Öyle bir film ki; başında Harun'a hak verip Nilgünden nefret ettim. Nilgün'ün aldatması ve kabul etmemesi sinirime dokundu. Harun vurdukça ben vuruyormuşum, darbeleri ben alıyormuşum gibi hissettim. Sonra Nilgün konuştu Harun'u sevemedim. Harun'un kendini temiz sanıp herkese çamur atmasina sinir…devamıÖyle bir film ki; başında Harun'a hak verip Nilgünden nefret ettim. Nilgün'ün aldatması ve kabul etmemesi sinirime dokundu. Harun vurdukça ben vuruyormuşum, darbeleri ben alıyormuşum gibi hissettim. Sonra Nilgün konuştu Harun'u sevemedim. Harun'un kendini temiz sanıp herkese çamur atmasina sinir oldum. Hikayenin sonunda ise sadece Taylan'a üzüldüm ve hak verdim. Filmin başında gergin ve olayı çözmeye çalışan ruhum, Film sonunda öyle durgunlaştı ki bomboş bir şekilde etrafa bakıyorum resmen
Kitapta aşktan çok kumara daha doğrusu doymazlık ve bağımlılık fazla. Yüz lira kazandıktan yüz bir lira daha kazanma hırsı, insanı bitiriyor. Bunu okudum. Aslında kumar, kazanmasan bile eğlenceli çünkü hırs ve kazanma tutkusu oynatıyor. Bilmiyorum, sadece o hırsın insanı bazen…devamıKitapta aşktan çok kumara daha doğrusu doymazlık ve bağımlılık fazla. Yüz lira kazandıktan yüz bir lira daha kazanma hırsı, insanı bitiriyor. Bunu okudum. Aslında kumar, kazanmasan bile eğlenceli çünkü hırs ve kazanma tutkusu oynatıyor. Bilmiyorum, sadece o hırsın insanı bazen tükettiğini gördüm.
Raki masasında anlattığı hikaye ve anlatis şeklini binlerce kez dinleyebilirim. Herkesin birbirini satması ve olayların işleyişi çok güzel. Hazzın peşinden koşmak ve koşarken hatalara kapılmak filmin genel konusu diyebilirim. Film boyunca olan diyalogları günlük hayatta kullanmak ister miyim bazılarını belki.
Okunan şiirler, çocukla ve komşu kadınla konuşulanlar bilemiyorum çok güzeldi. Başlangıçta görülen yol ve dolambaçlı olması bana Kirazın Tadı filmini hatırlattı. Film bende tuhaf bir boşluk hissi uyandırdı. Şiir çok güzeldi, ezberlemek isterim
Kitabı yeni bitirdim ve tüm duvarlarda Gölgeler görüyorum. Dostoyevski'nin Öteki kitabına benzer bir şizofrenlik sergiliyor kitap lakin daha akıcı ve akılda kalıcı. Kendini tekrar eden düşünceler, kişiler, mekanlar ve her detayın sarmaşık gibi başka bir detayla bütünleşmesi çok hoşuma gitti.…devamıKitabı yeni bitirdim ve tüm duvarlarda Gölgeler görüyorum. Dostoyevski'nin Öteki kitabına benzer bir şizofrenlik sergiliyor kitap lakin daha akıcı ve akılda kalıcı. Kendini tekrar eden düşünceler, kişiler, mekanlar ve her detayın sarmaşık gibi başka bir detayla bütünleşmesi çok hoşuma gitti. Bir yerde sanki aynı paragrafı okuyorum hissi veriyor lakin asla öyle değil. Ben çok çok beğendim. Özellikle giriş cümlesi çok güzeldi.
~Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Kitapta adım adım bir intihar okudum aslında. Sanki yaşadığı her mutsuz anı yazıp saklamak istemiş gibiydi. Sevdiği kişinin yaptığı şeyler, yaşadığı anların değersizliği ve bir çok unuttuğum sey, sanki kendi günlüğümü okuyor gibiydim. Sadece Ünlü düşünürler veya yazarlarla ilgili yazdığı…devamıKitapta adım adım bir intihar okudum aslında. Sanki yaşadığı her mutsuz anı yazıp saklamak istemiş gibiydi. Sevdiği kişinin yaptığı şeyler, yaşadığı anların değersizliği ve bir çok unuttuğum sey, sanki kendi günlüğümü okuyor gibiydim. Sadece Ünlü düşünürler veya yazarlarla ilgili yazdığı kısımları okurken pek keyif alamadım ama onun haricinde bol bol altı çizili cümle vardı.