🌋 Uzun bir aradan sonra hepinize tekrardan merhaba dostlarım. Bugün size Nolan'ın yeni filminden bahsedeceğim. Film benim ilk öngösterim deneyimimdi. Filme pek muhterem zikirmatikli kirpi 5m'li edebiyati ile meşhur @hmmmmm, cinayetleri ile nam salmış ama yakın zamanda Barbie'ye gitme gafletinde…devamı🌋 Uzun bir aradan sonra hepinize tekrardan merhaba dostlarım. Bugün size Nolan'ın yeni filminden bahsedeceğim. Film benim ilk öngösterim deneyimimdi. Filme pek muhterem zikirmatikli kirpi 5m'li edebiyati ile meşhur @hmmmmm, cinayetleri ile nam salmış ama yakın zamanda Barbie'ye gitme gafletinde bulunup ismini lekelemiş @katilhalit ve bir Barbie kurbanı daha olan @emily.byrid.star ile beraber gittik. Benim nihai amacım film değildi diyebilirim. Ben her biri Beyblade Kulübü üyesi olan bu ekip ile sohbet etmeye ve vakit geçirmeye gittim. Yaşadıklarımızdan ufak bir kesidi film yorumumdan sonra anlatacağım.
☄ Dostlarım öncelikle bu filmi ancak Nolan'ın bu kadar iyi çekebilirdi ama asla Nolan'ın potansiyelinin bu olduğunu düşünmüyorum, bence Nolan siyasi, biyografi ve tarihten ziyade daha hayali ve gerçek dışı filmler çekmeli. Kendisi filmin sahneleri için gerçek çok büyük patlamalar gerçekleştirmiş. Başrol oyuncumuzun oyunculuğu çok iyiydi. Sanırım en etkilendiğim sahneler Atom bombası ve pişmanlık sahnesiydi. Özellikle pişmanlık sahnesine bayıldım. Filmi imax olarak izledim ve bomba patlama sahnelerinde gerçekten bayağa iyiydi. Ancak belli bir süre sonra ne yazık ki kulaklarımın bayağa acıdığını söyleyebilirim. İlk olarak biraz daha başaramadıkları yönlere dikkat çekmek istiyorum. Film bazı yerlerde fazla tempoluydu ve çok fazla zaman atlaması olmasından dolayı bazı yerleri anlayamadım. Ayrıca bomba sahnesinden sonra biraz uykumun geldiğini de itiraf etmek durumundayım ancak bu bizim 3 saatlik filmi molasız izlememizden de kaynaklı olabilir. Bomba sahneleri ve pişmanlık sahnesi gerçekten muazzamdı dostlar.
Filmin konusundan bahsedecek olursak; Oppenheimer ve ekibinin atom bombasını buluşunu ve dünyanın işleyişini baştan sona değiştirmesini konu alıyor. Film bu olayı Oppenheimer'ın hayatı ekseninde anlatıyor ve atom bombasının bulunuşundan sonrasında Oppenheimer'ın başına gelenlere de yer veriyor. Nolan hikayede yüzde yüz gerçek sahneleri siyah beyaz, kendince eklemelerini ise renkli bir biçimde aktarmayı tercih etmiş. Bunu belirtmesi güzel ama bence siyah beyaz bunu belirtmek için en mantıklı seçenek olmamış.
🎩 Şimdi gelelim beraber neler yaptığımızdan anlatmam gereken ve payıma düşen anıya... Alışveriş merkezinde Tesla elektrikli otomobiller vardı ve Katil'in de Oppenheimer'a takım elbise ile gelmiş olmasından ötürü neden onu bir Tesla çalışanı ve bizi de müşteri yapmıyoruz dedik. Bir zikirmatikli kirpi, bir çok çetin bir ceviz ve bir de Barbie kurbanı emily olarak senaryoya başladık. İlk başta zikirmatikli kirpi ve ben müşteriydik ve katil bize bir satış elemanı olarak arabayı tanıtmaya başladı.(kapı kolu farklı olduğu için kapıyı açmakta zorlandık.) İçine kurulduktan sonra bir soru yağmuru silsilesi ile karşı karşıya bıraktık katili. Zikirmatikli kirpi bagaj büyüklüğünden bahsederken katil bu büyüklük hesabını kişiler ile yaptı. (Neden ve nereden biliyor diye sormayın.)
Ben bu otomobilin otomatik gidiş olayını alışveriş merkezinde aktif hale getirsek eve ulaşıp ulaşamayacağımızı sordum ve otomobilin yürüyen merdivende gidebildiği haberini barbie ile adı lekelenen katilden aldım. Ayrıca sohbet esnasında Barbie mağduru emily de Tesla çalışanlığından ne yazık ki kovuldu ve müşteriliğe terfi etti. Tesla temsilcisi katil ile Elon Musk'ın arkasından da sallamadık desek yalan olur.(Sakın Elon Musk'a söylemeyin, emin değiliz ama katilde çoktan müşteriliğe terfi etmiş olabilir.) Zikirmatikli kirpi ile 250 arkaşını toplayarak bu arabanın hissesine girmeyi düşündük. Ayrıca bu olaydan sonra tanımadığımız abiyle yandaki otomobilin ön ve arka bagajına kaç ceset pardon insan sığacağı konusunda danıştık. Normalde hikayenin bu kısmını anlatmak benim görevimdi ama ben Şok'ta Pakize isimli kediye Namık ismini koymam sonrasında zikirmatikli kirpi tarafından kınanmamı ve en sonunda Cabbar ismini koyduğumu da belirtmek isterim. Ekstra olarak Şok çalışanları birbirimize hocam diye hitap etmemizden kaynaklı hoca olup olmadığımızı merak ettiler ve onlara kendimizi tanıtmış bulunduk.(ceviz, kirpi, katil ve emily olarak.) Çok güzel bir gündü inşallah bir daha nasip olur diyerek ve gönderiyi geciktirdiğim için dostlarımdan özür dileyerek bitiriyor ve filme bir puan ithaf ediyorum.
Filme Puanım 8.5/10