📌 Bugün upuzun bir film serisi anlatacağım. Matrix'in metolojik kökenini, karekterlerin rollerini, film de yapılan göndermeleri araştırabildiğim kadarını yazdım. Nedeni, Matrix'in dünya genelinde niye bu kadar çok biliniyor sorusuna verebildiğimiz kadar cevap vermek. Seri üzerine kitaplar, makaleler, dergiler, teoriler yapıldı.…devamı📌 Bugün upuzun bir film serisi anlatacağım. Matrix'in metolojik kökenini, karekterlerin rollerini, film de yapılan göndermeleri araştırabildiğim kadarını yazdım. Nedeni, Matrix'in dünya genelinde niye bu kadar çok biliniyor sorusuna verebildiğimiz kadar cevap vermek. Seri üzerine kitaplar, makaleler, dergiler, teoriler yapıldı. Ben Raf da hiç denk gelmedim ama, Matrix'in deli manyak fanatikleri de var. Bunlardan biri de öğretmenim oluyor. Bu gönderiyi yazmamı o tavsiye etti.
⚠️ Film üzerinden sahne sahne ilerledim bu yüzden Matrix izlemeyenler için çok fazla spoiler var ama ben zaten bu bilgileri öğrendikten sonra ne izlediğimin farkına vardım. Yani okursanız, filmi anlamanız daha kolay olur. Gönderideki bilgilerin kaynağı; "Ortamlarda Satılacak Bilgi" popchastti, Wikipedia ve filmi izleyip onaylamam. Popchast dinlemeyi seviyorsanız ve dinlemek için bolca zamanınız varsa dinlemenizi tavsiye ederim.
Şimdi filme giriş yapabilirsiniz. 🙂
✝️ Film gördüğümüz kadarıyla çağdaş bir Amerika kentinde başlıyor ve filmin baş kahramanı Neo. Yani Thomas Anderson, şimdi bu isimler tabii ki alalade seçilmiyor. Çünkü havari Thomas vardı. Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri Thomas.
Yuhanna İncilinde şöyle söylüyor; diğer havariler diyorlar ki, "Hz. İsa delindi" ama Aziz Thomas buna inanmıyor hatta diyor ki, "Ben Hz. İsa'nın ellerinde çivi izi görmedikçe, çivilerin izine dokunmadıkça hatta elimi böğrüne sokmadıkça inanmam." Bunu üzerine İsa havarilerine bir kez daha görünüyor ve Thomas 'a diyor ki "Gel, yaralarıma dokun." bu yaralara dokunduktan sonra Thomas bir anda iman ediyor.
Şimdi dönelim Neo'ya, adı Thomas Anderson olabilir çünkü Aziz Thomas gördüğü şeye bile inanmamıştır. Anderson da "insanın oğlu" anlamında oradan geliyor olabilir.
Peki Neo ismi ne?
Neo sonsuz anlamına gelen bir anagram aslında.
🎬 Filmi kısaça hatırlatacak olursak Neo, geceleri Matrix adlı gizemli bir programı çözmeye çalışıyor ve efsanevi hacker Morpheus'u bulmaya çalışıyor ama bir anda işler tersine dönüyor ve Morpheus Neo' yu buluyor. Neo öncesinde saygın bir işi, sosyal güvenlik numarası olan, düzenli vergilerini ödeyen, teknolojinin esiri olan bir adam ve gerçeğin ne olduğundan bir haber. İşte Thomas Anderson'un beyaz tavşanı izlemeye başladığı andan itibaren inisiyasyon süreçi başlıyor ve kendi kişisel geçiş rütüsü başlıyor. Neo kendisinin "The One" yani kurtarıcı olmaya götürecek tinsel yolculuğa koyuluyor. Bu aşamadan sonra Neo'nun başına gelecek her şey bu inisiyasyonun bir parçası. Aslında esas mevzu şu yaşanan her şey Matrix olarak adlandırılan bir programın ürettiği sanal dünyada gerçekleşiyormuş yani modern yaşamın tüm gereklilikleriyle donanmış insanlar yaşadıklarını zannediyorlarmış aslında öyle bir şey yok. İçinde yaşadıkları dünya aslında bilgisayarlar tarafından yönetilen bir düş dünyasıymış. Neo da bu dünyayı terk edip gereken çağrıyı çok geçmeden alıyor. Şimdi o çağrıya gidelim;
Neo ekranın başında uyuyor. Bir anda ekranda bir yazı beliriyor, "Uyan Neo, Matrix sizi esir etti!" Hani George Orwell 'ın 1984 adlı kitabında geçen "Büyük biladerin gözü üzerinde" ki sistem gibi. Matrix her yerde. Ve daha sonra ekranda "Beyaz tavşanı izle" yazısı çıkıyor. Ve Neo iki kez Ex tuşuna basıyor, burada aslında kaçmak istiyor Thomas Anderson buna hazır değil. O sırada Neo'nun kapısı çalıyor. Oda kapısının numarası 101. 101 the one yani seçilmiş kişi 1.
1 masonik seviyede aslında çırak. Yani Thomas Anderson hazır değil ve çırak daha. Eğer George Orwell'in 1984 adlı kitabını okuduysanız oradaki o işkence odası vardı ya, hani sisteme karşı çıkanların sorgulandığı oda. Onu numarası da 101'di. Ve hatta Neo'nun daha sonra ajanlar tarafından sorgulandığı odanın numarası da 101. Hatta orda ajan Smith "Cahillik, mutluluktur." gibi bir söylemde bulunuyordu. Burada direk Orwell 'in 84'üne bir gönderme yapılmıştır.
Neo kapıda, müşteriden parayı alıyor ve parayı odada bulunan "Simulkra ve Simülasyon" kitabının içerisine koyuyor. Simülasyon dediğimiz şey, hiper gerçek yani bir şeyin benzeri veya sahtasi. Simulkra dediğimiz şey ise Baudrillard'a göre, orijinali, gerçeği, ilk örneği olmayan anlamına gelir. Neo bu kitabın içerisine hem parasını hem de bir yazılım saklıyor. Burda aslında Baudrillard mevcut kapitalist düzeyi sorgulandığı felsefenin göstergesi olan iki şeyi gösteriyor; para ve teknoloji. Bu arada bu Simulkra ve Simülasyon kitabını bütün setin okumasını istemişler. Kitabın içerisine koyarken açılan sayfada dikkat ederseniz Nihilzm yazıyor. Bu da şu anlamada, Baudrillard'a göre bugünkü anlam deizmin kenisinden önce var olmuş ve tarihsel biçimlerden daha acımasız ve radikal bir biçimdir. Çünkü artık Nietzsche felsefesiyle o Nihilzmde tanrı öldü diyordu ya, hayır Tanrı ölmedi hipergerçek bir şeye dönüşmüş.
🐇Daha sonra Neo kapıya gidiyor müsterisine Cd'yi veriyor ve orda müsterisinin Neo'ya dediği sözlere dikkat edin "Şükürler olsun. Sen benim kurtarıcımsın. Benim İsam." diyor. Daha sonra taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor. Derken Neo tavşan dövmeli kızı görüyor. Bu beyaz tavşan muhabbeti Alice harikalar diyarına gönderme. Neo ile Alice'in çok benzer yönleri var. Her iki kahramanın da bir kimlik arayışında olduğunu görüyoruz. Bu kimlik arayışında ağızlarına bir şey atmaları gerekiyor. İkisi de beyaz tavşanı takip etti ve ikisi de gerçeği sorguladı. Hatta matrix 4 e bakarsanız yine alice harikalar diyarına göndermeler yapılıyor. Neo tavşanı takip ediyor ve bir gece kulübüne gidiyor. Neo, Trinty'le ilk kez burada karşılaşıyor. Trinty'ye dikkat edin hem erkek hem de kadına benziyor aynısı Neo için de geçerli. Androjen bir karakter ikisi de ne erkek ne kadın aynı Wachowski kardeşler gibi.
🎥Sabah olunca Neo iş yerine geri dönüyor. İş yerinin adı Metakorteks
Metakorteks; beynin sınırlarını aşmak demek ve olağanüstü zihin anlamına da geliyor. Film boyunca Neo'ya sadece iki kişi "Mr. Anderson" dedi. Biri patronu biri de ajan Smith'di ve patronuyla Ajan Smith'in kıyafetleri aynı. Bu aslında şunu gösteriyor ikisi de sistemin adamı. Neo patronuyla konuşurken kafasını cama çeviriyor ve temizleyiciler camı temizyor. Camı silenler Wachowski kardeşler (yönetmenler). Burada şunu demek istiyorlar; gözlerini aç ve hakikati gör ve bunu Neo için değil bizim yani izleyiciler için söylüyorlar bize gözlerinizi açın artık diyorlar.
Neo odasına döndüğünde Morpheus telefonla onu arıyor. Morpheus Neo'ya talimatlar yağdırmaya başlıyor. Morpheus ve Neo ilk defa konuşuyorlar. Orda aslında beyaz yakalı köle olan Thomas 'ın ölümü (simgesel) ve Neo' ya dönüşümü gerçekleşiyor. Morpheus her şeyi gören bir göz gibi talimatlar veriyor. Ajanlar Neo'yu yakalamaya geliyor ve o anda iş yeri bir labirentte dönüşüyor.
Morpheus "Cama çık ve talimatlarıma uy." ama Neo korktuğu için yapmıyor. Burada aslında mitolojik bir hadise var. O da şu; babasının sözünü dinlemeyip güneşe çok yaklaşan İkarus'un balmumundan kanatları ermişti ve denize düşüp ölmüştür. Neo da direktiflere uymadığı için yakalanıyor.
Ajanlar bunu sorgu odasına götürdüler. Ajan Smith önündeki dosyayı açıyor, içerisinde Neo'nun pasaportu var orada filmi durdurursanız 11 Eylül 2001 pasaportun bitiş tarihinin bu olduğunu göreceksiniz. Bir teoriye göre bu, 2001 saldırısının önceden haber verildiğini idda ediyor. Neo'nun ağzı sorgu odasında bir anda kapanıyor. Orda aslında alagorik olarak bir sistem eleştirisi var. Yani; devlet sizin haklarınızı bilmenizi ve sisteme karşı gelmenizi istemez. Ajanlar Neo'nun bedenine bir böcek yerleştiriyor. Sonra Neo odasında uyanıyor ve Trinity böceği çıkartıyor. Burada aslında Wachowski kardeşler film boyunca bile isteye Neo'ya sürekli bir tenetrasyona maruz bırakmışlar. O sahne de çok fazla yağmur yağıyordu. Yağmur sinema dilinde aslında arınma anlamına gelir.
Neo'nun, Morpheus 'la karşılaştığı sahnede binanın girişindeki satranç tahtası gibi bir döşeme var bu da insilasyon ritüslarının uygulandığı mason localarında kullanılan döşeme türü. Yani mozaik döşeme simgesel olarak şu anlamda; aydınlık - karanlık, iyi-kötü, bilinen - bilinmeyen yani karşıtlıkların ifadesidir. Şimdi gelelim filmin en heyecanlı sahnesine yani kırmızı hap mı, mavi hap mı?
Mavi hap pasif enerji yani eril enerji, kırmızı da dişil enerji yani aktif enerji.
Morpheus, Neo'ya "mavi habı alırsan öykü bitecek, yatağında uyanacaksın ve artık canın ne istiyorsa ona inanacaksın. Kırmızı habı alırsan, harikalar diyarında kalırsın ve sana tavşan ininin ne kadar derin olduğunu gösteririm." tabii ki Neo kırmızı habı alıyor. Daha sonra sayfer ona" kemerlerini bağla doroti çünkü artık kansas arkanda kalacak "diyor. Burda da Oz büyücüsüne gönderme yapılmış. O sahne de bir ayna vardı izlediyseniz. O ayna birden sıvılaştı ve Neo'yu yuttu. Burda aslında aynanın ötesine geçmek insanın kendisini tanıması, içşel yolculuğu ve kendisiyle yüzleşmesini simgeliyen bir şey ayna. Alice harikalar diyarında da kırık ayna var. Ve ökült alemlerde ayna, başka bir boyuta geçişin temsili.
😎 Matrix'in Latince kökü üreme ve anne anlamına gelir. Neo ayna da kendisine dokunuyor. Bu Lakan'a göre imgesel dönemde çocuk, benlik bilincinden yoksun, annesinin bedeninde ortak yaşar. Çocuğun ayna da kendisini incelemesi kendisini tanımaya başladığını gösterir. Neo kendi benliğini ayna yardımıyla yoklar. Matrix de yaşamak düşsel hayali bir evrende yaşamak gibi. Kırmızı hap aslında Neo'nun yeniden doğmasını sağladı. Ve yapay zekanın muhafızlarından kaçmasını sağladı. Neo tekrardan doğuyor. Gerçek yaşama geldiği anda "gözlerim neden acıyor? " diyor. Neo aslında bir zihin hapishanesinde olduğunu bilmiyordu ve gerçeklerle acı bir şekilde yüzleşti.
💫 Arkadaşlar maalesef 10. 000 kelime sınırını aştığım için bilgilerin tamamını yazamadım.(7.000 kelime sildim) 😒 Yine de Trinty karekterini, Morpheus karekterini ve çok beğendiğim bir Sokrates göndermesini yorumlara yazacağım. Bu film de öğrendiğim göndermeler bu kadar. Buraya kadar okuduysanız ne mutlu bana. Belki filmi tekrar izlemenin zamanı gelmiştir.
Keyifli seyirler dilerim. 👋🏼