Spoiler içeriyor
Öncelikle basit bir isteğin bile psikolojik olarak bu kadar derin yaralar bırakması çok etkileyici.
Çünkü aynı şeyleri yaşamış biri olarak Signe'nin psikolojisini çok iyi anlıyorum. Çok üzüldüm ama benim için çok anlamlı bir film oldu.
Aslında baktığımızda sadece ilgi görmek,…devamıÖncelikle basit bir isteğin bile psikolojik olarak bu kadar derin yaralar bırakması çok etkileyici.
Çünkü aynı şeyleri yaşamış biri olarak Signe'nin psikolojisini çok iyi anlıyorum. Çok üzüldüm ama benim için çok anlamlı bir film oldu.
Aslında baktığımızda sadece ilgi görmek, dikkat çekmek, halinin hatrının sorulmasını istiyor. Bu kadar basit.
Ama asıl sorun bunlara sahip olmayan birinin, sahip olmak için ne derecede ileri gidebileceğidir...
Hikayemizin kahramanı olan Signe, sanatçı olan sevgilisi Thomas ve onun çevresi arasında kısılıp kalmış biridir.
Sevgilisini, ona gösterilen ilgiyi ve arkadaşlarının o hariç herkesle konuşmasını son derece kıskanmış olan Signe'nin kendini ortama dahil etmek için yaptığı şeylerden bahsedeceğim biraz.
- Bir anda konuyu değiştirip kendinden bahsetmesi, kendiyle ilgili bir şeyler söylemesi
- Yalan söylemesi
- Iyi misin? Diye sorulmasını istemesi
- Kendine zarar vermesi
- Sırf birisi baksın, birisi sorsun diye yolda yürürken ayağına kramp girmiş gibi titremesi ve ağlaması.
- Sevgilisi Thomas'ın kutlama yemeğinde alerjisinin olduğu yalanını söylemesi
- Kutlama partisinde bayılıyormus gibi hareketler yapması
Kısacası sayın okuyucu, ilgiyi üzerine çekmek için her şeyi yapması...
Sevgilisiyle ilişkiye girdiği esnada ona en çok zevk veren şeylerden birisi çocuğun ona IYI MISIN diye sorması. Şaka yapmıyorum.
Her ne yaparsa yapsın ilgiyi alamayan Signe'nin en sonunda kendini fiziksel ve mental olarak mahvetmesinin sürecini izliyoruz.
Çok acıklı ama çok gerçek.
Bu öyle bir şey ki ilgi istemek bitmeyen bir şey ve alamadığında, istediğini almak için de yapabileceklerinin sınırının olmadığını gösteriyor.
AMA ne yaparsanız yapın olmaz. Sayın okuyucu olmuuyooorrrr basit bir Iyi misin? Sorusunu bile alamazsınız
Aksine
Sürekli kendinden bahsetmek isteyen, konuyu kendine çekmek isteyen, sürekli fark edilmek için her şeyi yapan itici birine dönüşüyorsunuz.
Ve bunu fark etmiyorsunuz.
Bir süre sonra alışkanlık oluyor. Bu sefer olacak bu sefer olacak diye seviye daha da ileri gidiyor.
Aslında Signe tam tersi yönde gitseysi istediğini elde edebilirdi.
Fiziksel olarak çok güzel bir kadın çünkü. Sevgilisiyle güzel bir hayatı var, kaliteli arkadaş çevresi var.
Biraz kendini sevip, geliştirseydi arkadaşlarının da dikkatini çekerdi. Onunla konuşmak için ağzının içine bakarlardı.
Bunu sonradan fark etti...
Kendine her noktadan zarar veren Signe'nin aslında çok basit bir isteği vardı. Sevgi ve ilgi görmek.
En başta dedim ya aynı şeyleri yaşamış biri olarak daha iyi anlıyorum diye.
Sayın okuyucu bu öyle bir durum ki kendini aşağılık hissediyorsun ama sevgiye de muhtaçsın.
Kendi içinde o kadar yalnızlaşmışsın ki dışarıdan bir müdahale etsinler diye insanların gözlerinin içine bakıyorsun.
Ve bazen tesadüf eseri sana gülümseyen birinin tebessümü bile tüm gününü mutlu geçirmeni sağlıyor.
Bir tebessüme muhtaç hale gelebiliyor insan.
Signe işleri çok ileri boyuta taşıdı ve psikolojik destek alması gerektiği yerde daha da dibe battı. Maalesef
Çevremde kimsenin böyle bir şey yaşamasını istemiyorum gerçekten.
Ailem ya da arkadaşlarım fark etmez. Bunu kimse yaşamasın.
Bu denli yalnız kalıp dışarıdan ilgiye muhtaç kalmasın. Ben sarıp sarmalarım onu.