Raf Yorumu: Antares (@_hafsa

_hafsa_ 1 year ago

Hepinize iyi akşamlar dilerim. “İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi...” Rus yazar Yevgeni İvanoviç Zamyatin'in 1920'li yıllarda kaleme aldığı ancak kendi ülkesi olan Rusya’da 1988 yılında yayınlanmış olan ilk ütopya karşıtı…devamıHepinize iyi akşamlar dilerim. “İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi...” Rus yazar Yevgeni İvanoviç Zamyatin'in 1920'li yıllarda kaleme aldığı ancak kendi ülkesi olan Rusya’da 1988 yılında yayınlanmış olan ilk ütopya karşıtı roman olarak Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sına ve George Orwell'in 1984 isimli romanlarına esin kaynağı olmuştur. Kitapta kendilerininde yorumu sadece ayrıntı yayınlarında mevcuttur, bazı yayın evlerinde yok sanırım. Şöyle ki benim için kitap iki bölümden oluşuyor.İlki anlatılanın ta kendisi, ikincisi ise kitap bittikten sonra Zamyatin’in Son Sözü… Hikayenin başkahramanı olan mimar D-503'ün her gün olan biteni yazdığı kayıtlardan okuyoruz Tek Devlet'te olan bitenleri. D-503 ve I-330'un aşklarını, İntegral'in yapımını, Velinimet'e karşı mücadeleyi.Kitabı başlarda okurken beni biraz zorlasa da sonrasında sonunu nasıl getirdiğimi anlamadım son 10 sayfa özellikle. Kitap adeta matematik üzerine kurulmuş gibi,bir çok matematik terimi kullanılıyor, karakter isimleri sayılardan oluşuyor, gülümseme bile diküçgene benzetiliyor :)) Zamyatin’in yaratmış olduğu o kontrol edilebilir dünyanın içinde boğulacak gibi hissetmiş olsam da Ana karakter D-503 için her şeyin bu denli kontrol altında olmasının nasıl rahatlatıcı ve mantıklı olduğuna istemsizce ikna olduğumu farkettim.Zamyatin, merkeze aşkı alarak, insan duygularının robotlaşmaya izin vermeyecek şekilde güçlü olduğunu, eninde sonunda her şeye rağmen öz benliğine teslim olacağının altını da özellikle çiziyor. Zamyatin'in Biz romanı 2016 yılında Fransız yönetmen Alain Bournet tarafından kısa film olarak sinemaya da uyarlanmış "The Glass Fortress" ismi ile, Böyle bir hikaye için 30 dakikalık oldukça başarılı bir kısa film olmuş.Ancak filmi kitabı okuduktan sonra izlemenin daha anlamlı olacağı kanaatindeyim. Ayrıca hem kitabın hemde filmin anlatmak istediğini benim gibi bu zamanla bağdaştıracağınızı düşünüyorum, bir yerlerde 1920 yılında yazılan bir bilim kurgu kitabındaki distopik bir dünya yaşanıyor. Yine uzunca yazdım sanırım.. Bu kadar okuduysanız size teşekkürlerimi sunuyorum.