Bu tarz kitapları okumak bize çok şey katar mı? Bence çoğu zaman uzun vadede aşırı büyük farklar yaratmasalar da kendinizi vererek okuduğunuzda yararınıza olabilecek kazanımlar elde edebiliyorsunuz. Bunun sebebi de üst üste gelen yorucu aktiviteler dolayısıyla düşünmeye vakit ayırmıyor oluşumuz.…devamıBu tarz kitapları okumak bize çok şey katar mı? Bence çoğu zaman uzun vadede aşırı büyük farklar yaratmasalar da kendinizi vererek okuduğunuzda yararınıza olabilecek kazanımlar elde edebiliyorsunuz. Bunun sebebi de üst üste gelen yorucu aktiviteler dolayısıyla düşünmeye vakit ayırmıyor oluşumuz. Bu tarz kitaplarda sizi bir anda aydınlatacak muazzam bilgiler yok, zaten yazan çoğu şeyi biliyoruz veya biraz uğraşıp o konularda ders verecek konuma bile gelebiliriz. Ama bizim sorunumuz günlük hayatın getirdiği karmaşa içinde kaybolup önemsememiz gereken ince detayları aklımıza bile getirmeyip, bilinçsiz bir şekilde ezbere yaşamamız. Bu yüzden kitapta öğretilen şeyleri size sunup halihazırda bildiğiniz şeyleri papağan gibi tekrarlamanızı istemem saçma olur. Sanırım paylaşabileceğim tek kısım kitapta verilen alıştırmalar. Dileyenler soruları okuyup bilgilerini gözden geçirebilir ve gününün kısa da olsa bir parçasını iletişim konusunda düşünmeye ayırabilir (cevapları yorumlarda da tartaşabilirsiniz).
ALIŞTIRMA 1) Şiddetsiz İletişim'in birinci bileşeni , gözlem ile değerlendirmeyi birbirinden ayırmayı içerir. Gözlem ile değerlendirmeyi birleştirdiğimizde, karşımızdakilerin eleştiri duyması ve söylediklerimize direnç göstermesi olasıdır. Şiddetsiz İletişim, sabit genellemeler yapmaktan kaçınmamızı öneren bir süreç dilidir. Bunun yerine bizi belirli bir zaman ve bağlama özgü gözlemler yapmaya davet eder. " Hank Smith kötü bir futbolcudur, " yerine " Hank Smith , 20 maçtır gol atamıyor, " demek buna bir örnek olabilir.
Gözlemler ile değerlendirmeleri birbirinden ayırt edebilmekteki yeterliliğinizi tartmak için aşağıdaki alıştırmayı yapın . Değerlendirme içermeyen, sadece gözlem ifade eden cümleleri işaretleyin.
1 . "John dün sebepsiz yere bana kızdı . "
2. "Nancy dün akşam televizyon seyrederken tırnaklarını yedi."
3. " Sam toplantıda beni m fikrimi sormadı . "
4. " Babam iyi adamdır. "
5. "Janice çok fazla çalışıyor. "
6. " Henry saldırgan biri . "
7. " Pam b u hafta her gün kuyrukta birinci sıradaydı . "
8 . "Oğlum genelde dişlerini fırçalamaz."
9. " Luke sarı rengin bana yakışmadığını söyledi . "
10 . "Teyzem onunla konuştuğumda hep b i r şeylerden şikayet eder."
ALIŞTIRMA 2) Kendimizi ifade etmek için gerekli olan ikinci bileşen, duygulardır. Duygularımızı net ve somut bir şekilde tanımlamayı ve dile getirmeyi sağlayacak bir sözcük dağarcığı oluşturarak birbirimizle daha kolay bağlantı kurabiliriz. Duygularımızı dile getirerek kırılganlığımızı göstermek, anlaşmazlıkları çözmeye yardımcı olabilir. Şiddetsiz İletişim, gerçek duygulara dönük ifadelerle; düşünce, yorum ve değerlendirme içeren söz ve ifadeleri birbirinden ayırır.
Duyguların sözel ifadeleri konusunda aynı fikirde olup olmadığımızı görmek isterseniz aşağıdaki cümlelerden hangisinin duygu ifadesi olduğunu işaretleyiniz.
1 . " Beni sevmediğini hissediyorum. "
2 . "Gidiyor olmana üzülüyorum."
3. "Sen öyle konuşunca korkuyorum . "
4. " Beni kapıda karşılamadığında ihmal edilmiş hissediyorum. "
5. "Gelebileceğine sevindim. "
6 . " İğrençsin . "
7 . "Sana vurmak istiyorum."
8 . "Yanlış anlaşılmışım gibi hissediyorum."
9. " Benim için yaptıklarından dolayı kendimi iyi hissediyorum. "
10. "Değersizim . "
ALIŞTIRMA 3) Şiddetsiz İletişim'in üçüncü bileşeni , duygularımızın ardındaki ihtiyaçlarımızın farkına varmaktır. Başkalarının söyledikleri ve yaptıkları bizim birtakım duygularımızı uyandırabilir ama asla bu duyguların nedeni değildir. Birisi bizimle olumsuz biçimde iletişim kurduğunda, verilen mesajı duyarken dört seçeneğimiz vardır:
1 . Kendimizi suçlamak,
2. Başkalarını suçlamak,
3. Kendi duygu ve ihtiyaçlarımızı sezmek,
4. Diğer kişinin olumsuz mesajının ardında saklı olan duygu ve ihtiyaçlarını sezmek.
Başkalarıyla ilgili yargı, eleştiri, teşhis ve yorumlarımız kendi ihtiyaçlarımızın ve değerlerimizin hayata yabancılaşmış ifadeleridir. İnsanlar eleştiri duyduklarında, kendilerini savunmak ya da karşı saldırıya geçmek için enerji harcarlar. Duygularımızı ihtiyaçlarımızla ne kadar doğrudan ilişkilendirirsek karşımızdaki insanların da bize şefkatle yanıt vermeleri o kadar kolaylaşır. İhtiyaçlarımızı tanımlayıp onları ifade ettiğimizde acımasızca yargılandığımız bir dünyada, bunu yapmak son derece korkutucu olabilir. Söz konusu durum özellikle, başkalarıyla ilgilenirken kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmeyi öğrenerek büyüyen kadınlar için geçerlidir.
Duygusal sorumluluk geliştirme sürecinde, çoğumuz üç aşama deneyimleriz:
1 . "Duygusal kölelik" -başkalarının duygularından sorumlu olduğumuza inanırız,
2. " Başkaldırı aşaması" - başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını dikkate almayı reddederiz,
3. "Duygusal özgürlük" -başkalarının değil, kendi duygularımızın tüm sorumluluğunu kabul eder ve kendi ihtiyaçlarımızı başkaları pahasına asla karşılayamayacağımızın farkında oluruz. İhtiyaçları tanımlama alıştırması yapmak için, lütfen konuşanın kendi duygularının sorumluluğunu üstlendiğini gösteren cümleleri işaretleyiniz.
İhtiyaçları tanımlama alıştırması yapmak için, lütfen konuşanın kendi duygularının sorumluluğunu üstlendiğini gösteren cümleleri işaretleyiniz.
1 . "Şirket belgelerini konferans salonunda yerlerde bırakarak beni rahatsız ediyorsunuz. "
2. "Öyle konuştuğun zaman çok öfkeleniyorum, çünkü saygı istiyorum ve sözlerini hakaret gibi algılıyorum."
3. "Geç kalman canımı sıkıyor. "
4. "Akşam yemeğe gelmeyeceğine üzüldüm çünkü akşamı beraber geçiririz diye ümit ediyordum. "
5 . " Hayal kırıklığına uğradı m çünkü önce yapacağını söyleyip, sonra yapmadın."
6. "Cesaretim kırıldı çünkü şimdiye kadar işimde daha çok ilerlemiş olmayı isterdim . "
7 . "İnsanların söylediği küçük şeyler bazen beni incitiyor. "
8. "O ödülü aldığına çok seviniyorum."
9. "Sesini yükselttiğinde korkuyorum . "
10. " Beni arabanla götürmeyi teklif ettiğin için sana müteşekkirim çünkü çocuklarımdan önce evde olmaya ihtiyacım vardı."
ALIŞTIRMA 4) Şiddetsiz İletişim'in dördüncü bileşeni, her birimizin hayatlarımızı zenginleştirmek için birbirimizden ne rica etmek istediğimiz sorusuyla ilgilidir. Üstü kapalı, soyut veya belirsiz cümlelerden kaçınmaya çalışır, ne istemediğimizi değil, ne istediğimizi ifade ederek olumlu eylem dilini kullanmaya çalışırız. Konuşurken karşılık almak istediğimiz konuda ne kadar net olursak, istediğimizi elde etme olasılığımız da o kadar artar. Dile getirdiğimiz mesaj ile algılanan her zaman bir olmadığından, mesajımızın istediğimiz gibi duyulup duyulmadığını nasıl anlayacağımızı öğrenmemiz faydalıdır. Özellikle kendimizi bir grupta ifade ediyorsak, beklediğimiz yanıtın doğası hakkında net olmamız gerekir. Yoksa grubun değerli zamanını boşa harcayacak verimsiz konuşmalar başlatabiliriz. Dinleyenler, isteklerimize uymazlarsa, suçlanacaklarına veya cezalandırılacaklarına inandıklarında, ricaları talep olarak algılarlar. Karşımızdakilerin talepte değil ricada bulunduğumuza güvenmelerine yardımcı olmak içi n , bize ancak, isteğimizi gerçekten kendi rızalarıyla yerine getireceklerse evet demelerini arzu ettiğimizi onlara ifade edebiliriz. Şiddetsiz İletişim'in amacı, isteğimiz yerine gelsin diye insanları veya davranışlarını değiştirmek değildir. Amaç, nihayetinde herkesin ihtiyaçlarını karşılayacağı, dürüstlük ve empatiye dayalı ilişkiler geliştirmektir.
Ricaların net bir şekilde ifade edilmesi konusunda görüş birliğinde olup olmadığımızı görmek için lütfen konuşanın somut bir eylemde bulunulmasını netlikle rica ettiği cümleleri işaretleyiniz.
1 . " Beni anlamanı istiyorum . "
2. "Yaptığım ve senin takdir ettiğin b i r şeyi söylemeni istiyorum. "
3. "Kendine daha çok güvenmeni istiyorum . "
4. " İçkiyi bırakmanı istiyorum . "
5. " Kendim olmam için izin vermeni istiyorum."
6. "Dünkü toplantı hakkında bana dürüst davranmanı istiyorum. "
7 . "Arabayı hız sınırında y a da altında kullanmanı istiyorum."
8. "Seni daha iyi tanımak isterim . "
9. "Özel hayatıma saygı göstermeni istiyorum."
10. "Daha sık akşam yemeği hazırlamanı istiyorum . "