"Ömürleri boyunca kimsenin dostu olamaz bu adamlar; ya efendidirler; ya köle. Gerçek özgürlük, gerçek sevgi, zorba ruhlu insanın hiçbir zaman tadamayacağı bir mutluluktur."
Farklı olanın yalnızlığını ve çilesini hiçbir zaman anlamadı insanoğlu. Tahamülsüzlük sadece bu coğrafyaya özgü kavramlar değildi. Özünde kötü olan insan için zulmün coğrafyasının ve zaman diliminin pek bir önemi yoktu zaten. Kitap, bu yaklaşımı akıcı bir dille çok güzel ifade…devamıFarklı olanın yalnızlığını ve çilesini hiçbir zaman anlamadı insanoğlu. Tahamülsüzlük sadece bu coğrafyaya özgü kavramlar değildi. Özünde kötü olan insan için zulmün coğrafyasının ve zaman diliminin pek bir önemi yoktu zaten.
Kitap, bu yaklaşımı akıcı bir dille çok güzel ifade ediyor. Nazi zulmünden kaçan ailenin dört kuşak bireylerinin bunalımları, hüzünleri, acıları, mutlulukları, umutları; Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizde yaşanan acılar eşliğinde anlatılıyor.
İyi okumalar.
Film akıcı bir tempoda, görsel ve duygusal öğelere güzel bir şekilde hitap ederek ilerliyor. İzleyicide oluşan şüphe film sonuna kadar devam ediyor. Kya elbette yetiştiği çevre ve koşullar itibariyle güçlü bir karakter. Doğa ile bütünleşmiş, doğada işleyen kanunları içselleştirmiş, av-avcı…devamıFilm akıcı bir tempoda, görsel ve duygusal öğelere güzel bir şekilde hitap ederek ilerliyor. İzleyicide oluşan şüphe film sonuna kadar devam ediyor.
Kya elbette yetiştiği çevre ve koşullar itibariyle güçlü bir karakter. Doğa ile bütünleşmiş, doğada işleyen kanunları içselleştirmiş, av-avcı arasındaki ilişkiyi doğru okuyabilmiş bir kadın.
Tamamen toplumdan kopuk olduğunu söyleyemesek de yalnız yaşama yeteneği ve hayatta kalma içgüdüsü çok yüksek olan biri.
Filmi beğendim. Derin öğeleri ve anlatımı olan bir filmdi. Müzikleri de çok güzeldi.
Tavsiye ederim. İyi seyirler.
2. Dünya Savaşı sonrası dönemde, karaborsacılık, uyuşturucu vb. illegal işler ile zenginleşen Anadolu burjuvasını oluşturan, İstanbul' da "iki binler" diye adlandırılan zengin sınıfa dahil olan kişilerin menfaate dayalı ilişkilerini konu alan roman. Öncelikle belirteyim romanın dili biraz ağır, kitabın sonunda…devamı2. Dünya Savaşı sonrası dönemde, karaborsacılık, uyuşturucu vb. illegal işler ile zenginleşen Anadolu burjuvasını oluşturan, İstanbul' da "iki binler" diye adlandırılan zengin sınıfa dahil olan kişilerin menfaate dayalı ilişkilerini konu alan roman.
Öncelikle belirteyim romanın dili biraz ağır, kitabın sonunda eski kelimelere ilişkin bir sözlük de olsa okuması biraz zor.
Roman kahramanları ve temsil ettikleri sınıflar üzerinden anlatım yapılması güzel olmasına rağmen kitap beni pek yakalayamadı ya da benim tarzım değildi.
Spoiler içeriyor
Film, dram ve komedi' yi çok güzel harmanlıyor. Yönetmenin 2008 yapımı, komedi öğelerini baha baskın hissettiğimiz "In Bruges" filminde de aynı ikiliyi görüyoruz. İrlanda kırsalının muhteşem görüntüleri eşliğinde iki eski dostun gereksiz, abartılı ve saçma çekişmesini izlerken karakterlerin giderek yalnızlaşan…devamıFilm, dram ve komedi' yi çok güzel harmanlıyor. Yönetmenin 2008 yapımı, komedi öğelerini baha baskın hissettiğimiz "In Bruges" filminde de aynı ikiliyi görüyoruz.
İrlanda kırsalının muhteşem görüntüleri eşliğinde iki eski dostun gereksiz, abartılı ve saçma çekişmesini izlerken karakterlerin giderek yalnızlaşan dünyasındaki rutinlerin değişimini ve karanlık yönlerini açığa çıkarmasını izleriz.
Elbette bu basit hikayede iki dostun gereksiz çekişmesi bir metafordur. Film Nisan 1923, İrlanda iç savaşının sonlarına yakın bir zaman diliminde geçmektedir. Yönetmen/ senaristimizin bu savaşın anlamsızlığını gereksiz kan dökülmesini, bu iki eski dostun kavgasıyla anlatır.
Bu anlamsız çekişme bir süre sonra kan dökmeye, istemeden de olsa çevrelerine zarar vermeye kadar gidiyor. En sonunda da Padraic' in, Colm' um evini ateşe vermesiyle son buluyor. En sonunda zaten sahildeki konuşmalarında İrlanda anakarasındaki savaştaki silah seslerinin kesildiğinden bahsediyorlar. Bu da tabi iki eski dostun arasındaki gerginliğin azalmasına ilişkin güzel bir betimleme.
Ben çok keyif aldım. İzlemenizi tavsiye ederim.
"Kar yağdığı zaman, ön bahçemin kapısına giden patika onun altında gözden kaybolmuyordu, çünkü ne bir bahçem, ne bir kapım, ne de uygar dünyaya giden bir patikam vardı."
"Hepimizin sorunları var, hepimizin baş ettiği şeyler var. Ve hepimiz bu sorunları gece yanımızda eve taşıyoruz ve sabah da yine işe taşıyoruz. Sanırım bu, denizde çırpınan birine can yeleğini atacağın sırada kendinin de can yeleği ve güvenlik ağı olmadan denizde…devamı"Hepimizin sorunları var, hepimizin baş ettiği şeyler var. Ve hepimiz bu sorunları gece yanımızda eve taşıyoruz ve sabah da yine işe taşıyoruz.
Sanırım bu, denizde çırpınan birine can yeleğini atacağın sırada kendinin de can yeleği ve güvenlik ağı olmadan denizde sürüklendiğini sezip durumun farkına varmanın verdiği çaresizlik"
Uzun zamandır bir izleyici olarak bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Adrien Brody' nin performansı bize acıyı resmen hissettirdi.
Çürümüş, yıkılmaya yüz tutmuş sistem içerinde kendi yıkıntıları arasında diğer bireylere el uzatmaya çalışan bir öğretmenin sarsıcı dramı.
Buhran zamanı Amerika' da, topraklarından koparılan çiftçilerin yaşadığı göçe ilişkin acı bir yol hikayesi. Vahşi kapitalizm eleştirisi olarak da ele alabileceğimiz romandaki karakterlerin sıkı aile bağları ve birbirlerine destekleri ilham verici. Oluşturulan kölelik düzeni her dönem isim değiştirerek süregeliyor. Bu…devamıBuhran zamanı Amerika' da, topraklarından koparılan çiftçilerin yaşadığı göçe ilişkin acı bir yol hikayesi.
Vahşi kapitalizm eleştirisi olarak da ele alabileceğimiz romandaki karakterlerin sıkı aile bağları ve birbirlerine destekleri ilham verici.
Oluşturulan kölelik düzeni her dönem isim değiştirerek süregeliyor. Bu düzen içerisinde her şeyini kaybetmiş insanların ayakta kalma çabasına, bu sürükleyici hikayede şahit olacaksınız.
Klasikler içerisinde değerlendirebileceğimiz bu romanı mutlaka okumalısınız.
Filmin çıkış noktası gerçek bir hikaye olsa da senaryonun asıl anlattığı bu hikaye değil. Tarantino zaten tarzı gereği alternatif tarih oluşturmakta usta. Inglourious Basterds filminde bunu görmüştük. Manson tarikatı üyelerinin, ünlü yönetmen Roman Polanski' nin hamile eşinin de aralarında bulunduğu…devamıFilmin çıkış noktası gerçek bir hikaye olsa da senaryonun asıl anlattığı bu hikaye değil. Tarantino zaten tarzı gereği alternatif tarih oluşturmakta usta. Inglourious Basterds filminde bunu görmüştük.
Manson tarikatı üyelerinin, ünlü yönetmen Roman Polanski' nin hamile eşinin de aralarında bulunduğu bir grup insanı Los Angeles' ta evlerinde bıçaklayıp öldürmüşlerdi.
Bu gerçek olayı temel alan filmde diyaloglar çok uzun ve bazen kopmanıza sebep oluyor. Flim de gereğinden uzun geldi bana. Kan, vahşet öğelerinden zaten bahsetmeye gerek yok.
Tarantino' nun en kötü filmi diyenler var. Sanırım haklılar.
Çözüm üretmeyen, baskıcı otorite. Çıkış yolu arayan, ses çıkaran bireyler. Özgürlük ve bireysellik yolunda adım atmak isteyen sistemin dışladığı kişilikler... Tabi ki bütün bu olguları bir metafor içerinde izleyiciye aktaran bir başyapıt. 1970' lerin sinemasına özgü o özgürlük ve alternatif…devamıÇözüm üretmeyen, baskıcı otorite. Çıkış yolu arayan, ses çıkaran bireyler. Özgürlük ve bireysellik yolunda adım atmak isteyen sistemin dışladığı kişilikler... Tabi ki bütün bu olguları bir metafor içerinde izleyiciye aktaran bir başyapıt.
1970' lerin sinemasına özgü o özgürlük ve alternatif yaşam temaları çok güzel anlatılmış. Aynı adlı kitaptan sinemaya uyarlanan bu filmde oyunculuklar gerçekten iyi. Karakterlerin derinliğine inebiliyorsunuz.
İzlenmesi gereken kült filmlerden olduğunu düşünüyorum. İyi seyirler.