Aristoteles'in yok olduğu sanılan "Atinalıların Devleti" yazısı. Kitap Mısır'dan Londra'daki British Museum'a getirilmiş olan bir Papirüs elyazmasının ortaya çıkartılmasıyla 1891 yılı şubat ayında yeniden tanındı. Elyazmasının ilk okuyucusu ve ortaya çıkarıcısı F. G. Kenyon'dur. Aristoteles'in eseri, ön yüzü İsa'nın doğumundan…devamıAristoteles'in yok olduğu sanılan "Atinalıların Devleti" yazısı. Kitap Mısır'dan Londra'daki British Museum'a getirilmiş olan bir Papirüs elyazmasının ortaya çıkartılmasıyla 1891 yılı şubat ayında yeniden tanındı. Elyazmasının ilk okuyucusu ve ortaya çıkarıcısı F. G. Kenyon'dur. Aristoteles'in eseri, ön yüzü İsa'nın doğumundan sonraki 78-79 yılıyla ilgili hesaplarla dolu dört papirüsün arka yüzüne yazılmıştır. Ancak hesaplar zamanla önemini kaybettikten sonra bu papirüsler Aristoteles'in eserini kopya etmek için kullanılmış olabileceklerinden, bu elyazması yaklaşık olarak İsa'nın doğumundan sonraki birinci yüzyılın sonlarına doğru tarihlenebilir.
Elyazmasında kitabın başı yoktur. Papirüs üzerinde ne kitabın adı, ne de kitabın yazarının adı vardır. Fakat bunun Aristoteles'in atina devleti üzerine yazmış olduğu yazı olduğundan şüphe etmemize bir neden yoktur. Çünkü Aristoteles'ten sonraki birtakım eskiçağ adamlarının yazılarındaki göndermelerle Aristoteles'in eserinden bugüne kalmış olan parçaları bu papirüste buluyoruz. Aristoteles sekiz kitaba ayrılan "devlet bilgisi" adlı eserine temel olmak üzere daha önce 158 tane başka başka devlet biçimini yazıp toplamıştı. Bunlar arasında "Atinalıların Devleti" herhalde en büyüğü olacak: Atina'nın uzun zamandan beri Hellas'ın baş devleti olması, Aristoteles'in hayatının yarısından çoğunu Atina'da geçirmiş bulunması bunu gerektirir.
Kitapta anlatılan ve kitapta bulunmayan olaylara bakarak Aristoteles'in bu eserini İsa'nın doğumundan önceki 329 yılıyla 325 yılı arasında yazmış olduğu söylenebilir. Demek oluyor ki kitap Aristoteles'in son yıllarının ürünüdür.
Kitabın 41. bölümde Aristoteles'in özeti şu şekildedir:
"Bunlar daha sonraki yıllarda oldu. Pythodoros'un arkhonluğunda bugün de yürürlükte olan yönetim biçimi kuruldu. Halkın [partisi] kendi imkanlarıyla kente geri dönmeyi başardığı için iktidarı ele geçirmesi de adil olarak kabul edildi. Bu, devletin yönetim biçiminin uğradığı on birinci değişiklikti. İlk olarak, İon ile beraberindekiler Attika'ya yerleşti. Halk o zaman dört phyleye bölündü, phyle kralları belirlendi. Theseus, az da olsa krallıktan farklı bir yönetim şekli getirdi. daha sonra, ilk yazılı yasaların düzenlendiği drakon dönemi yaşandı. Üçüncü değişiklik, iç kargaşalıklardan sonra, Solon döneminde demokrasinin temellerinin atılmasıydı. Dördüncüsü Peisistratos'un Tiranlığıydı. Tiranların devrilmesiyle, Kleisthenes döneminde Solon'unkinden daha demokratik bir düzen kuruldu. Med savaşlarından sonra, Areios Pagos meclisinin iktidara gelişiyle altıncı değişiklik yaşandı. Bundan sonraki yedinci değişikliği aristeides teklif etti ve areios pagos meclisinin yetkilerini azaltarak ephialtes gerçekleştirdi.
Kent bu dönemde, demogoglar yüzünden deniz egemenliği konusunda büyük yanlışlar yaptı. Sekizinci değişiklik, iktidarı dört yüzlerin devralması, dokuzuncusu da demokrasinin yeniden kurulmasıydı. Onuncu değişiklik otuzlar ve onların tiranlıklarıydı. On birinci değişiklik ise, phyle ve pire'deki sürgün demokratların geri dönüşüyle başlayan, bugün de yürürlükte olan ve halkın yetkilerini günden güne artıran yönetim biçimidir. Halk, meclis kararları ve halkın denetimi altındaki mahkemelerle her şeyi yönetir oldu. Bulenin yasama yetkisi bile halkın eline geçti. [Atinalılar] bu tercihlerinde haklı olmalı, çünkü az sayıdaki yetkili, para ve bağışlarla kalabalıklardan daha kolay yozlaşarak satın alınabilirler. Önceleri halk meclisine katılanlara ücret verilmemesi kararlaştırılmıştı. Ama Prytanesler, yasaların el kaldırılarak oylanmasına yeterince katılım sağlamak üzere çeşitli çareler düşünmek zorunda kaldılar. İlk olarak Agyrrios oturumlara katılanlara bir obolos verilmesini teklif etti. Daha sonra, "basileus" lakabıyla tanınan Klazomenaili Herakleides ücreti iki obolosa, ardından tekrar Agyrrios üç obolosa çıkardılar."
O dönemde bile pazarda gıdaların organik olması ve ölçülerde herhangi bir hile yapılmaması için denetleyicilerin olması çok ilginç.
"Beşi Pire, beşi kentte görev yapan on Agoranomos (pazar denetleyicisi) kurayla seçilir. Yasa gereği, görevleri pazarda satılan bütün gıdaların sağlıklı ve katkısız olmasını denetlemektedir. Aynı şekilde, beşi Pire'de, beşi kentte görev yapan on Metronomos (ölçü denetleyicisi) da kurayla belirlenir. Görevleri, satıcıların kullandığı her türden ağırlık ve uzunluk ölçülerini gözden geçirip doğru olup olmadıklarına bakmaktır."
Rüşvet yiyen ya da hırsızlık yapan yetkililerin cezalandırılması hakkında:
"Herhangi bir görevlinin hırsızlık yaptığını saptarlarsa onu hırsızlık suçundan mahkum ederler. Bu durumda, hüküm giyen görevli çaldığı miktarın on katını ceza olarak ödemek zorundadır. Denetçiler bir görevlinin rüşvet aldığını saptarlarsa onu rüşvet suçundan mahkum ederler ve bu görevli aldığı rüşvetin on katını ödemek zorundadır. Bir görevli yetkisini aşacak şekilde harcamalar yaparsa, sadece bu harcamalar kadar bir miktarı ödemekle yükümlüdür. Bu meblağ dokuzuncu prytanlık dönemine kadar ödenmese ikiye katlanır. on katı ödenmesi gereken meblağlar gecikme nedeniyle iki katına çıkmaz."
Birinci anakesimde dört başdilim vardır:
1-12. bölümler arası Oligarşiye geçişi, Drakon'la Solon'un karışık olan durumu düzeltmeye çalışmalarını,
13-19. bölümler tiranlığın gelişmesi ve devrilmesini,
20-28. bölümler Demokrasinin nasıl geliştiğini, en yüksek basamağa nasıl tırmandığını,
29-40. bölümler Oligarşikler ile bunlara karşı verilen tepkilerden uzun uzun söz açar ve sonunda 41. bölümde de baştan başlanarak bütün değişiklikleri kısaca yeniden anlatır.
İkinci anakesimde de dört başdilim vardır:
42. bölümde vatandaşlık hakkını,
43-46. bölümlerde beşyüzler ve halk meclisilerinin yetkilerini/işlerini,
47-62. bölümlerde memurların devlet yönetmelerini,
ve son olarak 63-69. bölümlerde mahkemeleri anlatır.