Bu yazıyı okuyor olmanız münasebetiyle en azından okuma yazma bildiğiniz yönünde doğruluk payı yüksek birtakım tahminlerde bulunabildiğim lakin okuduğunuz şeyi anlayıp anlamadığınızdan hiçbir zaman emin olamayacağım sayın okur...sizi yazılarıma mağruz bırakmak suretiyle yaptığım şey aslında sizi bir karton kutunun içine…devamıBu yazıyı okuyor olmanız münasebetiyle en azından okuma yazma bildiğiniz yönünde doğruluk payı yüksek birtakım tahminlerde bulunabildiğim lakin okuduğunuz şeyi anlayıp anlamadığınızdan hiçbir zaman emin olamayacağım sayın okur...sizi yazılarıma mağruz bırakmak suretiyle yaptığım şey aslında sizi bir karton kutunun içine bir şişe zehirle kapatmak ve ölüp ölmediğiniz konusunda atıp tutmaktan farksız... kutunun kapağını açana kadar hem ölüsünüz hem diri...ve umarım bir gün kutuyu açtığımda çoğunuzu metafor icabı da olsa şehadet şerbetini içmiş cartayı çekmiş styx sularını aşmış nirvanaya uçmuş ve ex olmak suretiyle huzur içinde yatmış bulabilirim... ancak işte o zaman anlaşılıyor olmanın fevkalade mutluluğuyla ve bitmeye mahkum saadetlerin anlık heyecanıyla kendime kazmakta olduğum fiyakalı mezar projesinde ufak bir hacet molası verebilir... göğsümde atmakta olan saatli bombayı yerinden söküp düşürene kadar ayağımda sektirebilirim...
Hayatta kaldığınız senaryodaysa size anlamadığınız şeyleri açıklamak girişiminde bulunmak kapınıza Jules Winnfield beyefendiyi gönderip naçiz vücudunuza bir ucundan baktığınızda karşıyı görebileceğiniz 3 5 delik açmasına izin vermek ve 2021 kevgir modasına ferasetli bir yatırım yapmak demek olabilir ki kendisi benim beynimi en az 7 kere modern sanat tablolarındaki sıçrama efekti olarak kullanmış...ense kökümü ikiye ayırıp omurilik soğanımı blenderda çekmiş ve kafatasımda açtığı delikleri kablo organizatörü olarak kullanmak suretiyle kafama rgb led lambalar döşemiştir...(bu arada evet hapşurunca kafam kırmızı yanıyor..)bu sebeple sizin adınıza bu yöntemi pek tercih etmiyorum...
Aynı zamanda bu sizi bir şeylere zorlamak olur...oysa bu yazıyı okumak suretiyle o kutuya girmek de okuduğunuz şeyin ihtiva ettiği anlamı benliğinizle harmanlamak suretiyle o zehri vücudunuza zerk edip metafor icabı da olsa aslında o kadar da sevemediğiniz hayatınıza (pantolonunuzu çamaşır makinesine atarken istenmeyen işlevi olmayan buruşmuş ve herhangi bir şekilde çıkarmayı ihmal edip pantolonunuzun cebinde yıkandığı takdirde sizi sürekli rahatsız edecek olan peçeteleri ceplerinizden umursamaz ve angarya bir işi yapıyor olmanın veridiği yarı durgun yarı sitemli yarı duyarsız bir duygudurumla çıkarmak ve fırlatıp atmak gibi) son vermek de sizin iradenizde...ama dediğim gibi bunu tercih etmeyip sağ kalan size okuyup anlamadığınız şeyleri anlatmak sizi iradeniz dışında 5 kurşun yemiş Makavelli ye dönüştürmek olur...
Velhasılıkela.....................................................
1123581321345589
...1md4s31n...
14423337761098715972584418167651094617711286574636875025121393196418317811514229832040........................................
+Burda bu olayı devralıyor ve sizi ironi düşkünü bir sosyopat olan irrelevantenin nevrotik sayıklamalarından ve ortalığa umarsızca saçıp savurduğu kelime ve kelime gruplarından uzaklaştırabileceğim bir boşluk oluşturuyorum...
-Hey hey hey...sakin ol...itici girişken tutumunu al ve buradan gayrimemnun bir şekilde uza...uza ki oluşturduğun boşlukları doldurmaya devam edebileyim...
+Ben olmasam sen bardağa su bile dolduramazsın...hem sağ elinle sol kulağını tutmak suretiyle bir şeyleri anlatma girişiminden dolayı adeta bir verimsizlik abidesi olağanüstü bir zaman kaybısın...
-Dostum sakin ol ve bana bilmediğim bi şey söyle...çünkü bildiğim şeyleri tekrar tekrar duymak migrenimi azdırıyor...azı dişlerimi sızlatıyor...perşembelerimi cumaya bağlayan gecelerde sessizce oturup poşet çay içmeme sebep oluyor...
+Ne sayıklıyorsun yine yaa...bunu insan okuyor insan...sanıyoru...............................
235711131719232931
...my n4m3 15 0zym4nd145 k1n90fk1n95...
3741434753596167717379838997101103107109113127131137139149151157163167173179181191193197199211223227229233239241251257263269271277281283293307311313317331337347349353359367373
#Artık herkesin konuştuğu yazılabiliyor demek...o halde merhaba herkese...çoğunuzu sevmiyorum...
-Ozy de geldi tam oldu...insanları negatif vibe çukurunda boğmak ve yüksek bir binanın tepesinde bir anlığına gelen potansiyel enerjilerini olabilecek en hızlı ve doğrusal yolla sıfırlamak hissini tetiklemek için çok erken değil mi...
+Ve benim sözümü kesmek için
-Konusu açılmışken sen de benim sözümü kesmiştin...lakin hala herhangi bir politikacıdan daha az duyarsız ve yüzsüzsün ve sanıyorum her daim ağzı mabadında gezen biri için çok da dikkat çekilesi altı çizilesi ve ışıklı tabelalarla süslenmek suretiyle yapay bir seçilim oluşturulası bir durum olmadığı için pek önemsemedim...
+Yarısını filan dinlemedim ama eyvallah...ben de söz arasına dalarken pek önemsememiştim zaten... komple...seni...:)
-Konuşmaya devam et ki insanlar senden iyice tiksinsin...ve ayrıca bana da senin kelleni gövdenden ayırıp ciğerini direkt olarak gırtlağından şişirmek ve ucuna başparmağımı kapatıp hafifçe kaldırmak suretiyle öttürmek için bir bahane olur...
+Senin bahaneye ihtiyacın yok ki...sanıyorum daha bu sene içinde kellemi 27 kez keskin bir kesici alet ile vurmak suretiyle gövdeme ırak eyledin... sonuncusunda babaanneme kargolaman biraz ayıp oldu yalnız onu söyleyeyim... ayrıca daha geçen gün bir şey deneyeceğini söyleyip bütün dişlerimi döktün ve silikon tabancasıyla üsttekileri alta alttakileri üste yapıştıdın... Ozy de sırf gerçek iradenin varlığı ve ontolojik perspektifte tanrının neliği problemi konusunda biraz anlaşmazlık yaşadık diye suratımı lime lime edip köpeklerine yedirmek istediğini söyledi...ama Ozy yi bilirsin...olaylara hep çok gerçekçi yaklaşır...ve kendini gereksiz yere çok mutsuz eder...
#Mutsuz değilim sadece mutluluk diye bir şey yok...bilmem kaç milyar yıldızı bünyesinde barındıran bilmem kaç milyar yaşındaki bir galaksi halihazırda saatte bilmem kaç milyar km hızla bir yere savruluyorken dile gelse ve biz ona bir mikrofon uzatmak suretiyle sesini duyabilseydik...duyacağımız şey kocaman bir çığlık olurdu...
+Ulaaaaa yırmağa cideyiruuuum ulaaa...
#Ahhh...ben kime ne anlatıyorum ki...bu zihnin içinde ölümsüz olsak dahi bu zihinle beraber ölüyoruz...ölmek için var olmak...bu trajediden bi şeyler düşmeli hissemize...
neyse...
ben uyuyorum...
-Teşekkürler Ozy... arada bir böyle kafamızı fütursuzca sinkaf etmek ve uyumak ikileminde kalırsan tercih edeceğin şeyi biliyorsun... yorma kendini bu kadar...bu arada kargo meselesine gelince senin bir babaannen yok biliyorsun değil mi...sen fevkalade bir zihne hapsolmuş alelade bi şeysin...
+Evet sorun da bu ya zaten...olmayan bir kargoyu olmayan babaanneme gönderdiğin için aylarca kafamın nereye gittiğini bulamamıştım...sonra zaten farkettim gövdem de yokmuş...insan kafası uzaktayken bazı şeyleri geç farkedebiliyor...
-Babaannene dair oluşturduğum farkındalığa rağmen benim göndermediğimi hala farketmemen gibi...
#Belki de ırmağa gitmiştir...iyi baksaydın...
+Sen haa...bayaa komik yaa...ama ölmek için varolmamıza dair boktan bi trajik durum var... hissemi alıyorum bu aralar...
malesef gülemeyeceğim...hem sen uyumadın mı ya...
#Yok vazgeçtim Godot u bekliyorum...
-Onu geçen bekledik biz yaa gelmiyor o... kendimizi filan astık sonra...bi şey değişmedi...sanıyorum yine gelmez...
#Gelmeyeceğini biliyorum...ama zaten güzel olan beklem... 00000000000
...b3n 1rr3l3v4n73...
000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000..........................................
.......Son olarak bu filmi süper kahramanlık olaylarına filan farklı bir bakış açısı kazanmak isteyen herkese önermekle beraber...eğer filmi bahane edip inceliyorum ayağına sırf bu şekilde daha sık ve farklı frekanslarda yazacağını düşündüğü için üçe bölündüğünü herkese anlatmaya çalışan bir irrelevanteyseniz...aynı zamanda hala Godotu beklemek gibi verimsiz klişelere çok derin anlamlar yüklüyorsanız...ve bağımsız gönderi sekmesine sırf reaksiyon almak için ne var ne yok doldurmak ve aynı zamanda bu ne var ne yoka yine reaksiyon vermek suretiyle birbirlerini pohpohlamak üzerine kurulu kendi talep arz dengesini oluşturmuş vasat altı bir koloninin parçası olmuşsanız... bu film sizlik olmayabilir... hatta son kısımdakiler için bu dünya da sizlik olmayabilir...umarım Elon Musk birgün sizi Marsa filan götürür...