Spoiler içeriyor
Distopik ve hayatta kalma konulu yapımları seven biri olarak filmin afişine ve fragmanına tabiri caizse vuruldum desem yeridir.Bunun üstüne Theo James(Insurgent filminden Four) ve Forest Whitaker(Zaten bilmeyen azdır) isimlerini filmde görmek doğal olarak umutlanmama yol açtı.Her ne kadar beğenmemiş gibi…devamıDistopik ve hayatta kalma konulu yapımları seven biri olarak filmin afişine ve fragmanına tabiri caizse vuruldum desem yeridir.Bunun üstüne Theo James(Insurgent filminden Four) ve Forest Whitaker(Zaten bilmeyen azdır) isimlerini filmde görmek doğal olarak umutlanmama yol açtı.Her ne kadar beğenmemiş gibi söylemiş olsam da şahsen filmi ilgi çekici buluyorum ve bence zamam kaybı sayılmaz.Yani öyle sanıyorum ki yarım bırakılmış bir film olarak değerlendirdiğim için böyle düşünüyorum. Neyse yeterince uzun bi giriş oldu filme geçelim."Spoiler" uyarısını burada tekrar vermek isterim ki istenmeyen kazalara yol açmayayım...
Filme girişimizde kız tarafının rızasını henüz alamamış çiftimiz bebeklerinin cinsiyetini öğrenir.Mutlu aile tabloları çizildikten sonra birbirlerinden ayrılırlar ve Will(Theo James) Sam(Kat Graham)'in ailesine akşam yemeğine katılır.Gergin geçen bir yemek sonrası pek de hoş sonuçlanmaz.
Gün 1...
Will ve Sam görüntülü konuşurlarken Sam in olduğu yerden tuhaf bir uğultu gelir ve elektrikleri kesilir.Fazla sürmeden hatlar da kesilir ve Will endişeli şekilde ne yapacağını şaşırır.Havalanına gider ve olaylar yavaştan başlar.Haberlere göre Güney Kaliforniya'da büyük bir "deprem" olmuştur ve batıdan doğuya doğru elektrikler kesilmektedir. Görüşmelerinden birkaç saat sonra Will in de bulunduğu Chicago da da elektrikler kesilir uçuşlar durur ve kaos ufaktan merhaba der. Hemen soluğu Sam in ailesinin yanında alan Will onların yol için hazırlandığını görür ve Tom(Forest Whitaker)ın teklifiyle yolculuk başlar.2016 tatlı bir Cadillac Ct6 ile başlar uzun yolculuk(Yaklaşık 3200 kilometre).
Tom askeri geçmişi sebebiyle aşırı ciddi, sürekli tetikte, kimseye güvenmeyen biriyken; Will ise Tom a oranla daha naif,olayın hala tam farkında olamayan(e haklı tabi) lakin kararlı iki zıt karakter.Lakin kabul etmek gerek güzel tamamlıyorlar birbirlerini.Yolculuğun ilk gününün akşamında polis aracı çalmış bir mahkumla uğraşırlar ve kaza geçirirler.Bu kaza sonucu Tom kaburgalarını kırar ve mahkûmu nefsi müdafaa ile öldürerek ilk cinayeti işlerer.
Gün 2...
Araçlarını rezerv denen varoş bir kasabaya getirirler ve bir tamirhane bulmayı başarırlar. Arabayı haşat ettiklerini ve geçici çözümlerle araçlarının gidebileceğini anlayan ikili haline acıdıkları ve yardımına muhtaç oldukları Rickie yi ikna ederek oradan ayrılırlar.Film ilerledikçe izleyici merakını dindirmek için mi yoksa daha da dürtmek için mi hala kararsız olduğum bir şekilde olaylar hakkında ufak detaylar verilmeye başlar.(Radyoda tartışmalar vs).Lakin bu tartışmalarda belirtildiği şekilde insan yapımı olan felaket anormalliklere kaymaya başlar.(Kuşların ilginç dansı, korkutucu şimşek fırtınaları,depremler, şaşan pusulalar...Şimdi düşündüm de manyetizmanın içine edilmiş.)
Gün 3...
Erzak toplama ve dinlenme amacıyla yoldan bir miktar saparak bir kasabaya uğrarlar.Kasaba malûm ve kesinlikle haklı sebeplerden güvenlik çemberindedir lakin Will in iknasıyla girmeyi başarırlar.Burada Will ve Sam in yakın arkadaşları olan Meg e misafir olurlar.Meg tüm bu olaylar sonucu ve eşi Adam ın San Francisco da olmasından dolayı umutsuzluğa düşmüş ve pes etmiştir.Will de tüm karizması ve müthiş ikna edici "Herşey yoluna girecek" konuşması ile Meg i (zannediyorum) avutur ve kaldıkları yerden yollarına devam ederler.Sebebi belli olmayan bir yangının arasından geçerken pusuya düşürülürler ve bagajlarındaki yedek benzinlerden olurlar.Hoş bir kovalamacanın ardından Rickie güzel bi atışla iki elemana takla attırır ve benzinlerini kurtarırlar. Lakin birini öldürmenin "çocuk oyuncağı" olmadığını göstermek isteyen yönetmenimize bize bu düşüncesini Rickie ye kafayı yedirterek gösterir.Sonuç, elveda Rickie.
Gün 4...
Rickie nin saçma ama belli ki yönetmenimize göre gerekli ayrılığından sonra orduya ait araç ve malzemelerle dolu kaza yapmış bir trene (ilk gün gördükleri) denk gelirler.Burada benzin stokladıktan ve Tom un neredeyse ciğerlerinin sönmesinden sonra tekrar yola devam.Zaten ne yapacaktı Rickie yi mi arayacaktı pfft...4 gün boyunca yan yana olmaları bizim müstakbel damatla kayınpederi (sonunda) yakınlaştırır.İnsan seviniyor be.Tabi sizi bilmem ama ben içten içe mutlu son düşmanı bir yönetmen olacağını düşündüm ve ne zaman bu tablonun içine edecek diye merak ettim.Vee Voila , fazla beklemem gerekmedi. Elveda Tom, ama fiyakalı gittin...Tek başına kalmış Will devam ederken bir de araba sorun çıkartır ve sonunda motorun içinden geçer. Arabada ufak çaplı bir sinir krizinden sonra Tom u gömmek yerine işin kolayına kaçıyor Will. Anladık önceden canına okudu da düzelmiştiniz be neden yaktın ki. Ayıp be Will olmadı bu.
Gün 5...
Bir süre yürüdükten sonra otostop çekebilen Will kısa süre sonra babasının evine varır. Orada otostop çektiği aileyle beraber dinlenirler ve Will elemana cazip bir teklifte bulunur.Evde 3 hafta ve garajdaki benzini hortumladığı arabaya karşı gitmeye hazır 4 çeker.Eleman kabul edince erzak depolar ve yola çıkar.
Gün 6...
Sonunda Seattle.Ya da geriye ne kaldıysa. Bir şekilde kül bulutundan ve hala tam sönmemiş yangından geçerek Sam in dairesine ulaşır ve bir not bulur. İşte pes etmemenin karşılığı bu olmalı bee.Şakaydı o karşılık Sam i bulunca :)
Otoyolda bilmem kaç saatten sonra yönetmenimiz yoldan sıkılmış olacak ki tüm yolu es geçip direk Sam ve Will i kavuşturuyor ve geçici mutlu son.Will dinlenirken depreme uyanır ve kuzey ışıkları eşliğinde kamp ateşine - cidden bu film ne ara disney yapımı animasyona döndü - katılır ve komşusuyla ilginç bir sohbet eder.Açıkçası sinirleri haliyle gergin olan Will in çıldırmasını hoş karşılasam da mühendis beyimiz gayet mantıklı salladı orda.Belirtiyim dedim.
Gün 7...
Will i tek bırakmaya takık yönetmen saçma bir kıskançlık sebepli olayla mühendisimizi arada kaynatır ve ne yedüğü belirsiz bir dumanın üstlerine geldiğini gören Will Sam i de alıp kuzeye kaçar.Will in muhteşem ikna edici "herşey yoluna girecek" konuşması sayesinde ucu ucuna dumandan kurtulurlar ve bitti. Saçma son...
Filmin başından sonuna kadar hol oturup hop kalkarak izledim.Film oldukça güzel olmasına karşın birçok yerde bizi muallakta bırakıyor. Mesela Rickie ye ne oldu bilmiyoruz.Başardı mı hemen mi öldü,gittiğini bile göstermediler. Hakeza olayın da ne olduğunu tam anlatmadılar. Birkaç şüphe tohumu etkiler o kadar.Ne yani kamp ateşindeki bir elemanın sallamasına mı inanmalıyız lütfeen. Ayrıca sondaki dumanı da unutmamak lazım. Mühendisi öldürmeden önce volkan mı var diye sordu endişelenme cevabını aldı bitti. Hoş volkan dumanı için fazla büyük ve hızlıydı ve bildiğim kadarıyla bu büyüklükte patlama orda anca yellowstone da olur o da iki eyalet doğuda geldikleri tarafta.Ve ayrıca dumanın içinde patlamalar oluyodu.Tuhaf...Neyse ben ilk izlediğimde bu filmin kesin ikincisi çıkar hepsini kapatırlar dedim ve oldukça keyifli ve memnundum.İşe bak ki şuan çıkardıklarına dair haber yok.O yüzden tüm bu yarıda kesilmişlik çok can sıkıcı oldu.Sanırım herkesin de canını sıkan ve düşük puan vermesine sebep olan kısım bu. En azından çoğunun...Tavsiyeme gelirsek eğer olaylara fazla takıntı yapan biri değilseniz izlenebilecek bir film lakin dediğim gibi.Olaylara takmayın...Şimdiden iyi seyirler.