Bazen insan, nereden başlayacağını bilemez ya hani. Çünkü bir baş yoktur o an, her şeyi kendi içinde bir başlangıcı temsil eder ve sen o bütünü görür, hepsini ayrı ayrı özümser ama yazıya dökeceğin zaman nereden başlayacağını bilemezsin...işte öylesi bir filmdi…devamıBazen insan, nereden başlayacağını bilemez ya hani. Çünkü bir baş yoktur o an, her şeyi kendi içinde bir başlangıcı temsil eder ve sen o bütünü görür, hepsini ayrı ayrı özümser ama yazıya dökeceğin zaman nereden başlayacağını bilemezsin...işte öylesi bir filmdi bu da.. Tek kelimeyle muazzam.
Nuri Bilge Ceylan'dan izlediğim ilk film olması sebebiyle ben de yeri daima ayrı olacak kesinlikle, bu bir kenarda dursun şimdilik.
Filmin o atmosferinin mükemmelliği var ya hani, salt doğallık, buram buram anadolu kokan o sahneler, konuşmalar, mekanlar...hepsi ayrı ayrı şaheser niteliğinde idi benim nezdimde.
Çoğu sahnede, sanki ben de onlardan biriymişim de orada duruyormuşum gibi hissettim. Özellikle bazı yerlerdeki kamera açısı, tam olarak sizi de bir kişilik olarak filmin içine çekiyor o an, ve ister istemez o atmosferin içinde buluyorsunuz kendinizi.
Kesinlikle bir sanat filmi, kesinlikle.
Normalde pek bir olayın, hareketin olmadığı filmler beni sarmaz diye düşünürdüm. Eh bu yapıt da zaten durağan geçmesi, senin o ortama ve diyaloglara odaklanman gerekliliği ile bilinen bir şey. Hâl böyleyken, bu kadar kaptıracağımı düşünmezdim.
Evet nerdeyse hiçbir şey yok, siz olanları sadece izliyorsunuz, bir gizem yok aksiyon yok, yalnızca bir köşede durmuş gözlem yapıyorsunuz.
Ama bunun altında gizlenmiş o mimikler, hareketler, konuşmalar..çoğu aksiyon ve gerilime taş çıkartacak cinstendi kesinlikle.
Bu kadar yaşatılan bir oyunculuk sergilenir ya, bu kadar yani.
Sinematografisine girmiyorum bile, ve cidden keşke sinemada izleyebilseydim bunu; kim bilir tadı kaç kat üst seviyeye çıkmış olurdu :')
Evet hâlâ övebilirim.
Ve ilgimi çeken birkaç noktayı da eklemek istiyorum tabi.
Öncelikle film, gerçek bir hayat hikayesinden uyarlama imiş. Öyle ki Ercan Kesal'ın doktorluk yaptığı zamanlarda karşılaştığı bu olay, bu şekilde NBC sayesinde film hâlini almış. Zaten Ercan Kesal da filmde oynuyor, muhtar olan amcamız. Ve cidden, yıllarca o anı beklemiş gibi; bu kadar mı gerçekçi oynanır be adam, o konuşmalar bile o kadar bizden ki ,maalesef,..işte salt gerçeklik, işte Anadolu...
(Ve tabi evet, filmdeki doktor bir nevi Ercan Kesal'ın rolünü canlandırmış oluyor)
Bunun yanında bir sahneden bahsetmek istiyorum. Bayırdan aşağı yuvarlanarak suya düşen ve bir süre sürüklenen bir elma var. İzlerken ciddili düşündüm, bunu nasıl çekmiş olabilirler, kaç tane elmayı böyle düşürdüler acaba diye. Ve öğrendim ki, o anlık bir durummuş. Çekimler sırasında elma düşünce direk o da dahil olmuş ve takip edilmiş, ortaya da böylesi bir doğallık çıkmış, yine muazzam bir detay ve güzellik işte .
Bir de özellikle iki tane çarpıcı diyalog var filmde. Bunlar, ah bunların içinde o kadar yaşanmışlık, gerçeklik ve etkileyicilik bulunuyor ki..sona koyacağım bunları da.
Ve bence filmdeki en ironik mi desem, ürpertici olan mı desem, ne desem bilemiyorum ama bu hisleri yaşatan sahneler; kesinlikle doktor ve savcının birbirine olan bakışları ve o küçüçük dalgavari gülüşleri. Pek çok sahnede var bu bakışlar, ben bile o bakışları görünce irkildim ki bu kadar gerçekçi ve alaycı olması..cidden mükemmel ayarlanmış. Diyecek söz bulamıyorum.
Savcı zaten, çöküşün somut halini almış bir insan. Bu durum ancak bu kadar güzel yansıtılabilir.. Ve evet o kadının ölümü hikayesinin sona kadar devam edip en sonunda kimin neyin neden olduğunun anlaşılması..ah be ulan, yaktın yüreğimizi o ifadelerle, hayatın tokadıyla kararmış yüzünle ve hafiften kanlanmış, buğulu bakan gözlerle...
(Merak etmeyin bunlar spoiler değil)
Evet daha da uzatmamam gerek sanırsam, dediğim gibi her sahnesi ayrı bir başlık esasında kendi içinde..muazzam ötesi muazzam ya...
Elbet aldığı ödüllere de değinmesek olmaz.
Yurt dışında dahi ses getirmiş, birçok ödüle aday gösterilmiş ve ödül de almış, bunun yanında "21. Yüzyılın 100 Harika Filmi" listesinde tek Türk filmi olarak yerini almış..almış da almış işte. Sonuna kadar da hak etmiş elbet. Helal olsun, ne diyelim ^^
Ve ve ve....bana bu filmi önerdiğiniz için çok teşekkür ediyorum @agnosthesia efem. Kim bilir kaç zaman sonra izleyip geciktiğim için pişman olacaktım ve bu sayede bir başyapıtla daha erken tanıştım, teşekkürler..
-. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. -. - . -. -.
"+Yahu doktor, bir insan bir başkasını cezalandırmak için hakikaten kendini öldürebilir mi doktor? Olabilir mi böyle bir şey?
-E zaten intiharların çoğu; başka birini cezalandırmak için yapılmıyor mu, savcı bey?"
.
.
.
"Neticede olan çocuklara oluyor..Herkes yaptığının cezasını çekiyor, çocuklarsa büyüklerinin günahını"