🎫 Ön Gösterim Günlükleri ~ 3 💣 Bu paragrafı isteyenler atlayabilir. Çünkü tamamıyla ben, @cetinceviz, @hmmmmm ve @emily.byrd.star dörtlüsünün filmin ön gösteriminde yaşadığı anıların bir kısmını içeriyor. Filmin galasının yapılacağı kısma ilk girdiğimde gözlerime inanamadım. Kalabalık ve son derece şık…devamı🎫 Ön Gösterim Günlükleri ~ 3
💣 Bu paragrafı isteyenler atlayabilir. Çünkü tamamıyla ben, @cetinceviz, @hmmmmm ve @emily.byrd.star dörtlüsünün filmin ön gösteriminde yaşadığı anıların bir kısmını içeriyor. Filmin galasının yapılacağı kısma ilk girdiğimde gözlerime inanamadım. Kalabalık ve son derece şık bir ortam vardı. Her taraf ünlülerle, kameralarla ve ikramlarla doluydu. Bir meyve suyu alıp posterlerin önünde harika pozlar verdik. Sonrasında da birkaç ünlüyle konuşup fotoğraf çekildik. Kostümüm dolayısıyla benimle fotoğraf çekilmek isteyenler bile oldu ve kameraman videomu çekti. Kendimi cidden havalı hissettiğim nadir anlardan biriydi. Sonrasında da bedava patlamış mısırımızı alıp sinema salonuna girdik. Burada bulunabildiğim için kendimi şanslı hissettim. Neyse, şimdi gelelim filme...
💥 İncelememe izlediğim açık ara en iyi biyografi filmi olduğunu söyleyerek başlayayım. J. Robert Oppenheimer'ın hayatı ve atom bombasının icadı en fazla bu kadar harika anlatılabilirdi ve bence Nolan dışında da hiçbir yönetmen bunu bu kadar iyi başaramazdı. Bu açıdan cidden üst düzey bir filmdi. Fakat uyarımı hemen burada yapayım. Film Oppenheimer'ın atom bombasını geliştirme sürecinin yanı sıra, sonrasında yaşadığı siyasi ve politik sıkıntıları da anlatıyor. Filmin en azından 1 saatlik kısmı mahkeme salonunda tartışmalarla geçiyor ve ciddi anlamda bu kısımlarda sıkıldım. Bence özellikle sondaki bu kısım daha kısa olsaymış tam kıvamında olurmuş. Tabii Oppenheimer'ın adının temize çıkardığını da göstermeleri gerekiyor ama dediğim gibi bana uzun geldi.
🤯 Hikayede Oppenheimer'ın zihninden geçenler, o anki psikolojik durumu farklı bir şekilde bize aktarılmış. İzleyenler eminim neyi kastettiğimi anlamıştır. Başından itibaren temposunu gerektiğinde hızlandırarak gerektiğindeyse yavaşlatarak sizi ilk atom bombası denemesinin yapıldığı Trinity testine heyecanla hazırlıyor. Filmin nirvanaya çıktığı kısım da zaten burası; tüylerimi diken diken eden, içimde bir ürpertiye sebep olan, kulak zarımı müthiş derecede titreterek beni keyiflendiren o patlama sahnesi... Benim için tüm film bir yana, bu sahne bir yana. Özellikle burada IMAX kalitesi ne demek anladım. Sırf şu sahne için bile en büyük sinemada izlemenizi tavsiye ederim. Çünkü görüntünün yanı sıra özellikle seslerin ve müzikleri kullanımı bu filmde beklediğimiz üzere oldukça profesyonelce kullanılmış. Ancak illa da IMAX gidin diyemem çünkü böyle 1-2 sahne dışında da sırf diyalogtan oluşmuş hissiyatı alabilirsiniz ve bunları normal bir sinemada da tadabilirsiniz. Yani en azından büyük ve kaliteli bir sinema salonu tercih etmeye çalışın.
🎩 Robert'ın psikolojisinden biraz daha bahsetmek istiyorum. Biraz basite indirgemek gibi olacak ama bu yarın sınavı olduğunu bildiği halde vicdan azabı içinde çalışmayan bir çocuğun kafası gibi geldi. Sadece savaşların değil tüm dünyanın seyrini değiştirecek bir buluş yaptığının, yüzbinlerce insanın canını alabilecek güçte bir bomba yaptığının bilincinde olduğun halde yine de atom bombasını icat etmek başka nasıl açıklanabilir? Oppenheimer hiç şüphesiz sonrasında çok pişman oluyor. Zaten filmde bunu da harikulade bir şekilde işlemişler. Japonya bombalandıktan sonra yaptığı konuşma sahnesi; onu alkışlayan ve takdir eden Amerikalıların yüzünde Robert ne yazık ki sevgiyi değil hüzün içerisindeki, ağlayan Japonların yüzünü görmeye başlıyor. Bu sahnedeki ses kullanımı inanılmazdı gerçekten. Yine bunu anlatmam bir işe yaramaz çünkü kendiniz bu zevki tatmalısınız. Robert'ın o sahnedeki yüzünü görmelisiniz.
🪖 Fark ettiyseniz asla Cillian Murphy demiyorum çünkü filmde onun yüzünü gördüğüm bir an bile olmadı. Rolü yaşamış dedikleri bu olsa gerek. Oppenheimer'ın hislerini siz bile onunla berber yaşıyorsunuz. Tabii bir de Ludwig Göransson'un bestelediği atmosferik müziklerle yavaş yavaş filmin içine girip siz de karakterlerden biri haline geliyorsunuz. Nolan artık Hans Zimmer ile çalışmıyor ancak Ludwig de inanılmaz bir besteci. Bunun dışında diğer oyunculuklara da değinmek isterdim fakat herkesten bahsedemeyeceğim. Zira bazı isimler var ki her yerde başrol oynadıkları halde bu filmde 2-3 dakika gözüküyorlar. Yine de RDJ ve Emily Blunt en çok gözüme çarpan oyunculardı. Böyle bir kadroyu ancak Nolan toplayabilirdi zaten.
⚛️ Daha uzatıp sizleri sıkmak istemiyorum. Zaten Christopher Nolan'ın bir filmi olduğu için sinemasına gidin, sakın internette düşmesini beklemeyin. Tabii söz konusu Nolan olunca karışık ve normalden farklı bir film izleyeceğinizin de farkında olun. Her yeni filminde olduğu gibi Nolan yine tarzının dışına çıkmış ama bu sefer biraz fazla çıkmış, diyalog üzerine kurulu bir film. Zaten buna yukarıda değinmiştim. Her halükarda izledikten sonra etkisini uzun süre hissedeceğiniz bir film olacak. Şimdiden herkese iyi seyirler dilerim!
🌀 "Şimdi ben ölüm oldum, dünyaların yok edicisi..."
💀 KATİLİN FİLME PUANI: 8,4 / 10