Ovv meeeen.
Tek mekanda çekilmiş muazzam bir düşünce filmi. Üst Paleolitik Çağ'dan itibaren yaşayan bir insan.
Adam: Buzul Çağını, Yazılı tüm dünya tarihini, Taş Devrini, İmparatorluk Devrini, Ortacağı ve Yeniçağdaki her şeyi görmüş ve içinde olmuş. Yine felsefik bir konuya…devamıOvv meeeen.
Tek mekanda çekilmiş muazzam bir düşünce filmi. Üst Paleolitik Çağ'dan itibaren yaşayan bir insan.
Adam: Buzul Çağını, Yazılı tüm dünya tarihini, Taş Devrini, İmparatorluk Devrini, Ortacağı ve Yeniçağdaki her şeyi görmüş ve içinde olmuş. Yine felsefik bir konuya bilimsel bir açıdan gireceğim.
Kök Hücre dediğimiz hücreler vardır. Bu hücreler vücudu yeniler ve onarır. Bu hücreler ilk 20 sene boyunca çoğalabilir fakat sonrasında çoğalması duraklar. 20 yaşını geçmiş bir insan artık hep aynı kök hücrelerle hayata devam eder ve bu kök hücreler bittiğinde "doğal yolla ölüm" veya "ecel" dediğimiz şekilde ölür. Kök hücre tedavisi dediğimiz yeni bir tedavi türü ise donörlerden aldığı kök hücreleri hastaya aktararak bir takım hastalıkların tedavisini sağlar ve ölecek insanın ömrünü uzatır diyebiliriz. Anemi, Lösemi, Akdeniz Anemisi gibi hastalıklara çare olur. Fakat John Oldman'da durum farklı. Kendisinin vücudunda ya kök hücreler bir şekilde durmadan çoğalıyor ya da hiç yok olmuyor. Bunu kanıtlayan hiç bir bilimsel verimiz yok fakat, "bilim insanları için her şey mümkün."
Benim anlamadığım mental dengesini nasıl koruduğu. Bu konu üzerine daha fazla gidilebilirdi. Eğer film biraz daha görsel bir şekilde tekrar çekilse efsane olurdu. John konuşurken bizde yaşanılanları izlesek falan. Ayrıca tarih ve arkeoloji severler için muazzam bir film. Dinler, dinlerin kökenleri, doğu inançları, mağara insanları, tarih öncesi devirler gibi konulara hakim olarak izleyince daha da efsane oluyor.
Dinler tarihi açısından yaptığı sohbette müthiş ve düşündürücü. Benim açımdan değil fakat dindar insanlar açısından gayet düşündürücü olabilir. Bir çok dinin kökeninin mitolojiye dayandığını anlatmış. Film gerçekten güzel düşünülmüş. Arada verilen bilimsel ve tarihsel bilgilerde filmi daha kaliteli yapmış. Bu filmi izlemeden önce de sürekli bu konuları düşünürdüm. Bir yere gittiğimde o yerin yüzyıllar önceki halini düşünürdüm. Kaç kişinin benim bastığım yerlere bastığını düşünürdüm. Şuana kadar yaşanmış her şeyin bu gezegende olduğunu düşünürdüm. Bu gezegenin dışında farklı bir gezegende yaşanmış hiç bir olay yok. En azından bizim yaptığımız hiç bir olay yok. Bir gün bir insan Mars'a ayak basarak yaptığı herhangi bir eylem, orada milyonlarca yıl boyunca yapılmış bir eylem olacak. Zaman ve Ölüm benim en çok üzerinde durduğum iki kavram. Bu film ikisini de içine almış. Herkes izlesin müthişdi.
Web yapım aşamasındadır.
En iyi deneyim için mobil uygulamamızı indir.
En iyi deneyim için mobil uygulamamızı indir.
Ovv meeeen.
Tek mekanda çekilmiş muazzam bir düşünce filmi. Üst Paleolitik Çağ'dan itibaren yaşayan bir insan.
Adam: Buzul Çağını, Yazılı tüm dünya tarihini, Taş Devrini, İmparatorluk Devrini, Ortacağı ve Yeniçağdaki her şeyi görmüş ve içinde olmuş. Yine felsefik bir konuya…devamı
Bu yorumu yapıp yapmamak için çok düşündüm. Yapsam muhtemelen hiç bir şeye fayda olmayacak çünkü yaşayan yaşadığı gibi yaşayacak. Kimse sanal dünyadaki biri sayesinde düşüncesini değiştiremez. Muhtemelen insanların dindar olan kısmı bu yorumu yaptığımda bana tamamen karşı olacaklar. Rafta tanıdığım…devamıBu yorumu yapıp yapmamak için çok düşündüm. Yapsam muhtemelen hiç bir şeye fayda olmayacak çünkü yaşayan yaşadığı gibi yaşayacak. Kimse sanal dünyadaki biri sayesinde düşüncesini değiştiremez. Muhtemelen insanların dindar olan kısmı bu yorumu yaptığımda bana tamamen karşı olacaklar. Rafta tanıdığım güzel insanlardan birkaçını kaybedeceğim... Ama yapıyorum. Çok garip ama yapıyorum. Hiç kimseden bir şey istemiyorum yanıt verilmesini cevap verilmesini istemiyorum. Sadece "kulak verin bu dediklerime."
1 - "Saygı"
Hiç kimse kendisinden olmayana çok fazla saygı göstermeyi başaramaz. Allahın da yaptığı gibi. İbrahim peygamber putları kırıp baltayı en büyük puta veriyor ve diyordu "en büyük put yaptı.". Şimdi Kâbe kutsal ya, biz Kâbe'ye dinamit döşeyip patlatsak Kâbe'ye bir şey olmaması lazım değil mi mantıken? Ama ben bu fikri size versem saygısızlık yapmış olur muyum? Bunu yapıp sonra çıkıp "demekki allah yok korumadı burayı." desem ne diyeceksiniz? İslam, saygı veya barış dini değildir zirâ eğer öyle bir durum olsaydı cihad ve tebliğ bu kadar normalleștirilmezdi. 4 halifenin kutsallığını bile geçtim Kuranda, Muhammed peygamberin yaptığı savaşlar destekleniyor. Orada hiç yoktan ölen bi ton insan var. Onların büründüğü psikoloji normal değil mi? Senin sürekli taptığın bir din var ve bi adam gelip olur olmadık laflar ediyor. Az önce verdiğim Kâbe örneğiyle eşdeğer. Velhasıl kelam saygı denilen şey çok abartılıyor ve İslamda da saygı bulunmuyor.
2 - Mucizeler
2.1 Rum Mucizesi
Dünyanın en alçak noktası Mariana Çukuru'dur. Lut Golü değil. İran ve Roma arasındaki savaştada %50 olasılık var zaten.
2.2 Genişletme Mucizesi
Bu mucizenin iddia noktası Diyanet Vakfı gibi meallerden kaynaklıdır.
Diyanet Vakfı: Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette GENİŞLETICİYİZ. fakat diğer farklı meallere bakarsak bu kelimenin farklı mânaları var.
Elmalılı Hamdi Yazır: Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.
Ali Fikri Yavuz: (Bir de semaya bakın), biz onu kuvvetle bina ettik. Muhakkak ki biz, büyük kudrete sahibiz.
Bu konuyu biraz daha araştırırsanız bir ton örnek var.
2.3 Denizlerin Karışmaması
Rahman 19/23 ayetleri denizlerin karışmadığını öne sürmüştür. Mekke'nin o dönemler ticaretin merkezlerinden biri olduğu için tüccarlık yapmış Muhammed peygamberin insanlardan bu bilgiyi duyması gayet muhtemeldir. Denizdeki minareller ve içerik farkından dolayı birbirine karışmıyor gibi gözükür. Aynı zamanda tatlı su ile tuzlu su da birbirine karışır.
Kaynak: +https://www.researchgate.net/publication/262128711_The_Physicochemical_Speciation_of_Dissolved_Iron_in_the_Bering_Sea_Alaska
+https://www.usatoday.com/story/news/factcheck/2021/02/28/fact-check-image-does-not-show-two-oceans-meeting-dont-touch/6838446002/
2.4 Dağların Hareketi
Neml 88'de dağların hareket ettiği söyleniyor. Bu gayet mantıklı bir ayet fakat bu ayetlede çelişen farklı jeolojik hatalar var. Ben bu kısmı hatalar bölümünde yazacağım o yüzden bu kısmı atlıyorum.
2.5 Demir İndirilmesi
Lekad erselnâ rusulenâ bilbeyyinâti ve enzelnâ me’ahumu-lkitâbe velmîzâne liyekûme-nnâsu bilkist(i)(s) ve enzelnâ-lhadîde fîhi be/sun şedîdun ve menâfi’u linnâsi ve liya’lema(A)llâhu men yensuruhu ve rusulehu bilġayb(i)(c) inna(A)llâhe kaviyyun ‘azîz(un)
Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve onlarla beraber de kitap ve terazi indirdik, insanlar adaletle doğru muamele etsinler diye ve demiri de indirdik ki onda çetin bir azap var ve insanlara faydalar; ve bu da, Allah'ın kendisine ve peygamberlerine, henüz tapısına varmadan yardım edenleri bildirmesi için; şüphe yok ki Allah, üstündür ve pek kuvvetlidir.
Arapça bilmiyorum fakat bildiğim kadarıyla "enzelna" fiili indirmek anlamıyla kullanılıyor. Zümer 6 gibi ayetlere baktığımızda aynı şekilde enzelna fiili hayvanlardan 8 çift indirdik anlamında da kullanıyor. Hayvanlarda mı gökten indi? Araf 160 ayetinde de bu ek var ve bıldırcın etinden bahsediyor. O da mı gökten indi? Araf 26'da da aynısı var. Yani bu gökten indirme fiili pek çok yerde garip anlamlarda da kullanılıyor. Burada mecazi bir anlam var.
2.6 Embriyoloji
5-Artık insan, bir baksın neden yaratıldı?6-Yaratıldı sıçrayarak akan bir sudan.
7-Belden çıkar ve kaburga kemiklerinin arasından.
8-Şüphe yok ki ölümden sonra tekrar onu hayata döndürmiye de gücü yeter. (Abdulbaki Gölpınarlı) Tarık 5/8
Bu ayetlerde hata var fakat dediğim gibi onu diğer kısımda anlatacağım. Bu ayetlerde insandan bahsediyor. İlk ve son ayete bakılırsa insandan bahsedildiği anlatılır. Spermden bahsediyorsa zaten daha büyük sıkıntı oraya birazdan geleceğim ama eğer insandan bahsediyorsa o da hatalı. Şimdi kuranin hataları kısmına geçelim.
3 - Hatalar
3.1 Embriyoloji Hataları
Bu kısımda eğer spermden bahsediyorsa sıkıntı şu: Spermler testislerde üretilir. Belden ve kaburga kemiği arasından çıkar diyor burada. Bu en basit biyolojik bilgidir.
Fakat eğer burada insandan bahsediyorsa ki öyle, bu da hatalı olacaktır. İnsanlar belden ve kaburga kemiğine son aylarında ulaşır. Tam olarak orada doğmaz fakat insanlar tarafından o şekilde görünür. 600'lü yıllarda yaşayan Muhammed peygamberin bunu bilmemesi gayet doğaldır.
3.2 Jeolojik Hatalar
Denizlerin karışmasından bahsetmiştik.
3.2.1 Dağların Hareketi
Kehf 47 Ve o gün dağları yerinden sökeriz ve görürsün ki yeryüzü dümdüz olmuş ve onları diriltiriz, haşrederiz, hiçbir tanesini bırakmayız. (Abdulbaki Gölpınarlı) burada dağları sökünce yerin dümdüz olacağını söylüyor. Yerin şeklini bozan dağlar değildir. Kıta-kıta çarpışmasında meydana gelen bozulmadır. Tabi ki bu bilgiler 20.yüzyılda keşfedildiği için bilinmesi zor. Bu yüzden hata yapılmış.
"Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık?" Nebe 6/7 (Ali Bulaç) dağların sabit olduğunu ve yeryüzünün dağlar olmayınca dümdüz olduğunu, en başta öyle yaratıldığını söylüyor. Yeryüzü dağlar olmadan önce de pürüzlüydü zaten. Dünyanın Hadean devrini araştırırsanız bunu görürsünüz.
3.2.2 Nuh Tufanı
"Ey kavmim! Ben sizden herhangi bir mal mülk istemiyorum. Benim mükafatım ancak Allah'a aittir. Ve ben ona iman edenleri kovacak değilim. Onlar elbette Rablerine kavuşacaklar. Fakat ben de sizi cahillik eden bir kavim görüyorum." 30- "Ey kavmim, ben onları etrafımdan kovacak olursam, Allah'dan beni kim kurtarabilir? Siz hiç düşünmez misiniz?" Kuranın bu ayetinden anladığımız kadarıyla Nuh Tufanı yöresel bir tufan. Bu önemli bir bilgi çünkü Nuh Tufanının küresel olduğunu söylemek tamamen saçmalıktır. Bu yüzden İslam dışındaki diğer iki İbrahimi dini de zaten elemiş oluyoruz. Fakat islamda bu konuda aşırı mantıklı değil. Bu tufanın Buzullașma Devrinde Karadenizdeki buzulların erimesiyle bir doğal afet oluştuğu gayet olası bir durum. Sümerler ve Babillerde de tufanın anlatımı bulunuyor. Zaten Müslümanlar Tevrattan Yahudiler Babilden Babilliler ise Sümerlerden esinlenerek yazmışlardır bu dinleri. Fakat burada İslam açısından mantıksız tek şey neden bir gemiye ihtiyaç olduğu? Allah eğer insanları kurtarmak istiyorsa bunu farklı bölgelere sayesinde gayet rahat şekilde engelleyebilir. Lut kavmine de böyle yapılmadı mı? Lut'un peşinden gelenler şehirden çıksın denildi. Bu gayet rahat bir kurtarma şeklidir aslında.
3.3 Etiki Mezvular
3.3.1 Kadın-Erkek İlişkisi
Nisa 34- Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.
Bu ayetin benim için bir sorunu yok fakat feministler ne der orasına ben müdahale etmem :D.
3.3.2 Lut Kavmi
55- "Siz ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!" yine benlik bir sorun yok escinsel destekçisi ve aşıklarından hiç olmadım fakat bu da biraz ağır olmamış mı be :D. Escinsel oldukları için yakıp yıkılan bir kavim. Escinselligin genetik bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü pek çok hayvanda bu var. Bonobolar zevk için sevişiyor yönelimi oldukları için değil mesela ama çok karışık mevzu. Ben girince linç yiyorum ama bu tepki biraz ağır olmuş.
3.3.3 Cihad
38- Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki ahiretin yanında ancak pek az birşeydir. 39- Eğer topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz. Allah'ın herşeye gücü yeter.
Barış ve sevgi dini.
118- Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.
Barış ve saygı.
56- Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız. Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine başka deriler vereceğiz. Çünkü, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Barış ve Saygı.
3.3.4 İblisle İddia
62- (Yine İblis) dedi ki: "Şu benden üstün kıldığını gördün mü? Yemin ederim ki, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen, pek azı hariç, onun zürriyetini kendi buyruğum altına alacağım."
63- Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz ki, cezanız cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza."
Çöp. 🚮
(Genelde yazı yazarken daha ciddi şekilde yazarımda yine aklıma bu seri geldiği için biraz arkadaş ortamı ağzıyla yazacağım bu yorumu.)
Ya baba bu kadar abartılı bir film evreni görmedim ya. Rafta popüler kısmına girip en çok izlenenlere bakınca…devamıÇöp. 🚮
(Genelde yazı yazarken daha ciddi şekilde yazarımda yine aklıma bu seri geldiği için biraz arkadaş ortamı ağzıyla yazacağım bu yorumu.)
Ya baba bu kadar abartılı bir film evreni görmedim ya. Rafta popüler kısmına girip en çok izlenenlere bakınca bu çıkıyor ya. Millet bunu favorilere falan alıyor. Bu film bizim yüzük dinimizi kötülemek için ortaya çıkartılmış bir oyundur bunu bilmiyor musunuz ya? Siz de mi bu oyunlara geldiniz? Muhteşem bir evrenlik falan yok ortada. Bi okul var bazıları oraya gidiyo ondan sonra büyücü falan oluyor evrenin muhteşemliği dedikleri bu. Yok sectum sempralar falan. Öğrenciler bu büyüleri kafasına göre yapar 3 ay boyunca muggle hayatına dönmüyor mu bunlar? 3 ay boyunca tüm dünyanın a... Ben olsam malum kişiye abada kadavra atarım direkt mesela. Miting yapmıyor mu geçerim köşeye çıkartırım asayı pat.
Ayrıca sözlerin latince olduğunu tahmin ediyorum çünkü kadavra kelimesi geçiyor, kadavra, ceset anlamına gelir. Tabii her evrenin LOTR seviyesine çıkmasını bekleyemeyiz. Hiç bir olayda yok. Bu okul nerede kurulmuş nasıl kurulmuş bu nasıl bir dünya kaç km²? Bir tane okul var birde kırtasiye var çocuklar büyülerini güzelce yazsınlar ileride de lazım olur diye. Bu kadar büyük bir yerde hiç krallıklar oluşmamış mı? Ya da o kadar küçük bir yer mi ki kimse iktidar yaratmaya çalıșmamıș. Bu adamların tüm büyü kaynakları okulda değil mi? 3 ay boyunca yapacaksın hazırlığını tabanca ayarlayıp gizli gizli gireceksin onlar seni anlayana kadar sen vurursun hepsini sonra bütün büyüleri orada arşivden bakıp onlara karşı uygularsın. Ben olsam kesin bunları denerdim. Ben çok mu zekiyimde bunların aklına gelmemiş? Çok garip bir evren. Hatta evren bile değil okul sadece.
Ayrıca arada sırada saçma sapan ergen olayları giriyor. Yok o bununla öpüşmüș bu şunu götürmüş. Renkler zevkler tartışılır Harry Potter'ı s 😳
-Șöyle yüksek sesle Türk'üm de
+Türküm.
Esat Oktay Yıldıran'ın Diyarbakır'da Kürtlere yaptığı işkenceleri konu alıyor. PPK Propagandası bir film. Yıldıran'ın afilli bir şekilde öldürüldüğü falan gösterip halkı gazlıyor fakat gerçek hayatta Yıldıran, sırtından vurularak şehit düşmüştür.
Filmi hassas bünyeler için…devamı-Șöyle yüksek sesle Türk'üm de
+Türküm.
Esat Oktay Yıldıran'ın Diyarbakır'da Kürtlere yaptığı işkenceleri konu alıyor. PPK Propagandası bir film. Yıldıran'ın afilli bir şekilde öldürüldüğü falan gösterip halkı gazlıyor fakat gerçek hayatta Yıldıran, sırtından vurularak şehit düşmüştür.
Filmi hassas bünyeler için tavsiye etmem. Filmdeki pek çok şey gerçektir. Kürtlere b*k yedirmesi, jop so*ması... PPK'yı en çok güçlendiren şeyde bu olaydır zaten. Kürt çocukları babasına ailesine yapılan şeyleri tekrar tekrar hatırlayıp bileniyor bileniyor sonra ortaya bu çıkıyor. Tanrı hepimize düşmanın kendimiz gibi olanını nasip etsin. Yahudilere 1940'larda yapılanlardan sonra Yahudiler ve Dünya nasıl bilendiyse aynısı Kürtlere de oldu. Çifte standart yapamam, Doğruya doğru. Yahudilere yapılanı desteklemeyen bunu da destekleyemez. Kafasına sıksan bu kadar etki etmez. Savaş dersin olur biter. Yine karşı çıkanlar olur fakat böyle bir güçlenme yaşanmazdı. Tabiki burada Türk askerine yapılan saldırıyı da unutmamak lazım. Tek söylediğim bunun çözüm değil bölüm olduğunu. Bunun aynısı Türklere yapılsaydı tamam mı diyecektik? Tabi ki hayır. Daha fazla bilenip daha fazla savașacaktık. Her zaman böyle olur. Sık kafasına gitsin yani bu ne şiddet bu celal? Irkçılığa ve PPK'nın her türlüsüne karşıyım.
𐱅𐰼𐰇𐰰 𐰰𐰇𐰼𐱅
Rahatsız edici bir film.
Yönetmen Kubrick, Yazar Stephen King Hikaye şuana kadar izlediğim en rahatsız edici hikayelerden biri, Bir gerilim filmi için 👌.
Jack Nicholson çok gerici. Adamın tipi bile gerici. Wendy'nin tipi ve mimikleri uzaylı gibi o da çok…devamıRahatsız edici bir film.
Yönetmen Kubrick, Yazar Stephen King Hikaye şuana kadar izlediğim en rahatsız edici hikayelerden biri, Bir gerilim filmi için 👌.
Jack Nicholson çok gerici. Adamın tipi bile gerici. Wendy'nin tipi ve mimikleri uzaylı gibi o da çok rahatsız edici, Danny'nin de kafası güzel, Bu nasıl aile ulan.
Hikayenin rahatsız edici tarafı şu: Kurtulamıyorsun. Ben böyle bir durumda kalsam direkt intihar ederdim. Valla ne uğraşacam sık kafana geç. Filmin sıkıntı tarafı da orada. Bir sorumluluğun var çocuğun var onu bırakıp intihar edemezsin.
+Sorumluluk
+Yalnızlık
+Ani Saldırma Hissi
+Kapana Kısılmıșlık
Bu etkenler filmin hikayesini gerici yapıyor.
Ayrıca oyuncular ve sahne çekimleri de ayrı güzel olunca böyle film çıkıyor ortaya.
⚠⚠⚠ SPOİLER ⚠⚠⚠
1921 - Jack Torranto
Benim düşüncem Jack'in reenkarnasyon geçirip tekrar aynı yere düştüğü yönünde ama madem öyleyse neden 1921'deki Jack ile 1980'deki Jack tipleri aynı? Jack'in hiç varolmama olasılığı (Jack Durden)? Fakat niye iş alınırken insanlar Jack'le muhatap oldular? Sürekli bir deja vu yaşıyor?
Bana göre en mantıklı gelen iki teori.
1 - Reenkarne Teorisi
Jack geçmiş hayatında oraya geldi. Biz Jack'in perspektifinden izliyoruz filmi -Jack'in 1921'e gidip içki içmesi, kilitli kapıyı açması vb.- Jack otele girince kendi eski benliğini tekrar anımsıyor. Tekrar kafayı yeme sebebi bu yüzden. Bazen 1921'de olduğunu anımsıyor bazen de gerçek olarak 1980'de olduğunu. 1921'de aldığı gaz ile de gelip 1980'de tekrar kafayı yiyip yaptığı şeylere devam ediyor.
2 - Zaman Yolculuğu Teorisi
Bu tarihi hatırlama olayı Jack, Danny ve Hallorann'da oluyor. Jack, Amerikaya yerleşen ırkçı Avrupalı - nigga terimi kullanıp pinpon topunu Kızılderili sembollerine fırlatması- Danny, Kızılderili, Hallorann (cinnete sonradan dahil olan ve ölen kişi 1850'ler) Jack, Danny'i sevdiği sahnede onu itaatkar yapıp kendini üste çıkartmaya çalışıyor, deja vu olduk sanırım bizde :D. Bu sebeple 1980'de yaşayan bu aile geçmişe küçük bakışlar atıyor. Danny biraz daha küçük ve zihin kontrolü zayıf olduğu için uzun süre geçmişte kalamıyor fakat Jack geçmişe gidip voktalar içip keyif yapabiliyor. Bu sebeple fotoğrafta Jack var ama diğerleri yok. Jack uzun süre zaman yolculuğunda kalabiliyor, daha yetenekli. Bebe sadece ikizleri falan görüyor bir de odadaki kadını görmüş.
İki teorininde bir yerlerde çeliştiği nokta bulunabilir. Kubrick filmi öyle yapmış ki kesin sonuca varmak çok zor.
+Gerçek Overlook Hotel 1936'da yapıldı, Arada 15 sene var. Yapımcının bunu hesaba katmadığını düşünüyorum.
Spoiler içeriyor
See you in another life brother.
İçindekiler
I - Dizinin Ana Hatları
II - Karakterler
III - Antik Mısır
IV - Sayılar
V - Zamanda Yolculuk
VI - Final
I - DIZININ ANA HATLARI
3.sezondan sonra bokunun çıktığını düşünüyorum. 3.sezondan…devamıSee you in another life brother.
İçindekiler
I - Dizinin Ana Hatları
II - Karakterler
III - Antik Mısır
IV - Sayılar
V - Zamanda Yolculuk
VI - Final
I - DIZININ ANA HATLARI
3.sezondan sonra bokunun çıktığını düşünüyorum. 3.sezondan sonrası kötü müydü? Hayır, Ama gereksizdi. Dizinin içinde bir çok konu olmasına rağmen yeni yeni konulara geçtiler. Misal sayılar konusunda "Jacob sayılara kafayı takmıştı." dendi lakin bu konu bundan daha detaylı. Zaman yolculuğundan ve adanın içindeki Antik Mısır işlemelerinden hiç bahsetmediler. Bir tane kahin sürekli "AARONA SEN BAKACAKSIN BAŞKASI BAKMASIN." diye bağrınıyordu o olaya noldu? Bunlar hep havada kaldı. Tamam paralel evren falan muhabbetleri güzeldide şunlarıda bir çözümleseydiniz. Eski tad ve hayatta kalma ruhu kalmadı, sanki artık evlerinde takılıyormuș moduna geçtiler.
II - KARAKTERLER
Her yaptığına kefil olacağım en kral çarlar:
1 - Desmond Hume
Çok büyük adam. Dizinin kaderini belirleyen biri. Eğer o olmasaydı 6 sezonluk dizi hiç oluşmazdı. Desmondun hatası yüzünden çekildi bu dizi. Helal olsun. Paralel evrenlerde ve zaman yolculuklarında yaptığı o kral hareketler sayesinde her şeyi kurtardı.
2 - Sayid Jarrah
Çok kral adamdı valla huzur içinde yatsın. İlk yaptığı hareketlerden son hareketlerine kadar hepsi çok iyiydi. Canavarın yakınlarında durdu yakınmış gibi davrandı sonrada arkadaşlarını kurtardı. Büyük bir cesaretle bombayı aldı ve patlattı. Helal olsun. İlk sezonda Sawyer'a yaptığın işkenceden belliydi ne kadar kral olduğun.
3 - Hugo Reyes
Adamın tek hatası Ewokları sevmemesiydi. Her yerde Star Wars göndermeleri yapardı ve Star Wars V'i 200 kere falan izlemiş. 1977 yılına gittiklerinde ikimizinde aklına tek şey geldi. The Empire Strikes Back! Ayrıca tavukları çok seviyor.
En ayar olduğum salak karakterler:
1 - Sun Kwon
Bu kadar salak aptal bir karakter olamaz. Dizi boyunca "Diğerleri"nden bir kadını öldürmek dışında hiç bir şey yapmadı. Ayrıca o kadının kocası vardı ne kadar üzüldü adamcağız. Ha bide dizi boyu hiç bir şey yapmayıp en tripten tribe giren bu. Yok ben gelmem ben gitmem sanki gelsen çok bi bok yapıyorsun. Harbi gıcığım buna.
2 - Shannon
O kadar sinir oluyorum ki soyadını bile hatırlamıyorum. Denilecek bir şey yok harbi sinir bozucu.
Ayrıca isimler hakkında çok açık bir şey gördüm.
Kate(Jane) Austen
Jeremy Bentham
John Locke
Daniel(Michael) Faraday
Desmond(David) Hume
Danielle(Jean Jacques) Rousseau
Eloise(Stephen) Hawking
James(Henry) Ford
III - ANTİK MISIR
Benjamin "günah çıkartmak" amacıyla tapınağa girdiğinde arkasında bir hiyeroglif görüyoruz. Çakal başlı ölüm tanrısı olan Anubis ve karşısında Kara Duman var. Cidden bu detaya kafa yoran bir tek ben mi varım? Yorumları okudum ve hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bu detay 4 8 15 kadar önemli bence. Ayrıca Hurley tapınaktaki Çinli adama bir gitar çantası veriyor, içinden çıkan Antik Mısırdaki bir çeşit haç, Adı Ankh. Yaşamak, Yaşam anlamına geliyor. Jacob tamda öldükten sonra bunu gönderiyor ama Jacob bunu Hurley'e verdiğinde öleceğinden haberi yoktu. Yani bu demek oluyor ki Jacob öleceğini biliyordu. Bu çok büyük bir gizem değil mi ya :D? Niye kimse bunları umursamadı. Jacob'un yaptığı o dokumada insanlar ve insanların üstünde (gökyüzünde) Horus'un gözü var. Horus zaten gökyüzü tanrısı olması bir yana özellikle gözünün de bir anlamı var. Horusun babası Osiris, Seth ile kavga edip öldürülmüștür. Bunun üzerine Horus babasının bedenini birleştirip tekrar hayata getirmiştir fakat babasının bir gözü eksiktir. Horus tek gözünü babası için feda eder. Yani Horus'un gözünün anlamı iyileşmektir. Jacob neden iyileşmenin sembolü olan gözü dokudu? Ayrıca Claudia'nın gelişini tahmini olarak en fazla 5.Yüzyıl olduğunu söyleyebiliriz çünkü İngilizce konuşuyorlar. Filolog değilim ama bildiğim kadarıyla Eski İngilizce 5.Yüzyılda ortaya çıkmış. Yani bu durum hala heykelleri ve tapınağı açıklamıyor. Jacob'un annesi de İngilizce biliyor ve adanın koruyucusu. Adanın koruyucusu asla dışarı çıkamaz o yüzden İngilizce'yi vahiy yoluyla öğrenemez. Yani o kadında oradaki en eski kişi değil. Bu adanın farklı bir tarihi var ve harcandı. Hiç anlatmadılar.
IV - SAYILAR
Cenabet Sayılar
4 8 15 16 23 42
Bu cenabet sayıların farklı varyasyonları hep 31'e denk geliyor. Hugo'nun cenabet olmasının sebebi bu olabilir. Ayrıca a+b+c=e+f+g eşitliğini sağlayan 6 sayıdır bu sayılar. Misal= 4+8+42-16-23=15 gibi. Bunu farklı şekillerde yaparsanız yine bu sayılara denk gelecek.
Bu sayıların toplamı 108 eder. 108 sayısıda bizim ambardaki tuşa basma süresidir.
4= Locke
8= Hugo
15= Ford
16= Jarrah
23= Shephard
42= Kwon
51= Austen
23B Jack Shephard'ın uçak numarasıdır. (Ayrıca Rose ve Bernard'ın da.)
23G sayısı Jack'in hastanedeyken sürekli aldığı Apollo çikolatasının bulunduğu otomat numarasıdır. (diğerleri neysede bunu bulan tek manyak benim galiba.)
23 Sayısı uçağın kuyruk kısmında kurtulan kişilerin sayısı.
Desmond zamanda yolculuk yaparken Daniel'in ona ayarlamasını istediği sayı: 2.342 yani 23 42.
James ailesi öldüğünde 8 yaşındaydı.
Kaza 4:16 saatinde oldu.
Uçağın numarası 815. 8 15.
Penny, Desmond'u bulmak için gönderdiği ekipte bir bilgisayar vardı ve bu bilgisayarın üzerinde "7.418.880" sayısı vardı. Eğer bizim cenabet sayıları çarparsanız bu sayıya ulaşırsınız.
Danielle'in gönderdiği sayılar 16 sene boyunca hiç ulaşmadı ve 16 sene sonra bir uçak düştü.
Kate'in başına koyulan ödül 23.000 dolardı.
Juliet sonik çitleri açmak için 1623 kodunu girmişti.
Tüm bunlar sadece dizi içindeki detaylar. Ben burada dizi hakkında konuştuğum için uçak kazasında ölen ve insanlığın sonunu hesaplayan matematikçi Enzo Valenzetti'den ve bu sayıların ne anlama geldiğini hesaplayan Marsell Russo'dan hiç bahsetmiyorum. Meraklısı bu iki ismi araştırabilir. Bu insanlar gerçek hayatta yaşayan ve ciddi ciddi bu sayılarla uğraşmış insanlar. Bu sayılar Lost'la birlikte çıkmadı 1920'den beri var. Tabii kesinleşmiş falan bir şey değil belki de adamlar kafadan atmıştır ama gerçek hayatta da var.
V - ZAMANDA YOLCULUK
Dizide 15 kere zamanda yolculuk yapıldı. Hepsini teker teker yazdım ve bunu doğru yapmak için 5.sezonu 2 kere izledim. 15 sayısı bir yerden tanıdık geliyor olabilir.
Zamanda yolculuğa maruz kalan insanların listesi:
+Jin
+John
+Saywer Grubu
+Bernard&Rose
Bu gruplar bazen birleşip bazende ayrı düştüler.
1. Parlama - 15/07/1988
Bu olayda yıl 1988'di çünkü Rousseauların ekibi adaya geldi. Ayrıca John'un perspektifinde Mr. Eko'nun uyuşturucu uçağı düştü.
2. Parlama - 2007
Richard, Locke'a yardım ediyor ama arka planda bunu ona Kara Duman yaptırtıyor. Bu sebeple yıl 2007. Richard, Locke'a pusulasını veriyor.
3. Parlama hakkında hep bir bilgimiz yok ama ben kayıtlara 2004 olarak tarih düşmüşüm. Sebebini yazmamışım ama ben tarih verdiysem muhtemelen bir sebebi vardır.
4. Parlama - 2001
Daniel, Desmond ile konuşuyor ve onu adaya yardım etmesi için ikna ediyor. Desmond, Eloise Hawking'i bulacak gelecekte.
5. Parlama - 1954 (?)
Charles Widmore'un yaşı küçük. 2004'te 70li yaşlarında olan biri 1954 yılındayken 20 yaşında olurdu. Bu yüzden yıl 1954 civarı. Locke, Richarddan aldığı pusulayı teslim ediyor. Ayrıca Sawyerların grubuyla John birleşiyor. Jin hala yalnız.
6. Parlama - 1/10/2004
Aaron'un doğduğu gece.
7. Parlama - 2000 (?)
Ekip denizde bir kayık buluyor.
8. Parlama - 1990 (?)
Daniel sevgilisi Robert'ı öldürüyor. (Jin'in perspektifi)
--Buradan sonraki diğer 5 parlama çok hızlı oluyor--
14. Parlama - Yüzyıllar önce
Claudia'nın gemisinin parçaladığı heykeli görüyoruz. Çok eski bir tarih.
15. Son Parlama - Dharma 1974
John Locke'un yaptırdığı son yolculuk. 3 sene boyunca Dharma'da yaşayacaklar.
16. PaTlama 1977
Jake'in patlattığı bombadan sonra son kez yeni bir evren yaratıldı ve ana evrendeki zaman normale döndü.
VI - The End
Dizinin finali tatmin edici miydi? Biraz. John Locke ve Jack'in yaşadıkları çok güzeldi. Orayı harbi güzel yapmışlar fakat kilise olayı aşırı boş geldi bana. 2 tane evreni birleştirdiğin zaman neden herkes orada oluyorki? Sırf diziyi güzel sonla bitirelim diye yapılmış bence. Bir olayı yok. Mantıksız mı değil ama bilmiyorum ya bence o kilise sahnelerini koymadan sadece Jack'in öldüğü yeri koysa daha etkileyici olurdu. O kadar insan boşuna mı uğraştı kaçmak için? Hepsi birleşip adayı kurtarsaymıș o zaman nasıl olsa Desmond halleder. Ah be Desmond hem geçmişi kurtardın hem farklı evrenleri kurtardın hem aşkını kurtardın hem adanın ışığını kurtardın hem de insanları kurtardın. Öz abim ya değerin bilinmiyor.
Propaganda aracı. Çok hoş bir kitap değilmiş. Ben @polatezel sayesinde okumaya başladım lakin bana Cumhuriyet Karşıtı olan ve alttan alttan mesaj vermeye çalışan bir kitap gibi geldi.
"Efendim, çok haklısınız ama Cumhuriyetten sonra din alimlerine söz verilmemiş ki konuşsunlar. Konuşanlar…devamıPropaganda aracı. Çok hoş bir kitap değilmiş. Ben @polatezel sayesinde okumaya başladım lakin bana Cumhuriyet Karşıtı olan ve alttan alttan mesaj vermeye çalışan bir kitap gibi geldi.
"Efendim, çok haklısınız ama Cumhuriyetten sonra din alimlerine söz verilmemiş ki konuşsunlar. Konuşanlar da kaş yapayım derken göz çıkarmışlar."
"Üstad, arkasında bir zatla beraber yattığım odaya girdi. Onu görünce hâlimi arz edercesine ağlamaya başladım. Geldi, üzerime eğildi,
tebessüm ederek dedi: 'Senin o kadar büyük günahların vardı ki, şu Amerika'ya doldursak taşar, denizlere dökülürdü. Risale-i Nur, senin hayatına kefil oldu. Ve bu hastalık, o dehşetli günahlarına keffaret olsun diye verildi. Sabret,
şükret.' Arkasında elpençe vaziyette duran zata döndü, 'Öyle değil mi Mevlânâ Halid?' dedi. O da, 'Öyledir Üstadım' diye cevap verdi. O rüyanın heyecanıyla uyandım ki, vücudumun yarısına can gelmiş. "
" Bu yüzden komünizmle mücadele etmek isteyen bir devlet, Nur hizmetini mutlaka destekleyip okullara koymalıdır. Gençleri, şehvetten, başıboşluktan ve mesuliyetsizlikten kurtarmak için bundan başka çâre yoktur."
1.Alıntıya söylenecek bir şey yok. Müslüman alimler devlet içinde isyan çıkartıp bozgunculuk yaparsa tabi ki söz verilmez.
2.Alıntı Üstad'ı peygamber gibi gösterme çabasına girmiș. Risâle-i Nur bir insana nasıl kefil olabilir ve günahlarından arındırabilir? Bediüzzaman Peygamber miydi yani? Bu söz biraz garip kaçmış kitabın içinde.
3.Alıntı yine Bediüzzamanı övüp ondan başka çare olmadığını söylüyor. Neden ondan başka çare olmasın. Allah var Peygamber var Kuran, Hadisler var.
Şimdi kitabın içeriğine de geçelim. Cevap kitabı olduğunu sanmıyorum çünkü verilen cevaplar yüzyıllardır yanlışlanıyor. Kitabın üç temel argümanı var.
1 - Sanat - Sanatkar
2 - Kanunların Evreni İdame Ettiremeyeceği
3 - Evrendeki Muhteşem Nizam
Aslında kitaptaki bütün cevaplar Yaratıcı'yı (bence onu bile tam kanıtlamıyor ama) kanıtlıyor.
1 - Evrenin neden Sanat olduğunu düşünüyoruz?
Evrenin kendisinin Sanatçı olamayacağı çıkarımını nasıl yapabiliriz? Evren neden yaratılmıș veya yaratılmak için birine ihtiyaç duymalı?
2 - Evrende Muhteşem Düzen olduğunu nereden biliyoruz?
Hepimiz insanoğlu olarak sadece 1 evrende, hatta bir gezegende yaşama başlayıp devam etmedik mi? Gidebildiğimiz bir yakın uzay boşluğu bir de Mars, Ay var. Başka bir evren görmemişken bu çıkarımı neye dayanarak yapabiliriz? Biz kaç tane evren gördükte bu evrenin en iyisi olduğunu anlıyoruz?
3 - Sonsuz Maymun Teorisi
Bir maymun rastgele klavyeye basarak Shakespeare oyunları yazabilir mi? Bunu yapabilmesi milyonlarca yıl alsa da yapamaz diyemeyiz. Peki sınırsız bir zamanınız olsa (hatta zaman kavramı bile olmasa) neler yaparız? Evrenin öncesi aslında böyleydi. Zaman kavramının bile olmadığı bir yer. Yokluk diye bir şey olması imkansız değil mi? Düşünün arkadaşlar hiçlik. Boşluk bile yok. Her şey oradaki hiçlikten, hatta hiçliğin bile olmadığı bir hiçlikten ibaret. Bunun mümkünatı varmı? Benim aklım almıyor böyle bir yeri. İlla ki bir şeyler oluşacak. Zaten evren ilk olarak -10⁴³ Genişliğindeydi. -10'un yanına 43 tane 0 koyun. Bu kadardan başladı. Bunu yapmak için sınırsız zaman boyunca uğraştı Evren.
Kitabın içindekiler Deist argümanları yani. Yine Allah'ı kanıtlayan hiç bir şey yok, Yaratıcıyı kanıtlamış. Bu kitap için umutluydum, üzüldüm.
Komünizm hakkında söyledikleri doğru bu arada. Komünizm yıkımdan baska bir şey getirmedi Dünyaya.
Bir @katilhalit klasiği...
Arka arkaya katilin tavsiyelerine uydum ve yorum yapıyorum. İnşallah ben de seri katil falan olmam.
Çok düz bir film. Bilim yok, kurgu yok, oyunculuk iyi... Sadece bir konu var ve düz bir şekilde ona odaklanıyorlar. Hikaye çok…devamıBir @katilhalit klasiği...
Arka arkaya katilin tavsiyelerine uydum ve yorum yapıyorum. İnşallah ben de seri katil falan olmam.
Çok düz bir film. Bilim yok, kurgu yok, oyunculuk iyi... Sadece bir konu var ve düz bir şekilde ona odaklanıyorlar. Hikaye çok güzel. Bu hikayeden güzel bir tarihsel anlatım çıkabilirmiș. İşte bu uzaylılar nasıl geldi nereye geldi neler oldu vs. ama film bunu umursamamıș. Bir ekip var, bu ekip, vücudun her organının sanki farklı bir organizmaymıș gibi davranan bir uzaylıyla karşılaşıyor, o uzaylı bunlara veriyor fitneyi gidiyor. Bunlarda kurtulmaya çalışıyor. Bu kadar. Ne güzel konular çıkardı buradan ya. Harcanmış resmen. Ayrıca korku veya gerilim filmi de değildi bence. Sadece bir ekibin içindeki katili bulma teması gibi. Among Us, konseptini bu filmden çalmış olabilir.
Canavarın hareketleri çok komikti. Tasarım kaliteli olsada yaptığı hareketler çok eğlenceli. Vücudunun her yerinden sinekkapan bitkisi gibi ağız çıkıyor. Arada Spiderman olup etraftakilere ağ falan atıyor ama tasarım harbi iyiydi. Özellikle Blaire'in yüz tasarımı çok güzel. 82 yapımı bir filme göre iyi ayarlamışlar.
SPOILER
O son sahnenin orada bitmesi merak uyandırdı. Carpenter abim ince düşünmüş. Ne olduğunu bilmiyorsun. Ne olursa olsun o ikili ölmüş olacak her senaryoda. Childs'ın uzaylı olduğunu sanmıyorum çünkü elinde Flamethrower vardı. Elinde zaten silahın varsa ve uzaylıysan kendine düşman çıkarmamak için yok edersin. Niye orada oturup bira içsin ki? Mac'in zaten olmadığını biliyoruz. Ha Blaire'nin son dakikalarda anidan ortaya çıkışı aşırı karizmaydı. Halit'in jumpscare dediği yer orasıdır muhtemelen.
Bu kadar yani. Ben çok sevmedim ama kötü de değildi. Harcanmış bir hikaye.
6/10
Spoiler içeriyor
Bir @katilhalit klasiği...
Düşündükçe aklıma öyle detaylar geliyor ki kimin ne yaptığını anlayamıyorum. Bence Andrew hiç bir zaman delirmedi. En başından beri bilinci vardı ve asıl rol yapan oydu. Çok fazla şey var. En sonda zaten belli etti canavar olarak…devamıBir @katilhalit klasiği...
Düşündükçe aklıma öyle detaylar geliyor ki kimin ne yaptığını anlayamıyorum. Bence Andrew hiç bir zaman delirmedi. En başından beri bilinci vardı ve asıl rol yapan oydu. Çok fazla şey var. En sonda zaten belli etti canavar olarak yaşadığını. Chuck silahı çıkaramayınca Andrew zaten rmin olmuştur bence. Chuck ile sürekli Portland-Seattle muhabbeti yapıp onunla dalga geçti. Niye hiç tanımadığın biriyle bu kadar dalga geçersin ki? Bir şeyler biliyorsun ki dalga geçiyorsun. İlk sahnelerin birinde o bölgenin doktorlarından biriyle konuşuyor ve tepki gösteriyor.
"Sizi kim yetiştirdi?"
"Kurtlar"
gibi. İnsanlarla alay etmeyi seviyor ve bu onun kişiliğinde var o yüzden böyle bir işe girişmesi normal. O son sahnede Andrew sinirlendi gibi. Sırf sinirlendiği için böyle bir ipucu vermiş de olabilir. Ayrıca düşüncelerimden biri de şu: Andrew eskiden deliydi o 2 yıllık tedaviler işe yaradı ve iyileşti ama iyileştikten sonra kimseye belli etmedi. Son dakikalarda Doktor Andrew'e "9 ay önce de iyileşiyordun sonra yine bozuldun. Bozuk bir plak gibisin." diyor. Eğer 9 ay öncede iyileşip gerçekliği kabul ettiyse o sirada Andrew bütün hayatını öğrenmiş olmalı. 9 ay boyunca hayatını öğrendi ve iyileşti. Son 2 gün için böyle bir oyun yaptırdı/yapıldı. Ya çok şanslıydı ya da o kadar zeki bir sosyopat ki psikolojik baskı yaptırıp bu 2 günlük oyun için onları bir şekilde zorlamış olabilir. 1953'den bahsediyoruz. 21.yüzyıldaki tıbbi gelişim orada yok. Bu durumu tesbit etmeleri daha zor olur.
Di Caprio muhteşem oynamış. Arada verdiği ince detaylar harika. Mimik ve jestlerini çok iyi kullandığı için ufak ufak ipuçları vermiş bize. Senaryo da harika. Fight Club gibi hissettirdi bana. İlk saatler boş geçiyor gibi hissediyorsun (atmosfer karanlık) bütün detaylar ilk "boş saatlere" sığdırılmıș. Son 30 dakika da detayları birleştirip ters köşeyi veriyor ve bitiyor. Bitmesine ve her şeyi açıklamasına rağmen senin düşüncelerini bitirmiyor ve biraz daha sorguluyorsun. Dikkatli ve ayrıntılı yapılmış güzel bir film.
8/10.
Veganizm Eleştirisi.
“Bir hamam böceği öldürürsen kahramansın, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır.”
Belgeselin 5 bölümü var.
1 - Evcil Hayvanlar
2 - Yemek
3 - Giysi
4 - Eğlenceler
5 - Bilimsel Araştırmalar
Belgeselin haklı olduğu noktalar…devamıVeganizm Eleştirisi.
“Bir hamam böceği öldürürsen kahramansın, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır.”
Belgeselin 5 bölümü var.
1 - Evcil Hayvanlar
2 - Yemek
3 - Giysi
4 - Eğlenceler
5 - Bilimsel Araştırmalar
Belgeselin haklı olduğu noktalar var -vejetaryen yapacak kadar değil-. Bunun yanında çok abartılı ve subjektif olduğunu düşündüğüm yanları da var. Sırayla başlayalım.
1 - Genel Argümanlar
"hayvanlara eziyet ediyoruz." Welcome to Biology.
Her hayvan birbirine eziyet eder çünkü Doğal Seçilim dediğimiz şey budur. Herkes birbirini yer, vahşi olur, cani olur. Yani olayı dramatiza etmeye gerek yok. Bu filmdeki görüntülerin ÇOĞUNU (bazılarının yaptığı insanlık dışı hareketler dışında) normal bir Nat Geo Wild belgeselinde de görebilirsin yakın filmdeki bazı görüntülere kesinlikle katılıyorum. Sanayileşme başımıza gelen en iğrenç şeylerden biridir bana göre. Bütün gezegeni yerle bir eden bir olaydır ve bundan herkes gibi hayvanlarda nasibini alıyor. Bu durumda insanların vegan değil sanayi düşmanı olması lazım. Fast Food gıdalar yüzünden ölen "seri üretim hayvanlar" durumuna bende karşıyım ama bu durdurulabilir bir mesele değil ve veganlıkla alakası yok. Ayrıca "bu belgesel vegan yapar" denmiş de ben bunların yarısını kendi gözlerimle gördüm ve ben de yardım ettim. Kurbanda ölen ineklerin kemikli kısımlarının kesilmesine yardımcı olmuştum. Bizzat biliyorum ve hala vegan değilim. Hayvan öldürmenin etik dışı olduğunu düşünmüyorum, hayvanların obje gibi üretilip yok edilmesine karşıyım. Bu, veganlıktan çok ayrı bir şey.
2 - Bilimsel Araştırmalar
Belgeselin tamamen saçmaladığı noktalardan biri. "Hayvanlarda yapılan deneyler insanlara göre kesin sonuç vermez." Farelerle insanların çok büyük genetik benzerlikleri vardır ve yapılan deneyler genellikle doğru sonuç verir. Ayrıca farelerden sonra bu deneyler gönüllü insanlar üzerinden de devam edilir. Belgeselin bu bölümü gerçekten vegan propagandası gibi hissettirdi. Ne yapalım muz üzerinde mi deneyelim? Sonuçta onunla da %41 benziyoruz dimi. Sonuçta o da acı çekmiyor.
3 - Bitkilerdeki Çevresel Sinir Sistemi
Canlılarda Merkezi Sinir Sistemi ve Periferik Sinir Sistemi olarak ikiye ayrılır. Bu sistemlerde kendi içinde ikiye ayrılır. MSS, Beyin ve Omurilik olarak ikiye ayrılır. Bitkilerde ne Beyin, ne de Omurilik olmadığı için bitkilerin MSS'i yoktur lakin Periferik (Çevresel) Sinir Sistemleri vardır. Anneler daha iyi bilir sözlerden bile etkilenen bitkiler vardır. Böcek yiyen bitkiler vs. Yani bitkilerinde acı çekme ve hissetme gibi sinir sistemleri vardır. Sırf bağırmıyor diye bitkileri umursamayıp hayvanları umursamak çok etik dışı bir bakış açısı. Veganlar bitki yiyor onlar bir canidir onlar gibi olmayın :D. Yani bu işin etiği metiği yok. Her hayvan birbirini yer. Eğlence ve bazı saçma sapan sadist davranışlardan bahsetmiyorum. Hayvanı öldürüp yemek gayet doğaldır. Onu sirklere sokup eğlence malzemesi etmek doğal değildir. Hayatımda hiç sirk'e gitmedim, hayvan satın almadım, hayvanların kullanıldığı yarışmaları izlemedim, hayvanat bahçesine bile 1 kere gitmişimdir hayatım boyunca.
4 - Etin H. Habilis için Önemi ve Tarım Devrimi
"Özellikle H. Habilis dönemlerinde kanıtlarını gördüğümüz beyin büyümesi, bu aşamada et yemenin zorunlu olduğunu düşündürüyor." Canan S. (2019), İnsanın Fabrika Ayarları: Beden. Tuti Yayınları. S. 133
İnsanoğlu, Neokorteks'in gelişimi için et yemek zorunda kalmıştır. Aynı sekilde beynin 2 milyon önce hızla gelişmesiyle 2 milyon yıl önce ateşe hükmetmemiz bir tesadüf olamaz. Ateşi keşfettik eti pișirip kolayca sindirebildik ve beynimiz gelişti. Ayrıca et yüksek enerjiye sahip bir besindir. Beynin vücudun enerjisinin %20'sini aldığını da hesaba katarsak etin ne kadar değerli olabileceğini tahmin edin. İnsanların gruplar halinde takılıp birlikte avlandıklarını ve aletler üretebildiklerini de hesaba katarsak onların ete ulaşıp sindirebilmesi gayet rahat olacaktır.
Kullandığım Genel Kaynaklar
+https://evrimagaci.org/insan-zekasinin-evrimi-neden-sadece-insanin-beyni-bu-kadar-evrimlesmistir-41
+https://evrimagaci.org/insan-evriminde-beyni-buyuten-et-degil-de-nisasta-mi-4417?read-complete=true
+http://www.khanacademy.org.tr/video.asp?ID=7037
+Canan S. (2019). IFA: Beden. Tuti Yayınları.
+Sinan Canan YouTube Konuşmaları
+https://www.nih.gov/news-events/news-releases/new-comprehensive-view-mouse-genome-finds-many-similarities-striking-differences-human-genome#:~:text=Mice%20and%20humans%20share%20approximately,1.5%20percent%20of%20these%20genomes.