Yine tatlış mı tatlış bir filmle sizlerleyim efenim. Marley ve Ben filmini izleyip çok sevince benzer bir film seçmek istedim. Kedilere ayrıca bir sempatim olduğu için film ilgimi çekti. Yine yanılmadım. Film sokakta gitar çalarak karnını doyurmaya çalışan ve madde…devamıYine tatlış mı tatlış bir filmle sizlerleyim efenim.
Marley ve Ben filmini izleyip çok sevince benzer bir film seçmek istedim. Kedilere ayrıca bir sempatim olduğu için film ilgimi çekti. Yine yanılmadım.
Film sokakta gitar çalarak karnını doyurmaya çalışan ve madde kullanımını bırakma mücadelesi veren bir adamın gerçek hayatından uyarlanmış.
İzlerken şöyle bir düşündüm, eğer sokak sanatçısı olsaydım ne yapardım diye. Yan flütü insanları bana para vermeye itecek kadar iyi çaldığımı düşünmüyorum. Sokakta resim çizmek, tuhaf olurdu. Sucuk standı kurmak, tabi bence en iyisi :)) Ama muhtemelen pandomim yapardım. Ne kadar eskidim bilmiyorum ama çocukken çok iyi pandomim yapardım. Öğretmenlerimin beni tahtaya çıkartıp pandomim yaptırdığını hatırlıyorum. Tüm sınıf da dikkatle izlerdi, eğlenirlerdi. Şimdi olsa çok utanırdım. Özellikle cama yapışma anımda kahkaha kopardı. Filmi izlerken bir yandan da bunu düşündüm.
Hop, filme dönelim.
Arkadaşlar, adam kediyi sahiplenmedi. Kedi adamı sahiplendi. Film boyunca bunu fark edeceksiniz. Kediden önce adam karnını doyuramıyordu. Kedi geldi ve dedi ki "Bekle yiğido ben seni beslerim.". Hatta bir yerde eş bile aldı adama. Hastayım ayağına veteriner kızı insanına aldı.
Filmin geneli "Allah yürü kulum desin" mottosu ile ilerledi. Adam kediyi sırtına aldı ve kapılar açıldı. Acaba ben de mi bi kedi sahiplensem, "iş, eş, aş" üçlüsünü kedi sağladı adama.
Size eğlenceli bir fikir bırakayım. Arkadaşlarınızla ya da ailenizle yapınca çok eğlenceli oluyor. "Bir hayvan olsaydım hangisi olurdum?"diye soracaksınız. Ve aynı şekilde karşıdakini de bulacaksınız. Beni ailem kedi seçmişti. Kardeşim "Abla sen bir hayvan olsan kedi olurdun, rızkımı veren hüdadır, kula minnet eylemem genel tarzın." demişti. Annem arada cırladığım, canım istediğinde kendimi sevdirdiğim için seçmiş olabilir.
Kediler mistik yaratıklar. Gerçekten sizi anlıyor ve ihtiyacınızı seziyorlar. Geçenlerde spordan çıkmıştım ve çok üzgündüm, bir kedi yanaşıp kendini sevdirdi. Evet beni seçti ve sahiplendi. Hiç itiraz etmeden ve üstüme çıkmadan sevdirdi kendini. Üstüme çıksa huylanabilirdim. Galiba istedikleri kişiye kendilerini sevdiriyorlar ve zihnine giriyorlar çünkü o günden beri o kediyi sahiplenmeyi düşünüyorum. Ama aile evinde imkansızdan biraz mümkün.
Filmde de kedi, adamın sürecini sezdi ve adamın en zor günlerinde yanında bulundu. İhtiyacı olduğu ve yalnız kaldığı anı adeta hissetti. Yaklaştığı Adam da yumuşak huyluydu ama. Psikolog da bunu hissetti, arkadaşlar psikologlar potansiyelinizi seziyor, onlar da değişik bir kedi türü.
Kızın abisine çok üzüldüm. İnsanın hayranı olduğu kişinin kendinde hayatını yaşayacak gücü görememesi çok üzücü.
Madde bağımlılığı için bir keresinde üniversitede bir polis sunumuna katılmıştım. Hipofiz bezini aşırı zorladığı için tek seferde dahi dopamin üreten bölgeyi hasarlı hale getirdiğini söylemişti memur.
Sonrasında iyileşmek gerçekten çok zorlu bir süreç. Gerçekten güç gerektiriyor. Hem içten hem dıştan destek gerekiyor.
Adam şanslıydı. İnsana başta kendinin ve sonra bir iki kişinin güvenmesi yetiyor sanırım.
Hatta bir buçuk, kadın ve kedi. Gerçi kediler bu dediğimi duysa "Pağğdonn, buçuk biz mi oluyoruz, sensin buçuk!" derlerdi.
Güzel filmdi, tavsiye ederim.