularımı açıklayabilir miyim emin değilim) İki ilizyonistimiz var biri hayatını bu mesleğine adamış diğeri ise yaşadığı trajik olaydan ötürü amacı sadece intikam almak ve bu rekabette rakibini ezmek. Michael Caine'in dediği gibi Saplantılar gençlere göredir. Filmin en dikkat çeken kelimesi de saplantıdır. Bana göre saplantı dünyadaki en tehlikeli hastalıklardan biridir. Bu hastalığı yenmek neredeyse imkansız. Alfred Borden ve Robert Angier saplantılarının sonuna kadar gidiyorlar bu uğurda en kıymetlilerinden vazgeçmek zorunda kalabiliyorlar. Kör gözleriyle tek bir hedefe kitlenmiş şekilde bu amaç için herşeyi yapabiliyorlar. Çok da mantıklı değil biliyorum ama dediğim gibi saplantılar böyledir. Christian Bale ve Hugh Jackman baş rolde peki yönetmen kim? Christopher Nolan! En sevdiğim Oyuncudan (Christian Bale) ve en sevdiğim yönetmenden ( Christopher Nolan) böyle bana dokunan içinde kaybolduğum, karakterlerle empati yapıp birlikte yaşadığım ve her ayrıntısı titizlikle hazırlanmış, muhteşem bir film izleyince ne mi oluyor? Her izlediğim de Tüylerim diken diken, gözlerim dolu ve her sene düzenli olarak 2 defa izlediğim bir film oluyor. ( Dün 20 mi 25 kere mi ne oldu izlediğim) Yan roller Sarah, Olivia ve Michael Caine'in canlandırdığı Cutter da kendine has etkileyici karakterler. Hele o küçük kız her gördüğümde tatlı bir tebessüm ettiriyor bana. Ayrıca Nichola Tesla'ya dikkat çeken ve o yıllarda piyasayı kontrol altına almış kişi ve kurumlardan gördüğü baskıyı ve tacizleri de anlatıyor bu eser. Filmi her izlediğimde yeni bişeyler öğreniyorum. (İzlemeyenler için Spoiler Alarmı!!!) Küçük çocuğa gösteriden sonra kuşu gösterip "Bak ölmedi yaşıyor" dendiğinde çocuğun "Hayır ama kardeşi öldü" demesi finale bir gönderme! İkisinin de eşlerinin öldüğü şekilde ölmesi... Filme ismini veren Prestige'in latincede İlizyon anlamına gelen Praestigium kelimesinden türemesi... Filmin başında da dediği gibi bir gösteride en önemli kısmın sonu yani Prestige bölümü olması ve Film finalinde bu söylediğini bizi şoke ederek göstermesi... Filmde yer alan en önemli gösterinin yani "Yer değiştiren adam " gösterisini ilk Alfred Borden yapmasına rağmen filmde bize gösteriyi ilk Robert Angier'den göstermesi... Bunu belki de, bize Angier'in gösteri için daha çok emek verdiğini anlatmak için yapmıştır. (İzlemeyenler için Spoiler Alarmı Bitti) Artık sona gelecek olursak Benim En sevdiğim filmdir The Prestige. Ve yanına hiçbir film yaklaşamaz. Filme Puanım : Hayatımdaki en güzel anıyı tekrar tekrar seyredebilme... Son olarak Are You Watching Closely?