(@) - Raf

Friends, Friends.... Çoğu kişinin bayılarak sevdiği, çoğu kişininde bir türlü ısınmadığı bir sitcom. En azından bana göre böyle. Diğer sitcomlara nazaran sevme ve sevmeme durumunu en çok bu dizide gördüm ben. Seven gerçekten çok seviyor ama sevmeyende hiç bir türlü…devamı

memoliiy 3 years ago

İlahi Komedya - William Blake'in Resimleriyle

Dante Alighieri

1 Gönderi

Büyük ihtimalle çoğu kişinin bildiği ama bir türlü okumadığı bir eser İlahi Komedya. Öyle değilse bile en azından ben öyleydim. Her ne kadar ilgimi fazlasıyla çekse bile dilinin ağır olması, kitaba karşı beni soğutma riski taşıyordu ama yine de bir…devamı

memoliiy 3 years ago

Çöl Gezegeni

Denis Villeneuve

222 Gönderi

Kitaplardan bağımsız bir şekilde gittiğim sinemada tam bir hayal kırıklığına uğradım. Galiba bu sorun çoğu kişide var ama cidden soruyorum, bu kadar iğrenç ve vasat bir görüntü sunmayı nasıl başarıyorlar sinemada? Yaklaşık 1.5 senedir sinema yerine dijital platformları sömürüyordum. Hem…devamıKitaplardan bağımsız bir şekilde gittiğim sinemada tam bir hayal kırıklığına uğradım. Galiba bu sorun çoğu kişide var ama cidden soruyorum, bu kadar iğrenç ve vasat bir görüntü sunmayı nasıl başarıyorlar sinemada? Yaklaşık 1.5 senedir sinema yerine dijital platformları sömürüyordum. Hem daha ucuz, rahat ve seçenek çok daha fazla ama Dune'u görünce bu filmin hakkını vererek sinemada izlemek istemiştim veeee gitmez olaydım... Sinemaya haftalık ve sürekli giden kişilere sormak istiyorum, bütün filmlerde de böyle kötü, iğrenç görüntü kalitesi ve kulak tırmalayan ses sitemi var yoksa bu durum benim gittiğim sinemaya mı özeldi merak ediyorum. Gerçi, (şahsi görüşüm) sinema sektörü bu fiyatlar ve her yerden kısma politikasıyla kendi bacağına sıkıyor ama neyse, konumuz bu değil. Gelelim filme. Dediğim gibi, henüz kitaplarını okuma fırsatı bulamadığım ama evrenini çok merak ettiğim için büyük bir heyecan ile bekliyordum filmi. Beklediğimden de iyi puan almıştı ve bu durum izleme isteğimi daha da arttırdı. Evrene, karakterlere, ırklara hakim değildim ve buna rağmen beni içine çekebilmeyi başardı Dune. Bilmiyorum, belki de bilim kurguyu fazla bayıldığım için bu kadar sevdim. Türden uzak olanlar büyük bir ihtimalle ilk 1 saati sıkıcı bulacaklardır çünkü ben bile biraz sıkıldım. Tabi bu durum sinema düzeyinde çıkan açık ara en iyi bilim kurgular arasına girmesini etkilemiyor. Gerçekten ortada güzel bir iş var. Umarım ilerleyen yıllarda dizi-film sektörü fantastik ve bilim kurgu edebiyatının eşsiz hazinesini beyaz perdeye aktarmaktan vazgeçmez. Çöp edilmediği sürece, belli bir çıtanın üstünde olan her evren, umarım zamanı gelince bizlerle buluşur. Neyse, hazır filmi de bitmiş iken kitaplara geçelim demek isterdim ama 6 kitaplık ciltli seti 325 TL'ye sattığın için teşekkürler İthaki ☺️ Yılbaşında kitaplara gelecek yeni zamlar ile beraber fiyatı artık kaç olur bilinmez. Ah ah, okumak ve izlemek bile lüks artık bu ülkede.... Kitap almak istiyorsun ama fiyatlar havalarda uçuyor, bilet almak istiyorsun, ya düzgün film yok ya da çok pahalı. Ülkecek nereye gidiyoruz kim bilir. Sinemayı geçtim, en azından o noktada ucuz bir şekilde Mubi, Netlfix, Blu TV, Amazon gibi platformları kullanma şansımız var ama kitaplarda? 2. El bile artık kurtarmıyor. 2. El kullanmak istemeyen kişiler ne yapsın peki? Ah ah, neyse...

memoliiy 3 years ago

Modern Family

Steven Levitan

108 Gönderi

Basit bir sitcom dizisi diye başladığım ama hayata ve yaşadıklarıma dair bir çok şey öğrendiğim, aile kavramını bu kadar saf, sıcak ve güzel hissettiren dizimi yeni bitirdim. 11 sezon nasıl bitti, zaman nasıl bu kadar hızlı geçti inanın anlam veremiyorum.…devamıBasit bir sitcom dizisi diye başladığım ama hayata ve yaşadıklarıma dair bir çok şey öğrendiğim, aile kavramını bu kadar saf, sıcak ve güzel hissettiren dizimi yeni bitirdim. 11 sezon nasıl bitti, zaman nasıl bu kadar hızlı geçti inanın anlam veremiyorum. Gerçekten bu dizinin bende ve hayatımda çok özel bir yeri olacağı kesin. Olur da uzun yıllar boyunca bu uygulamayı kullanmaya devam edersem, bir çok defa tekrardan bitirme sözünü buradan kendime vermek istiyorum. Çünkü biliyorum ki, basit bir sitcom dizisinden daha fazlası ve ilerleyen yaşlarda bile bir çok defa, farklı farklı konularda yeni şeyler öğreneceğim bir başyapıt benim için. Modern Family'in aile içi çekişmeleri, kargaşa durumuları ve kaosu... Günlük durumları bu kadar güzel, yeri geldiğinde ders verici ve mizahi bir dille aktarması... Karakterlerin derinliği ve değişiminin yanında daha bir çok olumlu ve güzel tarafını sayabilirim ama bu tür klasik sözler yerine bittiğinde insanın yüzünde bıraktığı buruk bir tebessüm, onlarca güzel hatıra ve kaliteli geçmiş bir zaman, insanda bıraktığı tatlı ve yumuşak huzur, kesinlikle buraya yazacağım bir çok kelimeden çok daha iyidir. İlk bölümünden itibaren diziye bu kadar bağlanacağımı, Mitchell ve Cam'e, Dunphy'lere, Jay ve ailesine bu kadar yakın olacağımı düşünmezdim. Şahsen, benim için bir diziden çok daha fazlası; sıcak bir aile yuvası, her defasında gelebileceğim duygusal bir bağlanma noktası... Kolay kolay yeni bir şeyler eklemediğim, "Hafızam silinip gitsin, bir daha izlemek istiyorum" listesine silinmeyecek bir şekilde giren bir dizi oldu uzun zamandan sonra. Ah ah, keşke bitmeseydin. 11 sezon değil, 30 sezon olsaydın da izlemeye doyamasaydım 🥺 Gerçekten, "Yok şu, yok bu" diye genel bir dizi yorumu yapmak gelmiyor içimden. Bu kadar güzel bir dizi ancak ve ancak duygular ile ifade edilebiliyor. Duyguları hissetmek ve yaşamak içinde izlemek gerekiyor. Kısacası, mutlaka izleyin ve izlettirin...

memoliiy 3 years ago

Kış Işığı

Ingmar Bergman

15 Gönderi

Öncelikle nasılsınız Raf'ın sessiz, sakin, efendi ve güzel insanları. Cidden özledim buraları. Uzun süredir buralarda yoktum. Uygulama içinde de büyük bir şeyin olduğunu düşünmüyorum benim olmadığım zamanlarda. Olduysa da anlatırsınız artık :) 2 aydır herhangi bir şekilde aktif olarak ne…devamıÖncelikle nasılsınız Raf'ın sessiz, sakin, efendi ve güzel insanları. Cidden özledim buraları. Uzun süredir buralarda yoktum. Uygulama içinde de büyük bir şeyin olduğunu düşünmüyorum benim olmadığım zamanlarda. Olduysa da anlatırsınız artık :) 2 aydır herhangi bir şekilde aktif olarak ne dizi izleyebiliyordum, ne de film. Yakın zamanda bu durumu aşmayı planlıyorum ve olabildiğince gönderi atmak şu an ki ilk hedefim. Burayı pek fazla kullanmıyorum, girip neler olduğuna da bakmıyordum pek ama yine ve yine, günde ayrı ayrı bir ton gönderi atan arkadaşlarımız hala bitmemiş. Cidden takdir ediyorum sizleri yiğitlerim. Böyle devam :D Neyse, filme geçelim efenim.... Bergman ile bilinmeyen bir hiçliğe doğru yolculuk.... İnsanlar, herhangi bir amaç olmadan, yüce, kutsal bir varlığa inanmadan hayatlarını sürdürebilir ve intihar psikolojisinden kurtulabilir mi? Tanrı bunca felaketin ve iyiliğin karışımı olarak birer canavar mıdır? Tanrı'ya olan inanç, günden güne toplumsal olarak azalıyor. İntiharlar artıyor, yaşama hevesi, neşe, huzur ve bir çok şey yavaş yavaş sömürülüyor. Bunun sebebi kim? Tanrı mı? Hayatımıza yön veren kendimiz mi? Yoksa bize bu hayatı yaşama mecburiyetinde bırakan yaratan mı? Aslında her şeye rağmen inanç, çok farklı bir şeydir. Bunu biliyorum. Körü körüne bağlanmak ve sorgulamak arasında ki ince çizgi, Tanrı'yı reddetme ve arama yolunda ki ilişkiye bağlantılı bir durum. Bu iki çelişki arasında insan ne yapmalı, doğru yolu nasıl bulabilmeli.... Filmi izlerken bunlara benzer bir çok soru ve düşünce, zihnimde dolanıp duruyordu. Açıkcası izlediğim her dakika, ayrı bir güzellikti benim için. Diyaloglar, karakterlerin psikolojik ve ruhsal durumu, tek taraflı aşkın acımasız yönü, vermek istedikleri "Tanrı'nın sessizliği" havasını ve dahasını çok mükemmel bir şekilde yansıtarak keyifli saatler yaşattı bana. Mutlaka izlenmesi gereken kült filmlerin en başında gelen bu şaheseri "klasikleri veya eski yapımları seviyorum" diyen herkesin en az bir kere izlemesi gerekiyor bence :)

memoliiy 3 years ago

Dünyalılar

Shaun Monson

8 Gönderi

Normalde belgeseller için pek yorum yazmam ama hayatım boyunca izlediğim en etkili belgesellerden birisiydi ve bu yorumu, Earthlings'i sadece 66 kişinin izlemesi sebebiyle yazıyorum. Neden? Çünkü daha çok kişi görsün, gönderimi okusun ve mutlaka gidip izlesin. Evet, çoğu zaman yediğimiz,…devamı

memoliiy 3 years ago

Yedinci Mühür

Ingmar Bergman

106 Gönderi

Tam anlamıyla, bir başyapıt. Hemde her anlamıyla. 1957'de çıkmış bu yapım, zamanımızın bir çok filmine taş çıkartır gerçekten. Aktif olarak film sayfalarında, uygulamalarda ve yorumlarda görüp, bir türlü başlayamadığım bu şaheseri nihayet bitirdim. Filmi, (gördüklerim için diyorum) satranç oynayan iki…devamıTam anlamıyla, bir başyapıt. Hemde her anlamıyla. 1957'de çıkmış bu yapım, zamanımızın bir çok filmine taş çıkartır gerçekten. Aktif olarak film sayfalarında, uygulamalarda ve yorumlarda görüp, bir türlü başlayamadığım bu şaheseri nihayet bitirdim. Filmi, (gördüklerim için diyorum) satranç oynayan iki adam arasındaki diyaloglar üzerine kurulmuş bir yapıda bekliyordum ama çok daha farklı bir şey karşıladı beni. Açıkçası, iyi ki de böyle bir beklenti ile başlamışım. Bu tür filmlerde genelde ağır, kasvetli, umutsuz ve karamsar bir hava olur. Evet, bunlar mevcut ama bunların yanında kara mizah, felsefe, psikoloji, suç, vicdan azabı ve buna benzer bir çok konuyu da içinde barındıran bir yapım. Çıkış tarihine oranla çekim açıları ve kamera görüntüleri harika. Alt metinleri sağlam, vermek istediği çeşitli mesajlar açık ve net. Tanrı'nın dünyadaki yolunu, varoluşsal sorgulamayı, hayatı ve dahasını bir arada gördüğüm bir yapım olmamıştı bu güne kadar. Keşke bu zamanlarda da, aynı kaliteliyi yakalayan yapımlar görebilsek. Yıl 2021 ama, 1957'de çıkan fimlerin bile yanından geçemeyecek vasatlığa sahip bir sinema çöplüğü var karşımızda. İşte bu zamanlarda, eski ve kült filmlerin kıymetini bir kez daha anlıyor insan. Bence "film izlemeyi seviyorum" diyen her insanın, hayatı boyunca bir kez bile olsa izlemesi gerektiği bir başyapıt. Bergman'dan izlediğim ilk film buydu ve asla sonuncusu da olmayacak. Persona ve Yaban Çilekleri, bekleyin beni.... İzleyin, izlettirin. Tanrı’yı hissiyatımızla tasavvur etmek o kadar mı zor? Neden boş vaatlerin ve görünmez mucizelerin arkasında saklanmak zorunda? Daha kendimize bile inanmıyorken inananlara nasıl inanacağız? Bizlere, inanmak isteyip de inanamayanlara ne olacak? Ya da inanması imkansız olan ve asla da inanmayacak olanlara ne olacak? İçimden Tanrı’yı neden silip atamıyorum? Neden içime acılar vererek ve beni aşağılayarak yaşamaya devam ediyor? Kalbimden onu söküp atmak istiyorum ama gene de kalıyor ve benimle dalga geçiyor. Ondan kurtulamıyorum...

memoliiy 3 years ago

Yeşil Yol

Frank Darabont

357 Gönderi

Stephen King abimize hayran birisi olarak, Yeşil Yol'u bir kez daha bitirme kararı aldım ve oturdum başına. Pekiii, daha sonra ne mi oldu? Sulu göz Memoliiy, sonunda gözyaşları içinde filmi kapattı ve cici bebe yemeye gitti... Tıpkı ilk izlediğim zamanki…devamıStephen King abimize hayran birisi olarak, Yeşil Yol'u bir kez daha bitirme kararı aldım ve oturdum başına. Pekiii, daha sonra ne mi oldu? Sulu göz Memoliiy, sonunda gözyaşları içinde filmi kapattı ve cici bebe yemeye gitti... Tıpkı ilk izlediğim zamanki gibi. Bu Stephen abimiz var ya, korku ve gerilim türünde cidden bizlere nimet gibi bir adam. Hayır, güncel olarak düzgün ve kaliteli bir yazar yok zaten. Olanları ise (Nadir olduğu için) abartıyoruz. Stephen King'de benim için öyle bir yazar. Kimi zamanlar, "Seviyorum abi, seviyorum. Adam yazıyor ya" diye dolaşıyorum. Kimi zamanlar ise, "Çok overrated birisi bu dallama" diyorum. Bilmiyorum, bilmiyorum Stephen abim, nesin benim için bilmiyorum. Zamanında abim, senin için koleksiyon yapan bu çocuk, şimdi seni böyle görüyor. Ah be abim, çok nankörlük yaptım jsnxjdndjd Neyse, filme geçelim. İlk olarak gerçekten uzun bir yapım ama izlerken beni bir kez bile sıkmadı, gözümü ekrandan çektirmedi. John Coffey'in o mülayim suratı aklımdan bir türlü çıkmıyor. Adını düzelttirmesi, "yoruldum patron" diye gezmesi, yufka yürekliliği. Akılmdan gitmiyorsun be koca oğlan. İri vücudunun arkasında, temiz ve saf olan o kalbinin ışıltısı hiç sönmesin.... Hey, sen. Evet evet sen! Bu yorumu buraya kadar okuduysan ve hala Yeşil Yol'u izlemediysen, listene al ve izle. Evet, uzun ama değer be dostum. Değer... İmkanın varsa King abimizin kitaplarını da okumayı ihmal etme...... Evettt, gönderimi kitaba olan saygımdan, bu yazı ile bitirmek isterim. “Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun? Karanlıktan korkuyorum patron, karanlıktan...." Bu alıntıyı yazmak benim için bir şerefti. Hepsini okuyan kişilere ise teşekkür ederim...

memoliiy 3 years ago

Korku Seansı 3: Katil Şeytan

Michael Chaves

39 Gönderi

Diğer iki filmi bayılarak izlemiş birisi olarak bu filmi pek beğenemedim. Evet, buna benzer çoğu yapımda dediği gibi "gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan" filmimiz, korkutmadı efenim. Korkutmayı geçtim, bazı sahnelerde kendimi gülerken buldum. Evet, ruhlar, şeytanlar, insan vücudunda oraların buraların…devamı

memoliiy 3 years ago

Peekay

Rajkumar Hirani

159 Gönderi

Bir insanı, sadece düzgün bir insan olduğu için kabullenmek zor mu? Yaşadığımız toplumda, çokça örneğini gördüğüm, bu da yetmezmiş gibi kendi hayatımda da yaşadığım "dinsel" yargının güzel bir örneği oldu bu film. Özellikle dini reddeden, sorgulayan veya tam aksine, Ateizm,…devamıBir insanı, sadece düzgün bir insan olduğu için kabullenmek zor mu? Yaşadığımız toplumda, çokça örneğini gördüğüm, bu da yetmezmiş gibi kendi hayatımda da yaşadığım "dinsel" yargının güzel bir örneği oldu bu film. Özellikle dini reddeden, sorgulayan veya tam aksine, Ateizm, Agnostisizm vb gibi görüşleri, bu tarz ele alan ve yapıcı bir şekilde eleştiren filmleri seven birisi olarak, (Saçma sapan dans ve müzik sahneleri hariç) beklentimi karşılayan bir Aamir Khan filmi oldu. Tamamen dinlerden uzak bir uzaylının, bütün dinlere tarafsız bir bakış açısıyla yaklaşıp, eleştirel bir tutum ile doğru yolu bulma arayışını konu alan filmimiz, güzel ve özel bir mesaj eşliğinde keyifli bir iki saat yaşattı bana. Günümüzde de çokça yapılan din tüccarlığını, dini kendi lehine kullanmayı, kör ve bağnaz bir şekilde inanmayı güzel ve eğlenceli şekilde anlatan bir yapım. Açıkçası bu şekilde olmasaydı ve aynı konuyu düz bir şekilde anlatsaydı, büyük ihtimalle bu kadar beğenileceğini düşünmüyorum. Bu kadar beğenilmesi düşündürmesi değil, (çünkü bunun örneklerinden çok var) düşündürdüğü sırada, aynı zamanda da güldürmesi. Kesinlikle saygım olmasına rağmen, diğer dinlere oranla Hinduizm'i topa tutması ve ufak tefek argümanlar ile çürütmesi eğlenceliydi. Aslında sadece din üzerinden değil, bir çok alanda verdiği mesajlar ile çok değerli bir yapım P.K. "Siz her zaman tek Tanrı vardır diyorsunuz. Ben ise hayır diyorum. İki Tanrı vardır: Birisi bizi yaratan Tanrı, diğeri sizin yarattığınız Tanrı." Bana göre insan, hayatı boyunca sorgulama içinde olmalı. İnandığı, yaptığı, yapacağı, düşündüğü ve buna benzer her şeyi. Toplumu birleştirmenin ve tek bir yüce, ilahi, sıradan insan/tanrı veya din, istediğinizi diyebilirsiniz, en basitinden, toplum olarak tek bir bütün olmasını ve aynı şeye bağlı kalmasını sağlayan bu kutsal şeylerin, yaratıcıların ve inanışların ortak noktası budur. Önemli olan, inananların inanmayanlara, inanmayanların da inananlara saygı duyması ve isteğe göre yardımcı olması :) İzleyin, izlettirin...