‘’Elinizdeki işe başlamak üzere olduğunuz sırada arka planda telefon çalarsa bütün konsantrasyonunuz dağılır. Siz o an bunun farkına varmasanız da beyniniz, dikkat çelici uyaranlara tepki verir.’’ ‘’Herhangi bir sorunla karşılaştığınızda ya da belli bir bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda hemen yanıt alabildiğiniz…devamı‘’Elinizdeki işe başlamak üzere olduğunuz sırada arka planda telefon çalarsa bütün konsantrasyonunuz dağılır. Siz o an bunun farkına varmasanız da beyniniz, dikkat çelici uyaranlara tepki verir.’’
‘’Herhangi bir sorunla karşılaştığınızda ya da belli bir bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda hemen yanıt alabildiğiniz bir iş ortamındaysanız eğer, en azından o an için hayatınız kolaylaşır. Eğer şartlar bu kadar kısa sürede yanıt almanıza müsaade etmiyorsa, bu durumda çok daha önceden planlama yapmak, daha tedbirli olmak ve talebinize yanıt alana dek elinizdeki işi bir kenara koyup bir süre başka bir şeyle ilgilenmeye hazırlıklı olmak zorunda kalırsınız. Bütün bunlar uzun vadede daha nitelikli ve daha tatminkar sonuçlara kapı aralasa da, gündelik çalışma hayatınızı zorlaştırır.’’
‘’Şirketlerdeki yönetici kesimin haletiruhiyesini özetleyebilecek bir sözcük varsa o da şaşkınlıktır ve tabi oldukları muğlak mecburiyetler yüzünden zamanla kaygılı insanlar olup çıkmışlardır.’’
"Verimliliğe vekalet eden meşguliyet: Yaptıkları işi verimli ve değerli kılan şeylere dair kriterlerin veya açık göstergelerin yokluğunda çoğu zihin emekçisi, endüstri çağı koşullarında geçerli olan verimlik göstergelerine geri dönmektedir: başkalarının görebileceği şekilde bir sürü şeyle uğraşmak."
‘’Günün her saati e-postalara yanıt vermeniz, her dakika toplantı düzenlemeniz, şirket içi anlık mesajlaşma sistemlerine düşen her soruya balıklama atlamanız veya herkesin herkesle temas halinde olduğu açık ofiste karşınıza çıkan her insana fikirlerinizi sunmanız, başkalarına meşgul görünmenizi sağlar. Eğer verimli görünmek için meşguliyet maskesinin ardına gizleniyorsanız, bu türden davranışlar, hem kendinizi hem de başkalarını işinizi iyi yaptığınıza inandırmak için hayati önem taşımaya başlar.’’
‘’Teknopol, [alternatiflerini] yasadışı hale getirmez. Ahlak dışı ilan etmez. Hatta popülerliklerini azaltmaya dahi kalkışmaz. Yalnızca onları görünmez kılar ve böylece konunun dışında bırakır.’’
‘’The Internet'i alelade bir kablo ve modem yığını olmaktan çıkarıp baştan çıkarıcı ve heyecan verici bir ideolojiye, belki de günümüzün süper-ideolojisine dönüştüren şey, onu bir tür alim, siyasi konuların danışıldığı bir müsteşar olarak görme yönündeki eğilimdir.’’
‘’Zanaatkarların dünyasında yaşamaya değer, anlamlı bir hayat ile pürdikkat çalışma arasında nasıl güçlü bir ilişki olduğu herkesin malumudur. (…) Hiç şüphe yok ki kendini dünyada el becerisi aracılığıyla, nesnel yoldan var etmenin sağladığı tatmin duygusu insana sakin, huzurlu ve ağırbaşlı bir karakter kazandırır.’’
‘’Derinleşerek yaşanan bir hayat, yalnızca maddi açıdan kazançlı değil, aynı zamanda dolu dolu yaşanan bir hayattır da.’’
‘’Dikkatin ustalıkla yönetilmesi, iyi bir hayatın olmazsa olmaz koşulu ve yaşam deneyiminin hemen her veçhesini geliştirmenin anahtarıdır.’’
‘’Beynimiz dünyaya bakış açımızı inşa ederken neye odaklandığımızdan yola çıkıyor. (…) Kim olduğunuz, ne düşündüğünüz, ne hissettiğiniz, ne yaptığınız, neyi sevdiğiniz, odaklandığınız şeylerin toplamıdır.’’
‘’ Nörolojik bir perspektiften bakıldığında, dikkatinizi cezbeden yüzeysel şeylerin büyük bölümü size zararsız ya da eğlenceli görünse dahi yüzeysel işlerle geçip giden bir işgünü muhtemelen bunaltıcı ve üzüntü verici olacaktır.’’
‘’En değerli anlar, genellikle kişinin zor ve mühim bir işi başarmak için harcadığı istemli çaba esnasında bedeninin veya zihninin sınırlarını zorlamasından doğar.’’
‘’Ne gariptir ki bir işte çalışırken geçirilen vakit, boş vakitlere nazaran çok daha hızlı ve kolay akar. Çünkü tıpkı akış faaliyetleri gibi her iş, önceden belirlenmiş hedeflere, denetim kurallarına ve birtakım zorluklara sahiptir ve bütün bunlar kişiyi işin içine dalmaya, odaklanmaya ve kendini çalışmaya kaptırmaya sevk eder. Diğer yandan boş zaman dediğimiz şey plansızdır ve keyifli hale getirilmesi daha çok çaba gerektirir.’’
‘’Zihnimiz -içeriğinden bağımsız olarak- bizi mücadeleye çağıran şeylerden hoşlanır.’’
‘’Descartes'ın şüpheciliği, kesinlik arayışındaki birey figürünün, hakikat tekelini elinde bulunduran araladı. Bunun sonucunda ortaya çıkan Aydınlanma'nın insan hakları kavramını doğurarak baskı altındaki bireyi özgürleştirmesini olumlayan yazarlara göre, tüm siyasi faydalarının yanı sıra bu fikriyatın metafizik alandaki etkisi ne yazık ki aksi istikamette oldu: Aydınlanma, anlamın temel koşulu sayabileceğimiz nizam ve kutsiyet gibi nitelikleri dünyadan söküp attı. Şimdi Aydınlanma sonrası dünyada, neyin anlamlı neyin anlamsız olduğunu tanımlama işine kendimizi vakfetmiş bulunuyoruz; bu da göze keyfi görünebilecek ve ürpertici bir nihilizme yol açabilecek türden bir iş. (…) Özerk bireye metafizik anlamda kucak açan Aydınlanma'nın yol açtığı hayat, sıkıcı olmaktan öte, neredeyse kaçınılmaz olarak yaşanamazlığın sınırlarındadır.’’
‘’Günümüzde yaptığımız işlerin tanımına haddinden fazla önem atfediyoruz. Örneğin "tutkunun peşinden git" takıntımızın altında yatan (hatalı) düşünce şudur: Tatminkar bir kariyere sahip olup olamayacağınızı, seçtiğiniz işin ayrıntıları belirler. Bu düşünme biçiminin bize söylediği şeyse şudur: Dünyada insanı tatmin edebilecek ancak birkaç ulvi iş vardır -mesela kar amacı gütmeyen bir kuruluşta çalışmak veya kendi şirketinizi kurup sevdiğiniz işi yapmak- ve bunların dışında kalan diğer tüm işler ruhsuz ve yavandır.’’
Pür Dikkat Çalışma Yöntemleri:
1-Keşiş yaklaşımı:
‘’Bu yaklaşımda, pürdikkat çalışmaya azami ölçüde vakit ayırabilmek için yü¬zeysel sorumluluklar ya bertaraf edilir ya da yok denecek kadar aza indirilir. Keşiş yaklaşımını benimseyenlerin sarih, dört başı mamur hedefleri vardır ve mesleki başarılarını belli bir alanda herkesten daha iyi olmalarına borçludurlar. İşte bu açıklık ve berraklık sayesindedir ki başkalarının ayağına dolanan yüzeysel
dertler onlar için mevzubahis dahi olmaz.’’
2- Çift modlu yaklaşım:
‘’ Zamanınızı ikiye bölün ve bir bölümünü yalnızca ve bütünüyle pürdikkat çalışmaya ayırın. Geri kalan -zamanda da ne istiyorsanız onu yapın.’’
3-Ritmik yaklaşım:
‘’Ritmik yaklaşım olarak adlandırdığımız bu yaklaşıma göre, pürdikkat çalışmaya her defasında rahatlıkla başlayabilmenin en kolay yolu, bunu rutin alışkanlıklardan biri haline getirmek. Yani bu yaklaşımda amaç, bu alışkanlığı bir ritme oturtarak, çalıştığınız konuda derinleşip derinleşmemeye veya bunun zamanlamasına karar verme aşamasını bertaraf etmek.’’
4-Gazeteci Yaklaşım:
‘’İş programında oluşan herhangi bir boşluğu pürdikkat çalışmayla doldurma yöntemi’’
……………………………………………………………………………
‘’Halk arasında sanatçıların ancak ilham gelince çalışabildiklerine dair bir inanış var. Yani bir şimşek çakması ya da kafada birden bir ampulün yanıvermesi gibi, sanatçının gaipten gelen
bir ilham perisinin büyüsüne kapılması gerektiği zannediliyor. (...) Fakat umuyorum ki oturup ilham perisini beklemenin çok ama çok kötü bir plan olduğunu yeterince açık bir şekilde anlatabilmişimdir. Yaratıcı işlerle uğraşanlara tek bir tavsiye verecek olsaydım şunu söylerdim: İlham perisini unutun.’’
‘’[Büyük yaratıcı zihinler] sanatçı gibi düşünür, ancak muhasebeci gibi çalışır.’’