Mimesis Kavramı Nedir ?
Part-2 Aristoteles (Aristo)
Bir önceki gönderide mimesis başlığı altında Platon'un taklit olarak sanatı gördüğünü ve bunu Devlet kitabında net bir şekilde belirttiğini ana hatlarıyla gördük.
Şimdi sıra Aristoteles'te. Aslında Aristo'da sanatı bir taklit olarak görüyor. Ona…devamıMimesis Kavramı Nedir ?
Part-2 Aristoteles (Aristo)
Bir önceki gönderide mimesis başlığı altında Platon'un taklit olarak sanatı gördüğünü ve bunu Devlet kitabında net bir şekilde belirttiğini ana hatlarıyla gördük.
Şimdi sıra Aristoteles'te. Aslında Aristo'da sanatı bir taklit olarak görüyor. Ona göre de sanat mimesistir. Ama Aristo sistemsel düşünce tarzında bu taklidi bakış açısını derinleştiriyor ve karşımıza bambaşka bir düşünce tarzı çıkıyor. Buyrun birlikte bakalım;
---------------------------------------------------------------------
Aristoteles’e Göre Sanat Nedir?
Tüm sanatların birer taklit olduğu kabulüyle şiir sanatının da bir taklit olduğunu iddia ediyor. Aristoteles’e göre şiir sanatını ortaya çıkaran iki doğal neden vardır:
1) Taklit etme ve taklitten hoşlanma insanın doğasında vardır. Bunun nedeni insanın öğrenmeden aldığı hazdır. İnsan taklit edilen nesnenin bilgisini öğrenme isteği ya da taklit edenin yeteneğini kavrama arzusu nedeniyle taklitten haz alır.
2) Harmoni ve ritim içgüdüsü de insanın varoluşsal bir özelliğidir. Yaşamın her bölümünde var olan harmoni ve ritim insanın yaratılarında ve dolayısıyla anlatılarında da kendine yer bulur.
---------------------------------------------------------------------
Mimesis
✓ Mimesis, doğa ve insan davranışının sanatta ve edebiyatta taklide dayanan temsilidir. Aristoteles tarafından sanatın rolünün “doğanın taklidi” olduğunu ileri sürerken kullanılmıştır.
✓ Aristoteles insanda bir taklit yani mimesis yeteneği ve hazzının bulunduğunu, sanatçının olayların ve varlıkların özündeki ideali, fikri taklit ettiğini söyler.
✓ Mimesis Türkçe’de yansıtma ya da öykünme terimleriyle ifade edilmektedir. Yansıtmacı kurama göre sanatçı, gerçekliği taklit eden kimsedir. Bu taklit ne kadar başarılıysa, sanat eseri de o kadar değerli olacaktır. Yansıtmacı kuram doğalcı bir sanat anlayışına dayanmaktadır. İçinde bulunduğumuz dünyayı olduğu gibi yansıtmaya çalışır.
✓ Sanatçılar, özü veya ideali değil, görünüşler ya da duygular dünyasını yansıtmaya çalışır.Sanat eserlerinin her biri hayatı taklit eder, hayatın yansıması hatta ta kendisidir.
✓ Aristoteles için mimesis yalnızca sanatın özünü oluşturan bir etkinlik değil, aynı zamanda insana özgü olan bir içgüdüdür. >>>Yani mimesisin psikolojik bir temeli vardır.<<<<
"Mimesis nedir ? " sorusuna Aristoteles şu şekilde cevap verir:
"Şiir sanatı, genel olarak varlığını, insan doğasında temellenen iki ana nedene borçlu gibi görünüyor. Bunlardan birincisi, öykünme içgüdüsü olup, bu, insanlarda doğuştan vardır; insanlar, bütün öteki canlılardan özellikle öykünmeye olağanüstü yetili olmalarıyla ayrılır ve ilk bilgilerini de öykünme yoluyla elde ederler.İkincisi, bütün taklit ürünleri karşısında duyulan hoşlanmadır ki bu insan için karakteristiktir."
✓ Aristoteles'e göre her bilgi ve her sanat bir mimesistir. Mimesis, sanatlarda belli bir şekilde gerçekleşir. Sanatçı belli araçları kullanarak objeleri taklit eder. Aristoteles sanatları ilk olarak taklit etmede kullanılan araçlar bakımından birbirinden ayırır. Sözü kullanmakla müzik, ritmi kullanmakla dans, renk ve figürleri kullanmakla figürativ sanatlar doğar.
---------------------------------------------------------------------
Aristoteles’in Poetika’sında Mimesis Kavramı
✓ Aristoteles’e göre, güzellik ideas’ı var olduğu için güzel bulduğumuz nesnelerle sanat eserleri bir varlık kazanmıyorlar, tersine sanat eserleri var oldukları içindir ki, güzellik kavramından söz açabiliyoruz, güzel nesneler olduğu içindir ki, nesnelerin güzelliğinden söz açabiliyoruz.
---------------------------------------------------------------------
Hatırlayacağınız üzere Platon'un duyulur ve düşünülür dünya anlayışına yani düalist bir bakış açısına sahipti. Bu bakış açısı onun sanata yaklaşımını şekillendirmiştir.
Platon böyle düşünürken, Aristoteles madde-form ilişkisini öne sürmüştür. Ve bu düşünce anlayışı onun bütün fikirlerine işlemiştir.
Nedir bu Madde-Form ilişkisi?
✓ Aristoteles’in düşüncelerine bir bütün olarak bakıldığında onun varlık, bilgi, akıl yürütme esasları, doğa, canlılar âlemi, astronomi, ruh, siyaset, ahlak ve sanat gibi birçok farklı konuda görüşler ortaya koyduğu görülür. Bu bağlamda madde – form ilişkisi, Aristoteles felsefesinin önemli konularından birisidir.
✓ Aristoteles formu ya da ideayı asla görünür şeylerden ayrı düşünmemiş, onun görünür şeylerde içkin olduğunu, görünür şeylerde kendisini dışa vurduğunu ve onlara biçimlerini kazandırdığını savunmuştur.
✓ >>>Bu iddia, gerçekliğin ya da hakikatin görünür evrenden ayrı olmadığı, görünür şeylerin kendisinde aranması gerektiği sonucunu doğurur.<<<
✓ Aristoteles de tıpkı hocası gibi gerçekliği forma, öze ya da ideaya yüklüyordu. Ama ona göre bu öz, görünür şeylerin içinde gelişen bir özdü. >>>Yani idea, görünür şeylerden ayrı bir gerçeklik değil, görünür şeylerin içinde kendisini gerçekleştiren form ya da özdü. Böylece görünür şeyler de formun ya da özün gerçekleşmelerinden ibaretti.<<<
✓ >>>Alçı, henüz heykel hâline gelmemiş olsa da onda heykel olma imkânı gizil hâlde, kuvve hâlinde bulunmaktadır.<<<
✓ Aristoteles, hocası Platon’un aksine ideayı ya da formu asla görünür şeylerden ayrı düşünmemiş, onun görünür şeylerde içkin olduğunu savunmuştur. Böylece Platon’un idealarla görünür şeyleri birbirinden ayıran ikici (düalist) anlayışının tersine Aristoteles gerçekliğin ve hakikaten görünür evrende olduğunu ve görünür olandan bağımsız bir başka hakikat de olmadığını dile getirmiştir.
✓ Aristoteles, maddenin ancak form sayesinde gerçeklik kazandığını, form sayesinde biçimlenip belli niteliklere büründüğünü, varlığa geldiğini düşünmekteydi. Buna karşılık formun da ancak maddede kendisini gerçekleştirebileceğini, madde olmasaydı, formun da kendisini asla açığa koyamayacağını savunmaktaydı. Böylece madde ile form arasındaki ilişkiyi bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi hâline getirmişti.
__________________________________________
Bir sonra ki kavram Katarsis'tir.
Katarsis kavramını özellikle Aristoteles'in düşünceleri bağlamında inceleyeceğiz.