Uzun bir post olacak, suya sabuna dokunacak baştan uyarayım. Köroğlu, balkanlardan orta asyaya kadar çeşit çeşit hikayeleriyle hafızalarımıza yer etmiş bir yiğit, bir halk kahramanı, neredeyse bir arketip. Her halkın kendi muadilleri vardır. Kendilerinden kat be kat üstün olanaklara sahip…devamıUzun bir post olacak, suya sabuna dokunacak baştan uyarayım.
Köroğlu, balkanlardan orta asyaya kadar çeşit çeşit hikayeleriyle hafızalarımıza yer etmiş bir yiğit, bir halk kahramanı, neredeyse bir arketip.
Her halkın kendi muadilleri vardır. Kendilerinden kat be kat üstün olanaklara sahip siyasi varlıkların karşısında kendilerinden beklendiği gibi korkup sinmeden her yiğidin yoğurt yiğişi farklıdır deyip direnen... Bu direniş kendilerini zafere götürmesede çarka çomak olur. Rimelli gözlere çapak olur, hikayenin sonu iyi bitmez. (Bkz. Spartacus ve Appia yoluna dizilen yoldaşları, Şeyh Bedreddin, Vercingetorix vb vb)
''Bu topraklarda muktedirlere karşı hareketler (ola ki) genellikle ya azınlığın değişik dini veya mezhebine bir anda sarıldığı için idareye karşı halk kökenli bir hareket olarak bunlar pek görülmez. Celali isyanları mesela birer huzursuzluktur. Celaliler hakim mezhebe göre alevi-bektaşi oldukları için zaten huzursuzluğun çekirdeği olarak görülmektedir. Pir Sultan Abdal'ın (ben şahsen her ne kadar sazını havaya kaldırınca bu halka kazan devirtmesine hayran olsamda) idari eleştirisi mezhep farkındandır. Devlet'i Ali Osman'ın mezhebi onikiler şiası olsa kendisinin yine ayaklanacağı pek düşünülmediğinden bu böyledir. Şeyh Bedrettin ise kendi devletini kurmak için ayaklanıyor gibi bir imaj vermektedir. Kastoryotoğlu İskender Bey (Skanderbeg) ise etnik yabancı osmanlı'ya karşı bildiğini yapmakta ülkesini savunmaktadır. Bunlar şu an halk kahramanlığına yakın düzeyde seyrediyor olsa da otoriteye başkaldırışlarındaki siyasi sebepler ele avuca gelir, "haa bu yüzden" diyebileceğimiz şeylerdir.''
İşte Köroğlu tam olarak bunlara tekabül etmez. Batman Hırkası gibi Nightwingden Nightwinge geçen, çağlardan uzanan kendisine kulak verip yanına varan herkeste sirayet ettiği için farklıdır.
Hızlı bir özet geçersek Köroğlu, adeta Rohan Kralı Theoden'in atını yetiştiren adam Koca Yusuf'un oğludur.Adı Ruşen Ali'dir.(Hikayeler islamdan geriye gitmekte muhtemelen orijinal adı zamanla değişmekte.Bu bizim versiyonumuz)Günlerden bir gün Bolu Beyi, kendisinin Eorl oğullarından bir eksiği olmadığını düşünüp varır Koca Yusuf'a bir doru at ister. Yusuf, Ali Ağaoğlu gibi ''bu değil, bu değil, bu hiç değil, ben farklı bir şey arıyorum diyerek arar da arar.Sonunda soluk, cılız, adeta Redkit'in atı düldülün karikatür halinin gerçeğini görür ve işte bu der. Bolu Beyi bu karikatür olsa komik olacak atı görür ve buna layık görüldüğünü düşünüp sinirlenir ''be hey yusuf senin gözünü, yapacağın işi s.kim''diyerek Koca Yusuf'un gözlerine mil çektirerek onu kör eder. Ruşen Ali artık körün oğludur. (Yusuf'u bilerek küçük yazdım çünkü Bolu Beyi öyle it, öyle saygısız)
Yusuf ise leveli yüksek bir sage-druid olduğu için tasalanmaz, ata alan büyüsünü atar, periyodik bakımını yaptırır, garantiden çıkarmaz sanayide söktürüp taktırmaz, garaja çeker boyası kalkmasın diye bir hüzme ışık almayan ahıra kapatır. Gel zaman git zaman içeriden bir at çıkar ki Lotr üçlemesinde Gölgeyele teklfini reddettikleri söylentisi, Viggo Mortensen'in miğfer tekmelerken kırdığı parmak geyiğinin hemen yanına yerleşir.
Artık bu kır ata binen Köroğlu, benim atam Istaridir Morgul sıçanlarının ettikleri yanına kalmaz diyerek kılıcını Bolu Beyine çeker ve olaylar gelişir.İşte yine Köroğlunu farklı yapan şeylerden biri (bence en önemlisi) Köroğlu, Bolu Beyi, Şah, Şehinşah olmak veya Galadriel'in saçından 3 tel istemez. Adalet ister, herkes için ister.
O zamanlardan Yaşar Kemale kadar ''Abdi Ağa gider, Kel Hamza gelir belki birşeyler değişir.'' diyerek torunlarının hayat sinemasını s.ken Anadolu İnsanı böyle yiğitler görünce içten içe destekler bağrına basar ama aynı zamanda ondan çekinirler.(bkz. lider kültü)
Kılıç kuşananın, at binenin diyip kaderine koşan serdengeçtilerin hikayelerine ve kendilerine olan özlem yaygın bir reflekstir ama yine tam olarak burada onlara kazık atarız.Adeta Hodor gibi, Kahpe Bizans filmindeki çilekeş ana gibi, haksızlığa, enflasyona, yolsuzluğa kader ve bu da geçer diyen ferik olmuş, torunlarının gelmemiş günlerine kan doğramış halkım içinden bin yılda bir bir Köroğlu çıkarır ama onu da yalnız bırakır. Sadece Bolu Beyine değil ite köpeğe çektiği her ayarı arap radyosu dinleyip dua edercesine dinleyen halkım, efendim Aşkar değilse Şahbatur, o da yoksa Gülbatur'a binelim, kılıç değilse bıçak çekelim, pusat değilse kepeneğimizi kuşanalım demez. Diyene de 'sen olaylara karışma evladım onlar kurtulur olan sana olur' der. Çünkü Köroğlu vardır neden ikincisi üçüncüsü çıkmasın neden gücü yetmesin? Eskaza Köroğlu:Ruşenin Yolu çekilecek olsa cast seçmelerinde Köroğulları hep yalnız kalır. Çünkü herkes derdine yetişmiş derman aramaktadır.
Bizim buralarda devlet patria potestas haklarını kullanan bir serseri babadır. Geç şu tarafa otur aşağı denmez. ''Köroğlu ise babaya sesi bir miktar yüksek çıkabilen büyük ağabey figürü gibi bir şeydir. Ağabeyin haklı olduğu durumlarda ses çıkarmadan içten içe kendisinin kazanmasını ister ev ahalisi. Ancak onun yanında aktif olarak yer almaz. alamaz. Babaya biat o derece derinlere işlemiştir.'' İşte burada kaderimiz diğer halklardan ayrılır. Çünkü onlar gerektiğinde bacıları ve gardaşları için babalarını vururlar. Fransa'da kelleler giyotine yollar Chromewell'ler kısmetini bağlar. Bu olan şey sevgi ve terbiye değildir. Zamanı geçen babaya aileni peşkeş çekmektir. Oralarda artık iktidar ayağını denk alır, sende oturur gideyim de nereye gidersem gideyim diye insanların hazır kurduğu hak veya idrak edemediğin o düzende yaşama hayalleri kurarsın. (hoş günümüzde artık onlarda tehlikede çünkü Babalar Ölmez Fenikir ve artık onları kurtaracak Chromewelleri yok çıkarmayı da unutmuş gibiler.)
''Aşağıdan yukarıya gelen adalet, vatandaşlık hakları gibi günümüzde daha geçer sebepler yüzünden bizde hiçbir halk ayaklanması hiçbir zaman en tepedeki baba ile siyasi olarak hesaplaşmadığı için, yeniçeri isyanları, Patrona Halil, Celaliler, sadece baba figürünü bir başkasıyla değiştirdiği ya da başka bir hakim figür, mesela ağabey bir anda yeni baba oluverdiği için biat, kültürümüzde bugün dahi çok canlı olarak varlığını sürdürmektedir.Özetlersek insanımız sıkıntıya düştüğünde Bolu Beyi ile uğraşmak yerine hala ama hala bir Köroğlu çıksın da bizi kurtarsın diye beklemektedir. Eli taşın altına sokmak buralarda hala bir tabudur.''
Atam bu modern tartışmaları ancak antik sorunları o zamanlardan kestirmekte gençleri ahval ve şeraitini düşünmeden kahraman beklemeden, kahraman olmaya Köroğulları çıkmaya çağırmaktadır.
Otoriteye biat edilmesi için bu otoritenin kim, ne ve neye yaradığının artık bir önemi olmaması bin yıl önce atının üstünde ekmeğinin peşinde koşan göçebelikten beri geriye gidişin sert bir tokat halinde yüzümüze vurulmasıdır.
Bu gün Aşkarlar, yarenler, pusatlar şekil değiştirdi artık ulaşması daha kolay. Sesler merkeziyetsiz dağılmakta, sanala düştüğü anda arşivde kalmakta.
''Bolu Beyi sizi öldürebilir, sürebilir, hapse atıp kör edebilir. Ama tebaasını iyileştirecek doktorları, inşaatlarını yapacak mühendislerini, bankalarını döndürecek finans uzmanlarını biat kafasındaki tebaa'dan devşiremez. İthal de edemez. En önemlisi sizi artık susturamaz. Bolu'nun sizin emeğinize olan ihtiyacı Köroğlunun Aşkarından çok daha etkili bir silahtır.''
Brother Israfael
Bir kaç betimlemeyi benden daha güzel yapan bir büyüğümden alıntılar vardır.