İlk okumaya başladığımda sayfa sayısı gözümü korkutmadı değil, açıkçası sayfa sayısının bu eserde pekte önemi yokmuş, oldukça akıcı ve içine çeken bir anlatıma sahipti (tabii kitaba alışma süreci kesinlikle buna dahil değil).
Yunan tarihine dair bir kaç eser daha okuduktan…devamıİlk okumaya başladığımda sayfa sayısı gözümü korkutmadı değil, açıkçası sayfa sayısının bu eserde pekte önemi yokmuş, oldukça akıcı ve içine çeken bir anlatıma sahipti (tabii kitaba alışma süreci kesinlikle buna dahil değil).
Yunan tarihine dair bir kaç eser daha okuduktan sonra tekrar okumak istiyorum, açıkçası tam olarak netleştiremeyecek kadar karışık bir şekilde aklımda yer edindi, herodotos'un detaylı anlatımı çok iyi fakat o coğrafyaya hâkim olmayan biri için fazla karışık ve doğrusu pek bir şey ifade etmiyor.
Herodot, eserine şu ilham verici cümlelerle başlar; "bu, halikarnassoslu herodotos'un kamuya sunduğu araştırmadır. insanoğlunun yaptıkları ve gerek yunanlıların, gerekse barbarların meydana getirdikleri harikalar bir gün adsız kalmasın, tek amacı budur; bir de bunlar birbirleriyle neden dövüşürlerdi diye merakta kalınmasın."
Eserinde herodotos genelde birinci tekil şahıs anlatımıyla Yunan – Pers savaşlarını konu almış dönemin siyasi yapısından kültürel yapısına, antolojisi, doğası ve geleneklerden göreneklerine kadar değinmiştir, cidden aldığı her lakabı hakıyla taşıyan bir yazardı, tarihin babası çünkü ondan önce bu derinlikte bir kitap yazan olmamış.Yalanların babası çünkü çoğu zaman gezdiği yerlerde gördüğü insanlardan duyduklarını da kitaba eklemiş, halk ağzıyla dedikodu tabiri bazı yerlerde vardı, herodot uydurmuş gibi söylemlere de denk geldim doğrusu mutlaka yanlış yazdığı ve abarttığı noktalar vardı, fakat buna rağmen muhtemelen doğrusu yalanından çoktu.
Milattan önce yaşanan olayları, çoğu yaşanana tanık olan birinin ağzından okuyor olmak cidden güzeldi, okurken kendimi o yıllarda hissettiğim ve şu anki zamanla karşılaştırdığım çok oldu.
Okudukça içinde kaybolduğum bir kitaptı, seri bir okumayla da kısa bir sürede bitirdim ve herodotos’un yaşadığı tarihi ve döneme dair birçok güzel, değişik ve tuhaf şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim. Biraz tarihi, biraz destansı ve biraz da felsefi içerikleri ile roman tadında ilerleyen okudukça içine çeken yapısı ile bana göre her tarih meraklısını okuması gereken bir eserdi, okunulası ve cidden tavsiye edilesidir.