🦜 Evet... Pek de uzun olmayan uzun bir aradan sonra merhaba efendim. Bu uzun bir inceleme olabilir, gerekli kısımlar hakkında uyarımı yapacağım. Bu şekilde vakit kaybetmeyip sadece istediğiniz kısımları okumuş olursunuz. Hadi başlayalım! 🪂 🗞️ Özdemir Asaf'ın ilk şiir kitabıyla…devamı🦜 Evet... Pek de uzun olmayan uzun bir aradan sonra merhaba efendim. Bu uzun bir inceleme olabilir, gerekli kısımlar hakkında uyarımı yapacağım. Bu şekilde vakit kaybetmeyip sadece istediğiniz kısımları okumuş olursunuz. Hadi başlayalım! 🪂
🗞️ Özdemir Asaf'ın ilk şiir kitabıyla geldim. Genel olarak nasıl bir inceleme yazılabilir bilmiyorum çünkü kitabın içindeki her bir şiirin ayrı bir karakteristik yapısı var. Yani söylediğim ya da söyleyeceğim bir cümle bir şiirine uyup diğerine uymayabilir. Yazıma bunu demiş olarak devam etmek istiyorum, neyse işte. Hadi, devam ediyoruz ama dur! Çayından ya da kahvenden bir iki yudum al. Emin ol bu gönderiye, bu kitaba bir içecek yakışır. Benim sadece yazarken bile kuru kuru boğazıma çakıldıydı. :} Evet (Hiçbir şey yoksa bile biraz su iç kız.), Sen yudumunu da aldığına göre devam ediyoruz. 🫖 (Bu çaydanlık emojisini de beğenmedim, has çay bardağı lazım buraya.)
Hey! 🪰
~Aşağıdaki ilk paragrafta genel olarak şiirlerden ve kendimden konuştum, konuya tam girmiş sayılmam. Okuyup okumamak keyfinize kalmış efem.~
📜 Aralarında çok güçlü dizeler vardı, cidden Özdemir Asaf'ın ayrı bir kalemi var. Her kitabını okuduğumda bunu tekrar ve tekrar görmüş oluyorum. Her şairin ayrı bir ruhu oluyor ve sanki şiirleri de ruhlarının ele geçirdiği hislerinin, duygularının kağıda dökülmüş hâli. Seviyorum işte hatta o kadar seviyorum ki şiir gönderisi yazmak benim için bir cesaret meselesidir. Çünkü içimde hep o şiirlere, şairin ruhuna layık yazamayacağım korkusu taşıyorum. Elimde olan bir şey değil. Bazen o korkuyu taşımaya devam ederken de yazıyorum çünkü ben de şairle aynı durumdayım, biraz fazla öyleyim yoksa elim yazmaya gitmezdi. İçimde bu kadar yer etmiş ya da beni tercüme etmiş satırları paylaşmak, bir şeyleri ifade edip açıklamak istiyorum be. Özetle, tutamıyorum kendimi.
Hey! 🪰
~Bu aşağıdaki paragraf da, Özdemir Asaf'ı özetlemek için küçük bir hazırlanış ve ufaktan sebebini vs. açıklayış paragrafı.~
🧋Şairin "Lavinia" ve "Dokuza Kadar On" kitaplarına gönderi atmıştım, az önce tekrar okuyup geldim ve görüyorum ki ben hiç şairden bahsetmemişim. Yani hiç "Biraz da şiirleri değil, onu konuşalım ya." dememişim, adam gibi konuşmamışız be işte. Cidden ayıp olmuş, bu yüzden o iki gönderimi arşivlemek yerine direkt silecektim ama az da olsa emek verdiğimden kıyamadım :'). O iki gönderimi adamdan saymıyorum ve şimdi bu gönderiyi yazarken bir yandan adam etmeye çalışıyorum. Hadi gelin biraz Asaf'ı keşfedelim. (Dur dur kaçma yauf, sıkıcı sıkıcı kopyala yapıştırlı biyografisini dökmeyeceğim tabii ki :'D.)
Hey! 🪰
~Burada Özdemir Asaf'ı kısaca şiirleriyle vb. her yönden sunmaya çalıştım. Şairin şiirlerini okumaya başlamadan önce ufaktan bir bilginiz olmasını tavsiye ederim.~
🕯️Özdemir Asaf'ın özgün, bohem şair kişiliği o bakışından, duruşundan, yürüyüşünden ve özellikle düşünüşünden kendisini her zaman belli ederdi. Bir yandan da herkesten gizlediği platonik aşklarıyla dolu bir şairdi. Aynı zamanda sadece şiirle kalmayıp deneme ve öyküler de yazmıştır. Haydun Taner onun için "Gönlünce yaşardı." gibisinden daha birçok bu tarz cümleler kurmuştur. Özdemir Asaf bir yandan da kendisini Behçet Necatigil'le ortak sayıyordu ve onun için "Gülümsemelerle ayrılırdık. O, çantası, düşünceleri ve duyguları elinde evlerine yönelirdi. Ben de gecelerime..." demiştir.
🕯️Genelde şiirlerinde yalnızlığı yoğun bir şekilde işlemiştir ve aynı zamanda yalnız ve aşksız bir bireyin her daim eksik kalacağını düşünmüştür ama yalnızlığa da ihanet ettiği görülmemiştir. İşte bu yüzden "Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz." demiştir.
🕯️Ayrıca şiirlerinde genelde toplumsallıktan ziyade bireyselliği ön plana çıkarmıştır ve yalnız bir bireyin zaman içinde toplumda ayrık bir karaktere dönüştüğünü anlatmıştır. Genelde Asaf'ın sevilmesinin asıl sebeplerinden biri de gerçekten insan yüreğinin en dokunulamayacak tellerine, ruhlarının parçalarına bile dokunmuş olmasıydı.
Kısaca Asaf'ı özetlemeye çalıştım. Becerebildim mi bilmiyorum ama hâlâ okumayan varsa bir cıncık ucundan baksın be, ne kaybedersin ki..? 🏂
Hey! 🪰
~Kimseye zararı olmayan, ufak bir serzeniş...~
🗞️ Ve bir şey demek istiyorum. İnsan her zaman Özdemir Asaf'ı aşık olduğu ya da aşk acısı çektiği, kısacası aşk meşkle ilgisi olduğu için okumaz. Mesela ben onun için okumuyorum, gerçekten de seviyorum. Şiir okumayı ve Asaf'ın kalemini sevdiğimden okuyorum. Yer yer beni anlatan tasvirlerini sevdiğimden okuyorum, herkesin okuma sebebi aynı ya da görüldüğü gibi değildir arkadaşlar. Neyse, sadece bunu demek istedim.
Hey! 🪰
~Evet... Bu aşağıdaki kısımda da kitaptan beğendiğim dizelerin bazılarını ufak düşüncelerimle paylaşarak size sundum. Belki okumaya teşvikte faydası olur -inşallah-~
Evet, size şairi biraz da olsa sunmuş oldum. Şimdi kitabın birazcık içine girmeye çalışalım. (Oh be, sonunda 👾.)
Burada biraz kısa kısa ve dizelerle konuşmak istiyorum.
"Elinde bütün kapıların anahtarı,
Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı...
Varamadı.
Ora öyle karanlıktı ki.
Öldüğünü anlamadı."
🌿 Bu dizelerde kendimi buldum, ciddi anlamda buldum. Özellikle geçenlerde tam da böyleydim, insanın kendisini tercüme eden şeyleri bulabilmesi çok iyi oluyor. Sanırım bu yüzden hayatımın zor, mental çöküşlü ya da duygusal bir dönemindeyken şiir okuyasım geliyor. Hatta okumak için çırpınıyorum ve eğer o an okuyamıyorsam kendim yazmaya başlıyorum. Şiirlerle aramda çoğu zaman göremesem de bir bağ var ve bu hoşuma gidiyor. Çünkü o tarz dönemlerdeyken birine bağlanmak, normalde de birine bağlanmanın sonu hiçbir zaman güzel olmuyor ya da güzel olacağına inanmak artık içimden gelmiyor. Birine bağlanmak istemiyorum hatta ara ara bunun için umarım birine bağlanmam diye dua bile ediyorum, sanırım bir dönem bunu biraz fazla kafaya takıyormuşum. Şimdi o kadar takmıyorum çünkü şiirlere bağlandım, artık istesem de birine bu kadar bağlanamam. Bu ne kadar doğru bilmiyorum ama böyle daha mutluyum. Neyse, sıradaki!
________________________________________________
🌿 Ve belki de arka yüzünü bilmediğimiz, tam anlamıyla göremediğimiz ya da yansımasından bile yanılabileceğimiz her tablo, her durum, her olay, her his, her duygu ve her şahıs için;
"Pencerenden bakma denize,
İnanırsın güzel olduğuna mavileri.
Renklerini kaybedersin
Uzaktan."
________________________________________________
🌿 Belki de Asaf'ın bize demek istediği bir şey vardı,
"Olmadığımızı bilerek anlaşalım olmakta.
Konuşalım, gülelim, yanılalım,
Darılıp barışalım.
Birincisi böyle sürsün dışında.
Yaşıyormuş gibi yapalım."
________________________________________________
🕯️Bu dizeler bana vefat eden teyzemi hatırlatıyor, şimdiden benim için yeri bir başka oldu.
"Saadet o kadar lâzım ki yaşayana;
Billâhi can verir uğrunda insan.
Hem o kadar boş ki mesud olmak,
Gün yüzü görmeden ölenlerin arkasından."
________________________________________________
🍃 Ve gene birçoğumuzun iç sesi,
"Planlar içinde geçiyor ömrüm,
Başlayıp tamamlayamıyorum."
________________________________________________
🌾 Ve gene Asaf'ın beni değil, bizleri özetlediğini düşündüğüm birkaç dizesini daha paylaşmak istiyorum,
"Bir tarafta ağlayanlar, bir tarafta gülenler...
Bir tarafta bunlar için ölenler...
Mum yanıyor, zaman yanıyordu.
Mumun alevi titriyor,
Umudun alevi titremiyordu."
________________________________________________
Okuyanın gözlerinden öpem, hadi eyvallah 🫂.
✍🏻 vayyy vayyy hakkında küçük bir dipnot: Eğer ben, bir şiir gönderisi yazıyorsam muhtemelen içimden bir şeyler kopmuştur ya da ruhumla verdiğim bir savaş daha mağlubiyetle sonuçlanmıştır. Eninde sonunda bir şeyler iyi ya da kötü olarak son bulmuştur, artık içimde bir şeyler küllenmiştir demek. Evet, bir gereksiz bilgi daha, hadi görüşürüz.
🦜 7,3/10