Merhabalar herkese, Bir film izlenirken daha bitmeden heh ben bunu 2.defa 1 ay sonra kesin izlerim dersiniz ya tam o türden bir film ve 10/10 verdim. Filmi Zorlu PSM 'de açık hava sinemasınds izledim belkide onun etkisidir.Zira ilk açık hava…devamıMerhabalar herkese,
Bir film izlenirken daha bitmeden heh ben bunu 2.defa 1 ay sonra kesin izlerim dersiniz ya tam o türden bir film ve 10/10 verdim. Filmi Zorlu PSM 'de açık hava sinemasınds izledim belkide onun etkisidir.Zira ilk açık hava sineması deneyimim oldu.Fakat zaten Oscar alan filmler arasında izleyeceklerim arasında listemde yer almaktaydı.
Filme gelirsek konusu 20 li yaşlardan 30 yaşlara kadar bir kadın üzerinden insanların ilişki tercihlerindeki değişkenlikleri ve kriterlerini bu süreçte eriyip giden insanları ele alıyor. İlişkilerde farklı erkek-kadın karakterlerini güzel sade ve basit bir şekilde sunmuşlar bunu beğendim.Filmin beğenmediğim yönü müzikleri oldu.
Merhabalar, Lise yıllarımdan beri kitap okurken yada bir işle meşgulken dinlenen olmazsa olmaz piyano müziklerinden biri olarak hep bir yerlerde duruyordu açıp izlemek bugüne nasip oldu. Açıkçası izlemek içinde kendim adıma en doğru zamanı seçmişim çünkü filmin bir amacıda insana…devamıMerhabalar,
Lise yıllarımdan beri kitap okurken yada bir işle meşgulken dinlenen olmazsa olmaz piyano müziklerinden biri olarak hep bir yerlerde duruyordu açıp izlemek bugüne nasip oldu. Açıkçası izlemek içinde kendim adıma en doğru zamanı seçmişim çünkü filmin bir amacıda insana peşinden koştuğu ben nahpıyorum denilen anlar için umut kaynağı olmak gibi geldi.Eğer böyle bir dönemden geçiyorsanız yaşam enerjisi vermesi açısından faydalı olabilir.
Filmin geneli ise benim adıma 2-3 perdelik bir tiyatro tadındaydı.Olayları gülerek ve heyecanla takip ediyorsunuz fakat konusuna göre biraz fazla uzatılmış.Filmin bir diğer önemli noktası bir insanın gerçek aşkı arayışı.Bu noktada bana göre filmin en güzel sahnesi tabikide son sahnedeki kavuşma bir yana bırakılırsa, birbirine aşık iki insanın birbirlerine açılmakta, duygularınu ifade etmek zorluğunu, duygularını yansıtan kafedeki buluşma sahnesi .Filmin müzikleri için yorum yapmaya gerek yok hepsi Yann Tiersen imzalı.
Kendinizi iyi hissetmek istediğinizde açılıp izlenebilecek bir film :))
Selamlar, Her sene Oscarlar açıklandıktan sonra oscar alan filmleri gözden geçirme gibi huyu olan bir insan olarak, listeye Coda'yı izleyerek giriş yaptım. Parazit, Argo bu tarz filmleri hep Oscar'dan sonra öğrenip çok beğenmeyen bir insan olarak bu filmide oscarlık göremedim…devamıSelamlar,
Her sene Oscarlar açıklandıktan sonra oscar alan filmleri gözden geçirme gibi huyu olan bir insan olarak, listeye Coda'yı izleyerek giriş yaptım. Parazit, Argo bu tarz filmleri hep Oscar'dan sonra öğrenip çok beğenmeyen bir insan olarak bu filmide oscarlık göremedim fakat şu kesinki oscar komisyonunun bu tarz filmlere ödül vermesindeki amaç tamamen toplumdaki engelli, dezavantajlı bireylere yada sosyal sorunlara dikkat çekmek. Filmin konusu direkt olarak işitme engelli insanların toplumsal hayattaki handikaplarını ele almak bu açıdan bir belgesel bile denebilir. Bu ön değerlendirmeyle birlikte filmin bende en çok dikkat çeken noktaları;
-İşitme engelli insanların çok normal bir şekilde çok daha keyifli ve renkli hayatlar yaşayabileceği
- Iletişim için temel koşulun eğer iki taraf sağlayabiliyorsa sözlü iletişim olmadığı.
- Yönetmen ve oyunculuk için; lise müzikalinde işitme engelli insanların toplum içinde ne hissettiğini göstermek için sesin kısıldığı sahne tüylerimi ürpetti.
2.Sezon 1.Bölümden yazıyorum, gerçeği kaçıncı bölümden yazarsanız yazın yorumlar değişmeyecektir ve net olan şu ki abartısız toplumdaki olağandışı durumları bu kadar olağan bir şekilde sunan başka bir mizah türü görmedim izlemedim.Her bölümü hem düşündürme hem de güldürme açısından bir Nasreddin…devamı2.Sezon 1.Bölümden yazıyorum, gerçeği kaçıncı bölümden yazarsanız yazın yorumlar değişmeyecektir ve net olan şu ki abartısız toplumdaki olağandışı durumları bu kadar olağan bir şekilde sunan başka bir mizah türü görmedim izlemedim.Her bölümü hem düşündürme hem de güldürme açısından bir Nasreddin Hoca fıkrası gibi.Umarım bu ve benzeri işlerin devamı gelir.....
Spoiler içeriyor
Merhabalar, Bir Matrix hayranı olarak filmin vizyona giriş tarihini iple çektim ve belki beklentiden belki ilk 3 filmin çıtayı yukarı çıkarmış olmasından filmi sinema da izlerken serinin son filmi 3 olabilirmiş dedim. Öyleki flashbackleri çıkartsan John Wick tadında bir film…devamıMerhabalar,
Bir Matrix hayranı olarak filmin vizyona giriş tarihini iple çektim ve belki beklentiden belki ilk 3 filmin çıtayı yukarı çıkarmış olmasından filmi sinema da izlerken serinin son filmi 3 olabilirmiş dedim. Öyleki flashbackleri çıkartsan John Wick tadında bir film izlersiniz Matrix serisinin metafiziksel bağlamından hiçbir şey yoktu kuru kavga gürültü, film zatem internete düşmüş bile sinemada izlenicek bir film değil açıksası filmin sonu eski yeşilçam filmi gibi onlar( trinity-neo) erdi muradına ....
Spoiler içeriyor
Ve Gregor Samsa bir sabah böcek olarak uyandı... Bu cümle belkide dünyada hem giriş cümlesi olarak hemde genel olarak bilinen en popüler kitap cümlesi. Bu cümleyi ilk duyduğumda bir fantezi yada kurgu öykü-roman beklemiştim çünkü benim dünyama göre bir insan…devamıVe Gregor Samsa bir sabah böcek olarak uyandı...
Bu cümle belkide dünyada hem giriş cümlesi olarak hemde genel olarak bilinen en popüler kitap cümlesi.
Bu cümleyi ilk duyduğumda bir fantezi yada kurgu öykü-roman beklemiştim çünkü benim dünyama göre bir insan bir sabah böceğe dönüşemez.Kafka kurgu içerisinde öyle bir gerçeklik yaratmış ki okurken bunun kurgu olduğunu unutup kitabı okurken Samsa'nın böcek olmasını normal olarak görmeye başlıyorsunuz.Aslında içinde bulunduğumuz dünyada Samsa'nın yaşadıklarına o kadar aşinayız ki; bizlerde her sabah her yeni güne farklı biri olarak uyanıyoruz diyerekten Samsa'nın böcek olmasını hiç garipsememeye başlıyorsunuz.Çünkü bizlerde çevremizdeki bazı insanların hayatlarında sadece birer böceğiz hatta ve hatta çoğumuz aynı gün içerisinde farklı hayvanlara canlılara dönüşüyoruz.Kitabı bitirdiğimde Kafka bana bunları düşündürmüştü, kurgu içinde muazzam bir gerçeklik.
Eminim dikkatli bir okuyucu kitabı bitirdikten sonra acaba ben ne zaman bir böceğe dönüşem diye kendisine sormuştur.
Spoiler içeriyor
Bu kitabı lise yıllarımda okumuştum, ama ne zaman okursanız okuyun asla unutulamıyacak bir dostluğu paylaşıyor sizlerle hatta öyle ki Emir ve Hasan'ın savaşa bunca adaletsizliğe karşı duran dostluğu hayatım da gördüğüm en sağlam dostluk.Bu dostluk aslında bize insanlarin bir arada…devamıBu kitabı lise yıllarımda okumuştum, ama ne zaman okursanız okuyun asla unutulamıyacak bir dostluğu paylaşıyor sizlerle hatta öyle ki Emir ve Hasan'ın savaşa bunca adaletsizliğe karşı duran dostluğu hayatım da gördüğüm en sağlam dostluk.Bu dostluk aslında bize insanlarin bir arada durunca Afganistan gibi bir coğrafyada bile yaşamın ne derece güzelleşebileceğini gösteriyor çünkü hiçbir şey insanin içindeki insani bağları yenemez...
Okunmasını şiddetle öneririm özellikle mülteci ve göcmen sorunun giderek attığı günümüz de bize bu sorunun farklı boyutlarını sunabilir bu kitap.
Sevgilerle