Anlık olarak diziyi bitirmiş bulunmaktayım ve Godfather gönderim de demiş olduğum "Manas Destanı" uzunluğunda ki gönderi işte bu olacak. O yüzden şimdiden sonuna kadar sabırla okuyan kişilere teşekkür ederim. Aslında bu diziye başlama gibi bir fikrim kesinlikle yoktu. Netflix'de "ne…devamıAnlık olarak diziyi bitirmiş bulunmaktayım ve Godfather gönderim de demiş olduğum "Manas Destanı" uzunluğunda ki gönderi işte bu olacak. O yüzden şimdiden sonuna kadar sabırla okuyan kişilere teşekkür ederim.
Aslında bu diziye başlama gibi bir fikrim kesinlikle yoktu. Netflix'de "ne izlesem acaba" diye gezinirken, Community'e tekrar başlamıştım. Taa ki, ilk iki bölümü bitirip önerilenler kısmında bu diziyi gördükten sonra. Aslında içeriği, konusu ve buna benzer şeyler hakkında pek bir fikrim yoktu ama bir heves başladım. İyi ki de başlamışım diyorum. Genel olarak 3. sezon ve 5. Sezon yer yer sıkıcı ve bayıcı geçti ama bu da zaten her sitcom dizisinde olabilen klasik bir şey. Fakat seneryo, konunun işleyişi, karakterlerin uyumu ve yapısı, olay örgüsü, yer ve mekanlar, yan karakterler ve dahası gerçekten harikaydı. Dizinin diğer bir önemli kısmı, anti kahraman olmaması. Sanki bütün karakterler ile bir bağınız, bir özelliğiniz var gibi hissediyorsunuz izlerken. Bunu her dizi gerçekten başaramıyor. Bir Friends, bir Community ya da bir Office değil ama kesinlikle güzel bir yapım. Diğer babaların yanında bu dizi biraz süt oğlanı gibi kalabiliyor ama bu kesinlikle kötü olduğu anlamına gelmez. Neyse, konumuz karşılaştırma değil. Dizinin kötü yanları var mı? Elbette var. Bazı karakterleri gerçekten de iyi işleyememişler. Mesela bunların en başında ana karakterlerimiz Amy ve Jake geliyor. Dizinin ilk bölümünden itibaren "Hadi artık birlikte olun, hadi artık sevgili olun, hadi artık ilerleyin, lan hadi artık evlenin de çocuk yapın" moodundan bir türlü çıkamadım çünkü o kadar çok yakıştırıyorum ki, bazen "keşke kurgusal karakterler olmasaydınız da, gerçek hayatta da beraber olsaydınız" diyorum. Fakat bu da hayal işte :( Ama sezon sonunda da nihayet istediğime kavuştum. Bitireli daha 20 dakika olmadı diziyi ama şu an öyle bir ruh halindeyim ki, tarif bile edemiyorum. Pofuduk, yumuşacık bir tavşan gibiyim Raf. Kalbim pıt pıt heyecan içinde, mutluluk ile atıyor. Tarif edemediğim, çok garip duygular yaşıyorum. Umarım yeni sezonda daha çok Amy ve Jake üzerine yoğunlaşırlar. Tek isteğim ve beklentim bu yönde. Neyse, diğer bir değinmek istediğim konu Terry. Gerçekten "iyi işlenmemiş" karakterlerin arasında bence Terry'de var. Dizide ki bu yeri tartışılabilir düzeyde. Çok garip bir hava var bu konuda dizide. Sanki her karakter için ayrı bir derinlik oluşturmak istemişler (ki yer yer bazı bölümlerde, bazı karakterler için yapmayı başarmışlar) ama bunu bütün karakterlere yedireyim derken baştan savma ve kötü bir şekilde yapmışlar. Bunun en güzel örneği kesinlikle Kevin ve Gina. Elbette bir kaç karakter daha var ama en bariz örnekleri bu iki kişi. Kevin'ı son sezonlarda daha sık görmemize rağmen bir türlü o istenilen B99 havasında göremedim. Gerçekten ilginç bir karakter. Yani tam tarif edemiyorum ve anlatamıyorum ama cidden ilginç :D Neyse, diğer bir değinmek istediğim konu ise mizah seviyesi. Bu konuda dizinin hakkını yememek gerekiyor çünkü ince ve kaliteli mizahı alıp, absürt mizah ile birleştirmek gerçekten de kolay değil. Bunu yer yer çok iyi yapıyorlar ama bazı bölümlerde de bu çok fazla sıkıntıya yol açıyor. Neden mi? Çünkü bir yerden sonra bu esprilerin sadece "yapmak için yapıldığı" ve bir anlam ifade etmediğini görüyor ve hissediyorsunuz. Bu da kesinlikle dizinin akışını ve havasını baltalıyor.
Ek Not: Eğer sevgilinizden ayrıldıysanız veya kötü giden bir ilişkiniz varsa, kesinlikle 6. Sezondan sonrasını ya da sadece 6. Ve 7. Sezonun muazzam çifti Jake ve Amy'i izlemeyin. Çünkü her defasında "Yağğğğğğğ, çok güzelllll, kıyamammmmm" gibi ifadeleri kullanmak zorunda kalacaksınız. Bu da sizi geçmişe götürecek ve daha da kötü hissettirecek. Denedi ve onaylandı. Not bitmiştir....
Dizi hakkında yazmak istediğim çok konu var. Bunlardan birisi ise Jake ile Charles'ın dostluğu. Her insan bu tür dizileri izleyip, "Ya keşke benimde böyle bir ortamım, arkadaş çevrem ya da arkadaşım olsa" demiştir muhakkak. Şahsen ben bunu HIMYM, Community, ve B99 izlerken dedim. İnsan gerçekten istiyor be Raf. Ya da ne bileyim, kendi etrafına bakıp da, doğru dürüst hiç kimsesinin olmadığını görünce üzülüyor :( Ben üzüldüm arkadaşlar, çok üzüldüm. Neyse, bu konuya girmeyelim. Evet efenim, gelelim muazzam ikili Hitchcock ve Scully'e. Bu ikili gerçekten de çok garip. Diziye o kadar bir etkileri yok ama diziden çıksalar, çok büyük bir etki olurmuş hissiyatı var. Kendilerinin "Tembel ve oturmuş" yapısı ve bunu karakterlere çok iyi yansıtmaları gerçekten muazzam. Diğer karakterlerin yanında biraz arka planda kalmaları ve yer yer öne çıkmaları var elbette ama ben şahsen bu ikiliyi daha aktif görmek isterdim dizide. En azından, Gina'dan daha fazla olabilirdi. Evettt, gelelim Gina'ya. Şahsen dizide ki ısınamadığım ve hiç sevmediğim tek karakter Gina oldu. Bilmiyorum ama o kadar itici ve çekilmez geldi ki, doğum yapıp gitmesine nasıl sevindim anlatamam. Yani Jake ile aralarında ki ilişki güzel yansıtılıyor yer yer ama geri kalan kısımlarda benim için çok boş ve gereksiz bir karakter. Hatta öyle bir tip var ki Gina'da, ver eline Trabzonspor bayrağı, bağla boynuna Trabzon atkısı, koy Trabzon'un göbeğine, biriside çıkıp demezki "bu yabancı, kesin başka bir yerden gelmiş" Ksndksmksmdbuna Yani bunun yerine Holt'un köpeğine Gina'dan daha çok rol verseler, benden mutlusu olamazdı gerçekten. Holt demişken, biraz da onun hakkında konuşalım. Aslında uzun uzun anlatmaya gerek yok. Kevin ile beraber "Gay" ilişkisi ve bunun toplumsal yapıya karşı bir savunma olarak her defasında göstermeleri yer yer sıksa da, bu ikili en iyi 2. Shipim. (Elbette 1. Amy ve Jake) Karakter ve oyunculuk olarak harika bir iş çıkarmışlar. Nedendir bilmem ama Holt'dan çok Kevin'a daha fazla sempati besliyorum. Özellikle oyunculuğu ve garip konuşma tarzı, hal ve haraketleri beni çok etkiledi dizide. 5. Ve 6. Sezondan sonra daha da aktif rol alması ayrıca daha da mutlu etti beni. Evettttt, dizide değinmediğim başka kim kaldı? Elbette Charles ve Diaz. (Bir de Terry) Bu ikisi üstünde pek durmayacağım ama Charles'ın sevecen, neşeli ve güler yüzlü karakterine karşın Diaz'ın sert, kaba ve gaddar karakteri birbirini tamamlıyor. Diaz'ın bu karakterinin altında yer yer başka bir kimliğe bürünmesi de güzel bir detay. Sürekli aynı tip de ilerleyen bir karakter değil ama Charles kesinlikle böyle. Bu alsında kötü bir özellik değil. Diaz böyle olsaydı kesinlikle bu dizide sırıtırdı ama Charles'ın farklı bir yapıda olması bunu engelliyor. Kim kaldı başka? Elbette Terry.... Şahsen bana, "Dizide en iyi oyunculuğu kim yaptı" deseler, kesinlikle Terry derim. Raf, bu dediğim şaka değil cidden. Bu adamdan sonra bende bir yoğurt sevdası başladı arkadaş. Diziyi kaşık kaşık meyveli yoğurt yiyerek izledim. Aralıksız şekilde, hiç durmadan, her farklı aromanın tadını alarak, keyfini çıkarta çıkarta yedim hemde. Bu adam öyle bir yoğurt betimliyor ki, Tolstoy, Dostoyevski, Gogol, Çehov veZweigh yanında halt yemiş ksnxksmsls Neyse, büyük adamsın Terry...
Holt: Sıkıcı devriyeden geldim. Sisifus’un sabah akşam aynı kayayı aynı tepeye çıkarmaya zorlanması gibi.
Terry: Fransız filozof Albert Camus’a göre sisifus o absürt tekrarlamada mutluluğu bulmuştu.
Holt: Rousseau sonrası çıkan her Fransız felsefesi bir dergiden ibarettir.... Avanak. Çok iyi ksmxldmdkmd
Gelelim dublaj konusuna. Benim gibi boş zamanı olmayan ve bir yandan diziyi izlerken, bir yandan da başka bir iş ile meşgul olan kişiler için dublajı gayet iyiydi. Fakat şöyle bir konu var ki, 5. Sezondan sonra diğer bölümler maalesef Netflix'de bulunmuyor. Bu yüzden mecburen kaçak yollarla ve alt yazılar eşliğinde izlemek zorunda kaldım ve bu benim için faciaydı. Genelde bu tür dizilerin hızı, gereğinden fazladır ve alt yazıların iyi ve yerinde olması gerekir. Olmazsa zaten diziden keyif alınamıyor. Şahsen bende bu duruma düştüm. Neredeyse her kaçak siteyi inceledim ve tek tek kontrol ettim. Her defasında felaket bir alt yazı ile karşılaştım. Kimsinde çoğu yazı yok, kimisinde çok büyük kaymalar var, kimisinde ise (ki çoğu yer böyle) fazlaca bir bölüm Türkçe alt yazı yerine İngilizce olarak eklenmiş. Konuşma hızlarının çok süratli olması yetmezmiş gibi, bir de İngilizce olarak, izleyen kişinin kendisi kelimeleri anlayıp, çevirmesi gerekiyor. Bu yüzden bazı yerleri alt yazı ile yer yer 0.50x hızda izledim. Çünkü cidden yetişemiyorsun abi. Gözlerin kanıyor yani yetişeceğim diye. Bu durum 5 sezonu da (mecburen) dublajlı olarak bitiren ben için, çok zordu. Fakat şöyle bir haber de var dizi hakkında. Aslında dizinin 8. Sezon seneryosu hazırmış fakat yakın zamanda gerçekleşen ve Amerika'daki bulunan ırkçılık, eşcinsellik ve buna benzer olayların ışığında, çok daha farklı bir sezon bölümleri yapacakları söylendi. Açıkcası bende merak ettim. Zaten Holt'un eşcinsel olması, Diaz'ın cinsel tercihleri, aile yapısı ve Charles'ın ensest ilişkisini de göz önünde bulundurursak, ilginç bir final sezonu bekliyorum ben. Ek olarak dizi de fark ettiniz mi bilmiyorum ama genelde suçluların %98'i erkek ve bu da (biraz araştırılınca) bazı yabancı haber kanallarında "Feminist" vurgusuyla haber yapılmasına sebebiyet vermiş durumda. Ya bu arada Scully'i bir tek ben mi Donald Trump'a benzetiyorum. Ağız yapısı, konuşması ve hal haraketleri çok benziyor bence kdndksndkdmdk
Neyse arkadaşlar, velhasıl kelam, kısa ve güldüren, keyifli bir sitcom. İzleyin, izlettirin. Yeni sezonda Peralta ve Amy'i, onlarında büyük aşklarından çıkan küçük meyveyi (bebeği) daha çok görmek dileğiyle.... Buraya kadar okuduysanız helal olsun bu arada ksmxkmdkd Umarım yazıyı beğenmişsinizdir, teşekkür ederim... Gerçi biraz daha uzun yazmayı planlıyordum ama ben bile yazmaktan yoruldum. Bir daha ki gönderiye artık :)